Duygun Yarsuvat'tan Ergin Ataman'a destek!
Galatasaray'ın Haziran ayı Olağan Divan Kurulu toplantısında konuşan eski başkanlardan Duygun Yarsuvat, basketbol başantrenörü Ergin Ataman ve Galatasaray Adası ile ilgili açıklamalar yaptı.
Galatasaray'ın Haziran ayı Olağan Divan Kurulu toplantısında konuşan eski başkanlardan Duygun Yarsuvat, basketbol başantrenörü Ergin Ataman ve Galatasaray Adası ile ilgili açıklamalar yaptı.
"Eurocup şampiyonu olan koçun arkasından konuşmak yanlış"
Basketbolla ilgili konuşmak istiyorum ve hukuki konularda da konuşmak istiyorum. Basketbolu dinledik, 5 senede 55 milyon dolar zarar ettik denildi. 100 milyon dolar harcadık futbolda ama bu sene de 4. olduk. Basketbolun bize getirdiği prestij çok büyüktü. Eurocup şampiyonu olan bir koçun arkasından 55 milyon dolar harcattı demek son derece yanlış. Ayrıca basketbolun Galatasaray'ın tarihinde her zaman yenilmez armada olmuştur. Onun seyircisi de, sporcusu da farklı olmuştur. Sadece ve sadece para kazandırmıyor diye dışlamamak gerekir. Çünkü Galatasaray Kulübü para kazanmak için kurulmamıştır. Galatasaray Spor Kulübü başarı için kurulmuştur.
"Ada, Galatasaray Adası'dır, biz işletiriz"
Ada yıkılacaktı ve yıkıldı. 5 senedir davalar devam ediyor. 2000li yıllarda Mehmet Cansun'un başkanlığı döneminde bir toplantı yaptık. Ada başka bir kuruma verilsin mi dedik, orada verilsin çıktı. O adayı bir işletmeciye kiraladık. Daha sonra da planlar yapıldı. O planları yapan İtalya'da yaşayan bir Türk mimardı. O planların kabul edilmesine imkan yoktu. İki sene o macera sürdü. Sonra o gitti, ondan sonra gelen başkan ve yönetim kurulları birisini buldular. O birisi, adanın adını değiştirdi. Galatasaray Adası'nı, Su Adası yaptı. Su ismi güzel, yeni doğan çocuklarda Su ismi çok var. Su Adası oldu, olmadı da işveren o adayı parselledi. O adayı çeşitli işletmelere kiraladı. Öyle bir yetkisi olmadığı halde kiraladı ama bizden bir ses çıkmadı. Sözleşmenin bitmesine 17 ay kala 5 yıl süreyle bu sözleşmeyi uzattı bizden önceki yönetim kurulu. Öyle bir uzattı ki, adanın etrafına konulan reklamlar bile işletmeciye ait olduğu söylendi. Ve ada elden gitti arkadaşlar. O andan itibaren Galatasaray Adası, tapu senedinin fotokopisi olsa dahi gitti. 5 senenin sonuna geldik, genel kurullar yaptık. Hatta bir genel kurulda ben divan başkanıyken ada kiraya verilsin mi verilmesin mi oylaması yapıldı. Kiraya verilmesin, tahliye davası açılsın diye bir karar çıktı. O adanın işletmecisi genel kurulunun aldığı kararın iptal edilmesi için dava açtı. Biz o davaya müdahale ettik ve kazandık. Ama ne oldu, o adada işletmeye devam etti. Çünkü sözleşmesi 5 yıl süreyle uzatılmıştı. Yine davalar açtık ancak Galatasaray Adası'nı işleten kişi bizim hasmımız. Biz ona dava açtık. Asıl işletmeci kaça inşaat yaptığından dolayı, ada yıkım kararı alınmış olmasına rağmen biz can ciğer olduk. Özel uçakla aldık İngiltere'ye maça götürdük. Ben bunu hazmedemiyorum. Daha sonra idarenin vermiş olduğu karara karşı biz davayı açtık. Bizim toprağımız, bizim malımız. Bir adam geliyor kendisi para kazanmak için kaçak inşaatlar yapıyor. Kendisine ev yapıyor orada. Biz ona dokunmak için dava açıyoruz. Buna benim bilgi sahibi olmam, yönetime gelmemle oldu. Ve aklin ihlali nedeniyle davanın açılması gerektiğini belirttiler. O zaman öğrendim ki biz danıştayda dava kaybetmiş olmamıza rağmen karar düzeltmeye gitmişiz. Karar düzeltme demek 1 sene demek. Bunu geri alın dedik. Şubat ayında karar reddedildi yani yapılacak hiçbir şey yok. Karar tebliğ edildi. Şimdi ne yapmamız lazım? Duyduğuma göre bizim hukuk işleri adaya gitmek istemiş, içeri sokmamışlar. Burası benim demiş. Adanın çok taliplisi var biliyorsunuz. Bir tane Sultan çıktı. Sultan çok istiyorsa Yıldız Sarayı'nı alabilir. Onun büyükbabası o sarayı yaptırmıştı. Ama Ada Galatasaray'ın tapulu malıdır. Sultan Hazretlerinin küçük torunu çıkabilir ama ya tutarsa diye çıkıp Ada benim ne demektir. Siz onu alıp İngiltere'ye götürürseniz, sahanın içinde oradan oraya koşarsanız, bunu asla kabul edemeyiz. Hakim davayı uzatmış. Bu son celsede de Temmuz'un 13'üne ertelenen celsede de bir takım isteklerde bulunmuşlar ve hakim hepsini reddetmiş. 13 Temmuz da kısa bir tarihtir. Bütün görev bu işin başını çekmek için yönetim kuruluna düşüyor.