Geri
İleri  

"2000 ruhu zor yakalanır"

Galatasaray, UEFA ve Süper Kupa'yı kazanıp Avrupa'nın zirvesine çıktığında Sarı-Kırmızılı kale ona emanetti.

Brezilya 1998 Dünya Kupası'nda Fransa'ya yenilince soluğu Florya Tesisleri'nde almış, efsane kadronun birçok zaferinde başrol oynamıştı. Yaptığı degajlarla takımını hızlı atağa kaldırır, beyefendi kişiliğiyle de takım bütünlüğünün oluşmasına yardımcı olurdu. Parma deneyiminin ardından Empoli'ye transfer görüşmesine giderken arabası bozulan ve orada futbolu bırakmaya karar veren Claudio Taffarel, aradan yıllar geçmesine rağmen İstanbul'u unutmadı. Önce Zaman'ı ziyaret eden, ardından da eski arkadaşlarıyla hasret gidermek üzere İstanbul turuna çıkan efsane kaleci, sorularımızı içtenlikle cevapladı.

Hagi'nin G.Saray'ın başına geçmesini nasıl değerlendiriyorsun?


Hagi'nin G.Saray'ın başına geçtiğini internetten öğrendim. İnanın çok da mutlu oldum. Futbolculuk kariyeri çok parlak olan Hagi'nin teknik adam olarak da artık yükseleceğine çok inanıyorum. Hem G.Saray ortamını hem de kendisinden beklentileri çok iyi biliyor.

2004-05'te Hagi'nin yardımcısıydın. Yeni bir teklif aldın mı?


Hagi o zaman yanında her konuda güvenebileceği birinin olmasını istiyordu. Bu yüzden Brezilya'dan beni çağırdı. Ben de seve seve geldim. G.Saray'da şu anda çok iyi kaleci antrenörü var. Bu yüzden bana fazla ihtiyaçları yok.

UEFA Kupası'nı kazanan kadroda vardın. Bu başarı tesadüf müydü?

Kesinlikle tesadüf değildi. O başarıyı getiren çok önemli birkaç neden vardı. Birincisi belki de en önemlisi yerli ve yabancı oyuncuların saha içinden çok saha dışındaki dostluklarıydı. O takımdan hangi futbolcuya sorsanız işin sırrı olarak mutlaka takım içindeki birlik ve beraberliği göstereceklerdir. Tabii ki oyuncu kalitesi, oynanan futbol gibi daha çok neden vardı. Ancak bunlar tek başına büyük bir başarı kazanmaya yetmiyor.

G.Saray'da hep dile getirilen 2000 ruhu nedir?

Bir defa bütün oyuncular kendinden bir şeyler veriyordu. Her oyuncunun kendinden önce takım arkadaşlarını düşünmesi, onlar için endişelenmesi ve yardımcı olmaya çalışması bu ruhu oluşturdu. Bunun sonucunda da UEFA Kupası kazanıldı. Brezilya Milli Takımı olarak bizde de 1994 Dünya Kupası'nda böyle bir ruh vardı. Ancak 1998'de hemen hemen aynı oyuncularla devam edilmesine rağmen başarılı olamadık. Demek ki bu ruh istendiği zaman gelmiyor. Ben günümüz futbolunda bu ruh eksikliğini çok hissediyorum. Futbolcuların parası ve şöhreti var. 2-3 saat dışında bütün vakti kendilerine ayırabiliyorlar. Oyuncular futbolu bir iş gibi düşünüyorlar. Ben futbolun bunun ötesinde bir şey olduğunu düşünüyorum. Eğer futbolda bir tutku olursa başarılı olunur. Ben İstanbul'dan 9 yıl önce ayrıldım ama insanlarla görüştükçe sanki dün ayrılmışım gibi bir hissiyata girdim. Demek ki ruh buymuş.

Son dönemde G.Saray'a gelen Brezilyalılar neden başarısız oluyor?


Felipe, Conceiçao, Lincoln, Jo, Elano... Bu oyuncular içinde Lincoln'ü yakından tanıyorum. Hatta transferinde İstanbul'a gelmiştim. Lincoln, Türkiye'de inanılmaz bir baskı hissediyordu. Yabancı bir oyuncu olarak geliyorsunuz ve astronomik paralar kazanıyorsunuz. Tabii bu durumda beklentilerin yüksek olması doğal oluyor. Futbolcu olarak elinizden geldiğince bu beklentilere cevap vermek zorundasınız. Ben bu sorunu iyi bir arkadaş ortamı kurarak ve ailemle birlikte yaşayarak çözdüm.

Peki Elano beklentilere cevap verebilecek mi?

Ben Elano'da da şunu görüyorum. Türkçeyi henüz konuşamıyor ve Türk arkadaşlarıyla irtibatı biraz zayıf. Kendisine bir an önce arkadaşlık ortamı oluşturmasını tavsiye ettim. Ben Dünya Kupası sırasında Elano ile birlikteydim. Kendisi İstanbul'da olmaktan ve G.Saray'da futbol oynamaktan memnundu. Bazı oyuncular var ki hemen adapte oluyor, bazılarının uyum süreci uzuyor. Elano'nun burada çok başarılı olacağına inanıyorum. Sürekli oynamayınca her oyuncu problem yaşar. Bunu zamanla aşacağına inanıyorum.

G.Saray'da yedek olan Elano, milli takımına nasıl seçildi?

Bazı oyuncular teknik direktör için iskeleti oluşturan oyunculardır. Taktikler genellikle o oyuncular üzerinden belirlenir. Elano da, Dunga için öyle bir oyuncu. Aslında Dünya Kupası maçlarında sakatlandığı ana kadar çok başarılı oldu. Onun sakatlanması ve Kaka'nın da tam hazır olmaması Brezilya'yı zora soktu. Brezilya'nın elenmesinde Elano'nun sakatlığı etkiliydi.

G.Saray, Kadıköy'de kazanmakta neden zorlanıyor?

İki takım arasındaki rekabeti çok seviyorum. Bu rekabet Türk futboluna güç katıyor. Derbilerin havası ve ortamı çok farklı oluyor. Mesela ilk Kadıköy'e gittiğimizde taş saldırısına uğradık. Birden hepimizin eğilmesini istediler. Bütün oyuncular otobüste yerlere yattı. Taşlar havada uçuşuyordu. Taraftarlarının da desteğiyle Fenerbahçe evinde çok iyi oynuyor. İnanılmaz bir taraftar baskısı oluyor. Aynı şeyi Brezilya Milli Takımı'yla Boca Juniors Stadı'nda Arjantin'le oynarken de yaşıyordum.

Türkiye'ye gelmek isteyen Brezilyalı oyunculara tavsiyelerde bulunuyor musun?

Bana kim sorarsa sorsun 'gözünü kapat ve Türkiye'ye git' diyorum. Bu benden tavsiye isteyenlere hazır cümlemdir. Buraya gelmek isteyen oyuncular da genellikle beni arayıp soruyor.

UEFA finalinde Henry'nin kafa şutunu nasıl çıkardın?

O kurtarış belki de hayatımın en önemli ve en güzel kurtarışıydı. Dünya Kupası'nda da penaltılar kurtardım ama estetik değildi. UEFA Kupası finalindeki o kurtarış benim için en önemli kurtarıştı. Henry'nin kafa ile topu oraya vuracağını tahmin ettim. O vuruşu önceden hissettiğim için de o köşeye uzandım. Eğer ters tarafa vursaydı o zaman da belim kırılırdı herhalde.

Penaltı atışlarında başarılı olmanın sırrı neydi?

Başarılı olmak için çalışma, şans ve duaya çok inanırım. Oyuncuların topa vuruşuna göre pozisyon alma önemlidir. Tabii vuruş sırasında şansınızın da yanınızda olması gerekir. Her atıştan önce dua ederek vuruşa konsantre olurdum.

Galatasaray son dönemde neden kaleci sorununu çözemedi?

Aslında Aykut iyi bir kaleci. Bu takımda rahatlıkla oynar. Bir kaleci için en önemli şey kendisine güven duyulmasıdır. Eğer böyle bir ortam sağlanırsa kendini çok kısa zamanda gösterecektir. Ben 18 yaşımda kaleci oldum. Eğer bana o zaman güvenilmese ve destek verilmeseydi, belki böyle bir kaleci olamazdım.

Son yıllarda senin gibi oyunu geriden başlatan kaleci sayısı neden azaldı?

Kaleciler sadece topu kurtarmakla yetinmemeli. Bunun yanında oyunu geriden düzgün şekilde başlatmaya önem vermeli. Son dönemde günümüzde bu biraz zayıfladı. Kaleciler daha çok fizik olarak öne çıkıyor. Bu yüzden de kalecilerin top teknikleri zayıfladı.

Eski takım arkadaşın Emre'nin F.Bahçe'ye gitmesine şaşırdın mı?

Evet şaşırdım. Çünkü G.Saray'ın önemli bir ismiydi. Tabii önce Avrupa'ya gitmesi ve ardından F.Bahçe'ye transfer olması normal. Şu anda Fenerbahçe'nin de önemli bir oyuncusu. Bizim zamanımızda Emre çok gençti. Liderlik özelliği çok fazla ortaya çıkmamıştı. Arif, Okan, Hakan Ünsal gibi oyuncuların hep gözetimindeydi. Kişilikli bir oyuncuydu. Büyüklerine karşı saygıda kusur etmezdi. Brezilya'da oyuncular A takıma çıkınca, hal ve hareketleri değişiyor.

Sence futbol tarihindeki en önemli oyuncular kimler?

Oyuncuları birbirleriyle kıyaslamak doğru olmaz. Pele kendi döneminde efsaneydi. Maradona da tam bir fenomendi. Şimdi ise Messi dönemi yaşanıyor. Messi'yi Kaka ve Ronaldo ile kıyaslamak doğru olur.

9 yıldır ayrı kaldığın süreçte Türkiye'deki değişimi nasıl okuyorsun?

Türkiye ekonomik olarak çok gelişti. Futbol ekonomisi de büyüdü. Türk futbolunun da çok gelişmekte olduğunu görüyorum. Hatta Milli Takım'ın futbolun gelişimini yansıtmadığını düşünüyorum. Milli Takım'ın gruplarda seri başı olması gerekiyor.

Hiddink, Türk futbolunun gelişimine nasıl katkı sağlar?

Hiddink birçok ülke ve kulüp takımında çalıştı. Önemli bir teknik adam. Bence Türk futbolu biraz farklı. Dışarıdan gelen birilerinin Türk futboluna bir şeyler katacağına pek inanmıyorum. Türkiye'de Türk teknik adamların daha başarılı olacağına inanıyorum. Hiddink'le Milli Takım'ın iyi mi yoksa kötü mü olacağını hep birlikte göreceğiz.

Aurelio'nun Türkiye, Mesut Özil'in Almanya tercihini nasıl buluyorsun?

Ben eğer Brezilya Milli Takımı'nda oynamasaydım seve seve Türk Milli Takımı formasını giyerdim. Aurelio'nun Brezilya'da oynaması zaten çok zor. Bu yüzden Türkiye'yi tercih etmesi normal. Ama Mesut istese, Türk Milli Takımı'nda rahatlıkla oynardı. Ancak Almanya'da yetiştiği için orayı daha çok benimsemiş olabilir.

Bursaspor'un şampiyon olduğunu duyduğunda neler hissettin?

Türk futbolu için olumlu bir gelişme. Bu, ligin kalitesini yükselten bir durum. Eğer şampiyonluk 3-4 takım arasında geçerse lige olan ilgi azalır. Bizim dönemimizde de Gençlerbirliği, Gaziantepspor çok iyi takımlardı.


RÖPORTAJ: HACI HASDEMİR / ZAMAN

✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEŞEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ŞU ANDA BUNU KONUŞUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator