NBA'de sezonun en çok şaşırtan 5 olayı!
|| Son güncellemeNBA'de sezonun bitmesine birkaç maç kala bizi en çok şaşırtan 5 maddeyi sıraladık.
NBA'de sezonun bitmesine birkaç maç kala bizi en çok şaşırtan 5 maddeyi sıraladık.
NBA'de normal sezonun bitmesin artık bir elin parmakları kadar maç kaldı.
NBA Türkiye olarak geride kalan sezonda bizi 'olumlu' şaşırtan 5 maddeyi toparladık.
Warriors'ın tarihin tüm büyüklerine meydan okuyan performansı, Doğu'nun yükselen orta sınıfı, Damian Lillard ve arkadaşları, aynı Raptors'ın bambaşka bir seviyeye çıkması ve draftın 'MVP' potansiyelli 2 çaylağı bizi en çok şaşırtanlar oldu.
WARRIORS'IN REKOR SEZONU
Golden State Warriors'ın şampiyonluktan sonra Batı Konferansı'nın zirvesinde olması şaşırtıcı değil. Fakat, sezona 16-0 ile başlaması. Ardından 24-1, 36-2 diye devam edip ligdeki takımlara değil, tarihin tüm büyük rekortmenlerine meydan okuyup onları geride bırakmasına hazır değildik. 95/96 Bulls'un rekorunu kırıp kıramayacakları halen muamma ama o çapta bir dominasyon kurdukları kesin...
DOĞU'NUN ORTA SINIFI
Yıllardan bu yana Batı Konferansı'nın daha güçlü olduğu ve çok daha zorlu playoff yarışlarına sahip olduğu konuşulurdu. Belki Doğu'da zirve yarışı verecek, adını favoriler arasına yazdıracak takım sayısında artış olmadı. Cavaliers bile Spurs ve Warriors'ın arkasında geliyor ancak Doğu'nun orta sınıfı inanılmaz bir yükseliş yaşadı bu sezon. Toronto'dan başlayıp, Celtics, Heat, Hornets, Pistons, Pacers, Wizards, Bulls ve Bucks Doğu'daki çekişmenin daha mücadeleci olmasını sağladı. Üstelik bu 'orta sınıf' diğer takımlara karşı da gayet tatmin edici performanslar sergiledi.
DAMIAN LILLARD VE ÇETESİ
Geçen sezonun ilk 5'inden LaMarcus Aldridge, Wesley Matthews, Nicolas Batum ve Robin Lopez'i kaybettikten sonra bu sezona karakterli ve uyumlu ancak kendini ispat edememiş ya da beklentileri karşılayamamış oyunculardan kurulu bir takımla giren Portland, Damian Lillard'ın yanına drafttan aldığı CJ McCollum'u bu sezon monte edip, arkasını skorunu değil oyunu düşen atletik ve şutör oyunculardan kurdu. LaMarcus'un yeri doldurulamadı, kolay da değil zaten ama CJ McCollum'un Wesley Matthews'tan daha iyi bir skorere dönüştüğünü iddia edebiliriz. Mason Plumlee'nin "sistemde" pekala Robin Lopez'den daha iyi olduğunu da öne sürebiliriz. Fakat, genel kalitesi düşen, derinliği artan bu takımın Batı 5'incisi olmasını açıklayabilmek mümkün değil.
LOWRY & DEROZAN VE DAHA FAZLASI
Toronto Raptors, sadece DeMarre Carroll'ı kadrosuna kattı yazın ve sezona da böyle başladı. Carroll'dan bir türlü verim alamadılar gerçi ve Aralık ayı bittiğinde de 20-13 dereceleri vardı. Yani, durum geçen sezonla aynıydı. Ancak, ocaktan sonra zihniyetini değiştiren Raptors, müthiş bir ivme yakaladı. Ocak ayını 12-2 ile geçtiler, şubatı 7-4, mart ayını 11-5 ile geçerek Cavaliers'ın zirvedeki tahtını salladılar. Bunu yaparken zihniyet değişikliğine gittiler. Valanciunas'ın sakatlığı ve yerine daha mobil olan Biyombo'nun oynaması, şutör forvetlerin daha çok süre alması, DeRozan'ın net bir şekilde üçlük tehdidi haline gelmesi ile birlikte Raptors'ın çıkışı başladı. Geçen sezon ilk turda Wizards'a süpürülen Raptors ile bu Raptors arasındaki fark da kadro değil yapı içerisindeki radikal değişimler oldu.
TOWNS VE PORZINGIS
2014 draftının öncesinde yarattığı gürültüyü hatırlayın. LeBron, Carmelo, Bosh, Wade gibi süperstarlar çıkaran draft ile karşılaştırılıyor, birkaç 'franchise' oyuncuya sahip olduğu dile getiriliyordu. Andrew Wiggins dışında bize bu ışığı veren oyuncu olmadı. Fakat, bu drafttan çıkan Karl-Anthony Towns ile Kristaps Porzingis şimdiden çok net 'MVP' ışığı verdiler.
HAKAN CELEP