Başakşehir: "Primsiz şampiyonlar"
Milliyet köşe yazarı Attila Gökçe, Spor Toto Süper Lig'in lideri Medipol Başakşehir'i yazdı: "Primsiz şampiyonlar"
Milliyet köşe yazarı Attila Gökçe, Spor Toto Süper Lig'in lideri Medipol Başakşehir'i yazdı: "Primsiz şampiyonlar"
Milliyet gazetesi köşe yazarı Attila Gökçe, Spor Toto Süper Lig'in sürpriz lideri Başakşehir'in zirveye gidiş öyküsünü anlattı.
İşte Attila Gökçe'nin Milliyet'te yer alan yazısı:
Çoktan okumanız gereken gecikmiş bir yazı bu. Medipol Başakşehir'i anlatmak istiyorum.
Hatırlarsanız, İstanbul Büyükşehir Belediyespor olarak Süper Lig'e, bir alt ligden geldiler. Gelir gelmez ilk yaptıkları iş, İstanbul ve Türk futbolunun en "büyük" takımlarına karşı güç gösterip peşpeşe aldıkları galibiyetler oldu. Takımın başında Abdullah Avcı vardı.
Yıllar önce salonlarda (basketbol ve voleybol) müessese takımlarıyla mücadeleden şikayet eden ve kendileri için özel bir lig düzenlenmesini isteyen Üç Büyükler, İBB'den de rahatsız oldular. Temel itirazları şuydu: "Kadir Abi (Topbaş) mahalli seçimlerde bizden oy istiyor. Tüm taraftarlarımızdan oy alıyor ve açık farkla yıllardır Belediye başkanlığını koruyor. Ne var ki iş spora gelince Kadir Abi hem siyaseten, hem de sportif olarak büyük yanlış yapıyor."
Kadir Topbaş akıllı adamdır. Çok konuşmaz. Güler yüzle, anlamaya çalışarak izler ve dinler. 4 Haziran 2014'de İBB'nin tüm futbol etkinliklerini sonlandırır. İBB futbolda Başakşehir'e dönüşür. Başkan Göksel Gümüşdağ, bir proje kulübü olarak Başakşehir'i sağlam temeller üzerinde inşa eder. En inandığı teknik direktör Abdullah Avcı takımın başındadır.
Stratejik hedeflerinde şampiyonluk yoktur. Başka hedefleri de yazarak sözleşme düzenlemezler. Kısacası, bu ligin 10 haftadır bileği bükülemeyen lideri, sezon sonunda şampiyon olursa, ne teknik direktör, ne de futbolcular şampiyonluk primi almayacaktır.
Bu hayret verici duruma Başkan Göksel Gümüşdağ, "Biz alışılmış vaadler ve olasılıklar üzerinden ortaya göz kamaştırıcı primler koyarak sözleşme yapmıyoruz. Sezon sonunda herkesin gönlündeki unvan bize nasip olursa, elbette o gün arkadaşlarımızla oturur, hak ettikleri primi belirleriz. Şunu da söyleyeyim ki ne hocamız, ne de herhangi bir futbolcumuz, bugüne kadar bize prim sözcüğüyle başlayan bir konu getirdi"
Galibiyet primi 10 bin TL, beraberlik 5 bin TL ama İstanbul beraberliğine prim yok!
Gümüşdağ ve Avcı ikilisinin uygulamalarından bu yılın göz kamaştıran Medipol Başakşehir, tek tek incelendiğinde, kariyerlerinde "ikinci bahar"ı yaşayan oyuncularla kurulu... Aldatılmış, terk edilmiş... Ya da küstürülmüş, kırılmış ve gönderilmiş futbolcuların, sevgi ve saygı ile kabul gördüğü gerçekçi sözleşmeler ve sıcak bir dayanışma ortamıyla başarıya koştuğu bir yuva. Kendi statları (Fatih Terim), kendi antrenman sahaları ve kendi sosyal tesisleri var.
Şu kadroya bir bakalım: Kaleci Volkan Babacan, Fenerbahçe'de yetişti, oradan ayrıldı, Milli Takım'a yerleşti. Uğur Uçar, yıllarca Galatasaray'da forma giydi. Konya'da buzda dizini kırdığı maçı unutamayız. Sonra dışlandı, Başakşehir'de karar kıldı. Yalçın Ayhan, Galatasaray'da oynadı, Anadolu'yu dolaştı, iki yıl önce Beşiktaş'ın stoper çözümünde anlaştığı adamdı. Uçaktan geri gönderildi. Ferhat Öztorun, Gerets'in en güvendiği solbekti Galatasaray'da. Bir Fenerbahçe maçında Anelka'nın önünde adeta kurban sunağına kondu ve macerası bitti. O da şimdi Başakşehir'de.
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe'de sözleşmesinin uzatılmayacağını iki gün önce kulübe gelmiş Terraneo'dan öğrendi. Takımın ateşleyicisi, lideri ve oyun kurucusu olarak Başakşehir'e gitti. Şimdi aynı ustalığı orada sergiliyor. Avcı'nın söylediğine göre onun gelişiyle Başakşehir'in hem topla oynama yüzdesi artmış, hem de takımın gol atan oyuncu sayısı artmış.
Mehmet Batdal Galatasaray'da, Mustafa Pektemek Beşiktaş'ta şans bulamayan golcüler. İki yıl önce Semih Şentürk de Fenerbahçe'de beklediği muhabbeti bulamamış Başakşehir'e uğramıştı, biliyorsunuz. Edin Visca, Mosoro, Doka, Eperieanu, Napoleoni takımın kaliteli yabancıları. Ama şu mebzul yabancı oynatma ortamında Başakşehir yine de sahaya 9 yerli ile çıkıp kazanıyor işte! İtirazı olan var mı? Cengiz Ünder ve Mahmut Demir de çok özel ayrı hikayeler. Bir gün onları da yazacağım.
Haydi bitirelim. Medipol Başakşehir, makus futbolumuzun sağlıklı ve akıllı umududur. Nokta!
Ardagiller dönünce
Kimler özür diledi, kimler özledi ve yolları gözledi? Bilemem. Bu buluşma, (ya da barışma) hangisi sıcak yüreklerin enerjisiyle gerçekleşti? Onu da bilemem. Her gazetede ayrı bir öykü var. Seçin, beğenin, okuyun. Tahminleri yatanları da keskin iddialarıyla baş başa bırakın, boşverin.
Kendi adıma bu buluşmadan son derece mutluyum.
Konu, Milli Takım ise, gerisi teferruattır!
Ödül, Onur ve Keyif!..
Gazeteciler Cemiyeti'ne eşim Nermin Gökçe ile fotoğraftaki arabayla ulaştık. Yılların Babıali yokuşunu, Cağaloğlu'nu koca İstanbul'u bu keyifle arşınladık. 70 yaşını geçmek, basında 50 yılı doldurmak ve meslekte halen faal olmak kriterleri olan bir ödül var: Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü. Bu ödüle layık görülmekle kalmadım, ödülümü Burhan Felek'in gazeteci yeğeni Okşan Atasoy hanımefendinin elinden aldım. Kızımın organizasyonu, 1929 Chevrolet gezisini, bizzat patron Onur Küçükbayram'ın sürücülüğüyle yaşadık... Kızım Kibele'ye, ortancamız Nilüfer ve Ayla ile TRT Spor'daki sunucumuz Deniz Satar'a ve tüm dostlara teşekkür ederim. Var olsunlar, sağ olsunlar!..
Velespit Kahramanları
Sarper Günsal, Arda Türkmen, Okan Can Yantır, Berkem Ceylan ve Aydın Diricanlı!. İş hayatlarında farklı alanlarda gayet başarılı genç ve vizyon sahibi isimler.
Bisiklet sevdasında buluşup büyük işler yapıyorlar. Grand Fondo Çeşme'de 875 kişi bisiklete bindi. Hem de yarışmak için 150 TL vererek. "2000 çocuğa 2000 bisiklet" kampanyası, 350 bisikleti şimdiden hazırladı. Karne hediyesi bekleyen çocuklar; sayı 2000'e tamamlanır, abiler pedala bastı bir kere!..