u sezon forma giydiği kısa sürelerde dört gol atmayı başaran Trabzon kökenli gurbetçi Onur Bulut, Bundesliga'nın eğitim ve disiplinini profesyonelce yaşamasıyla birleştirerek oyuna tutunduğunu anlatıyor.
Almanya'da Bundesliga dâhil dört ligde tecrübe kazandıktan sonra bu sezonun başında Aytemiz Alanyaspor'a transfer olan 25 yaşındaki oyuncu, gerçek bir joker.
Her iki kanatta hem önde hem de arkada oynayabildiği gibi orta sahada da görev yapabiliyor. Bu sezon forma giydiği kısa sürelerde dört gol atmayı başaran Trabzon kökenli gurbetçi, Bundesliga'nın eğitim ve disiplinini profesyonelce yaşamasıyla birleştirerek oyuna tutunduğunu Tam Saha dergisinden Rasim Artagan'a anlatıyor.
16 Nisan 1994 Werdohl Almanya doğumlusun. Nasıl bir çocukluk geçirdin? Aileni tanıyabilir miyiz? Baban, annen, varsa kardeşlerin ne işle meşguller? Almanya'ya ne zaman ve nereden göçmüşler?
Çocukluğum babamla her gün top sahasına giderek geçti diyebilirim. Babam ve annem emekli. Halen Almanya'da yaşıyorlar… Annem araba parçaları yapan bir şirketten emekli. Babam da özel güvenlik sektöründe çalışıyordu. İki abim, bir de ablam var. Hepsi benden oldukça büyük. En büyük abim 40 yaşında. Aramızda 15 sene var. Ortanca abim Almanya'da bir jant firmasında, diğer abim de özel sektörde çalışıyor. Ablam spor eğitmeni ve bir fitness salonunda görevli. Babam Trabzon'dan 1974 yılında Almanya'ya gitmiş. O dönemden bu döneme kesintisiz orada. Annem de Trabzonlu ama Samsun'da çok akrabası var.
Ailende senden başka sporcu var mı?
Muhammet Bulut var kuzenim. O da Denizlispor ve Menemenspor'da oynadı. Hatta Menemenspor'la 2. Lig'e yükselme gururunu yaşadı.
Eğitim hayatın konusunda bilgi alabilir miyiz? Almanya'da nasıl bir eğitim gördün?
Üniversiteyi kazandım. Spor üzerine okudum. 13 sene sonunda kazandığım lisansı istediğim yerde kullanabiliyorum.
Sendeki futbol yeteneğini ilk kim keşfetti ve seni bir takımın kapısından içeri soktu?
Babam keşfetti. Benimle birlikte her gün antrenman yaptı. Babam futbol oynamış ama fazla yükselememiş. Elimden tuttu ve beni FSV Werdohl kulübünün altyapısından içeri soktu. Werdohl küçük bir yer. 18 bin kişi yaşıyor. Zaten çocukları bekliyorlar gelsinler diye… Yazdırıyorsun ve başlıyorsun. Babam da beni yazdırdı ve başladım futbola…
Sonrasında SF Oestrich altyapısına geçiyorsun. Ardından da VfL Bochum'a transfer oluyorsun. Bu hikâyeyi anlatır mısın?
Almanya'daki altyapılar oldukça farklı ve iyidir. Öncelikle eski futbolcular yönetir altyapıları. Ne kadar çok maç oynadılarsa o kadar yetenekliler. İyi bir bilgi birikimleri var. Bildikleri her şeyi çocuklara iletmeye çalışıyorlar. Hem disiplinli hem de taktiksel açıdan çok iyiler. Oyunu çok iyi kuruyorlar. O disiplin zaten her şeye yetiyor. Hoca nasıl oynaman gerektiğini söylüyorsa öyle oynuyorsun. Herkes bu sisteme ayak uyduruyor. Altyapılarda eğitim ve disiplin ön plana çıkıyor. Öğrendiğimiz şeyler her açıdan çok farklı. Karakterimizi de oluşturuyor diyebilirim. Ben son senelerde sağ açık ve sol açık oynadım. Orta sahanın göbeğinde de oynadım. Ama sağ ve sol bek de oynadım. Joker gibiydim. Bugün Erol Hocam da beni istediği gibi oynatabiliyor.
Bochum'da bütün stat benim adımı söylüyordu
Uzun süre Bochum'da forma giydin, Bundesliga 2'de çok başarılı sezonlar çıkardın. Bochum günlerin nasıl geçti?
Bochum bana her şeyi verdi. Oradaki son sezonumda top ayağımdayken bütün stat benim ismimi söylüyordu. Ne zaman top ayağımda olsa ismimi bağırıyorlardı. Öyle bir sevgi vardı bana karşı. Orada kendimi geliştirdim. Hem futbol anlamında hem karakter anlamında gelişim sağladım. Oraya gittiğimde 14 yaşındaydım. 21 yaşına kadar oynadım ve çok verimli sezonlar geçirdim.
Bochum'daki başarın sana Bundesliga kapılarını açtı ve Freiburg'a transfer oldun. Bundesliga'da 24 maçın var. Bundesliga nasıl bir lig ve sana neler kattı? Freiburg'da neler yaşadın?
Genç bir futbolcu için Freiburg çok iyi bir kulüp. O dönemki hocam Christian Streich'ti. Bundesliga çok zor bir lig. Alman disiplini olduğu için zordu. Türkiye'de oyun biraz daha sert ve bireysel oynanıyor. Ama Almanya'da takım oyunu var. Makine gibi öne ve arkaya gidiyorsun, sağa, sola kayıyorsun. Türkiye'de birebir oyun daha çok. Almanya'da takım oyunu önemli.
Freiburg'dan politika yüzünden ayrıldım
Peki, sonrasında ne oldu da Freiburg'dan o dönem Almanya 2. Ligi'nde oynayan Eintracht Braunschweig'e transfer oldun?
Christian Streich ile tartıştım. Önümü kesmeye çalıştı. Tam detayına girmeyeyim ama politika yüzünden diyebilirim. Bana sorular sordu, ben de cevap verdim. Hoşuna gitmedi. O yüzden de forma şansım azaldı. Ben de transfer oldum. Gittiğim takım aslında çok iyiydi. Her sene yükselmeye oynayan bir takımdı.
Devre arasında gittiğin Eintracht Braunschweig kötü bir sezon geçirdi ve sezon sonunda küme düştü. Ama sen 1 yıl daha bu kulüpte devam ettin ve Almanya 3. Ligi'nde oynadın. Eintracht Braunschweig'da neler yaşadın?
Son yarım sezon kötüydü. Aslında ayrılmak istiyordum ama yeni gelen hoca Danimarkalı Henrik Pedersen beni ısrarla tuttu. Zaten ben de bir şey yapamazdım. Kontratım vardı. İlk yarım sezonumda takım çok gençti. 24 yaşındaydım ve takımın yaşça en büyüklerinden birisi bendim. Çok iyi maçlar çıkardık ama kazanamadık. Tecrübe eksikliği yaşadık. Sonra yeni ve tecrübeli oyuncular geldi, bir golle ligde kaldık.
25 yaşındasın ve Almanya'nın dört liginde oynama tecrübesine sahipsin. Bu sezon başında yolun Aytemiz Alanyaspor ile nasıl kesişti?
Babamdan haber geldi. Hocayla konuşmuş. Erol Bulut Hocam beni Başakşehir'deyken de istiyordu. Ama ben o dönemler Bundesliga'ya gittim. Türkiye'ye gelmeyi istemedim. Çünkü gençtim ve Almanya'da devam etmek istiyordum. Bochum'daydım ama Freiburg'u tercih ettim. Yaşımdan dolayı biraz korktum Türkiye'ye gelmekten. Yeni bir ülke… Almanya'da doğdum ve büyüdüm. Benim için Türkiye biraz daha farklıydı. Tatile gelmek başka bir şey ama temelli gelmek o dönem biraz daha farklıydı. O zamanlar "Hayır" demiştim. Ama bu dönem tam zamanıydı. Erol Hocama çok teşekkür ediyorum. Beni zor durumdayken buraya çağırdı. Çok teşekkür ediyorum.
Erol Bulut da senin gibi Almanya kökenli bir oyuncu. Erol Hoca ile nasıl bir ilişkiniz var?
Bana her zaman ne yapmam gerektiğini anlatıyor, eğitime devam ediyor. Sahada bazen şakalaşıyoruz. İyi bir ilişkimiz var.
Aytemiz Alanyaspor hem ligde hem de kupada çok iyi bir sezon geçiriyor. Takımın durumu hakkında bize biraz bilgi verir misin? Sezon sonu hedefiniz nedir?
Her iki cenahta da gidebileceğimiz kadar gideceğiz. Artık nasip neyse onu yaşayacağız. Takımımız çok iyi. Herkes kardeş gibi. Hep birlikte bir aile ortamındayız. Türkiye'ye gelirken şüphelerim vardı ama en doğru adrese geldim. Beklediğimden daha iyisini buldum diyebilirim.
Kendine hangi oyuncuları örnek alıyorsun?
Sağ bek olarak Dani Alves'i söyleyebilirim. Hem defansta hem ofansta çok iyi. Orta sahada oynarken Mesut Özil'i örnek alırdım. Onun gibi bir oyuncu halen yok. Ribery ve Robben'e karşı oynadım. Onlar çok iyiydi. Gerçekten çok farklı oyuncular. Ne yapacağını çok iyi biliyorsun ama durduramıyorsun. Yaptıkları belli zaten. Süratle gidip içeri girdikten sonra vuruyorlardı. Ama ne zaman içeri gireceğini bilemiyorsun. Onlara karşı oynamak bana çok katkı yaptı.
Seninle birlikte futbola başlayan birçok arkadaşın bugün futbolcu olamadı ama sen istikrarlı bir şekilde bu yolda yürüyorsun. O arkadaşlarına göre neleri farklı yaptın?
Ben disiplinliydim. Yeteneğim de vardı. Yetenek yoksa zaten bir yere kadar gidebilirsin. Ben çok çalıştım. Hep sporcu gibi yaşadım. Dışarı çok çıkmadım. Çok emek verdim. Kendimi geliştirmek için çok çalıştım. Eksiklerimi gidermek için çok gayret ettim.
Kendinde gördüğün eksikler nedir?
Biraz daha özgüvenli olsam daha iyi olurdu. Bunun üzerine çalışıyorum. Maçlarda belli oluyor zaten. İlk 10 dakikalar biraz tutuk gözüküyorum, sonra açılıyorum. En baştan böyle olsa daha iyi olur.
Kendine nasıl bir kariyer planladın? Kendini nerelerde görmek istiyorsun? Hedeflerin neler?
Hayatta uzun vadeli planlar yapmıyorum. Hangi kapılar açılıyor, hangileri kapanıyor ona bakmak gerek. Türkiye'de şu an çok mutluyum. Burada devam edebilirim. Ama Dortmund gelse işler değişir. Taraftarları çok iyi. Aileme çok yakın. Güzel olurdu. İngiltere, İtalya, İspanya gibi hayallerim yok açıkçası. Türkiye'de çok mutluyum gerçekten.
Her gurbetçi oyuncu gibi millî takım tercihi konusunda sanırım sen de arada kaldın. Almanya seni istedi ama sen Türkiye'yi seçtin ve U19 Millî Takımı'nda forma giydin. Millî takım tercihin ve Ay-Yıldızlı forma hakkında neler düşünüyorsun?
Almanlar beni istedi ama ben hep Türkiye'yi tercih ettim. U19 öncesinde beni Türkiye çağırmadı. Ama neden çağırmadı bilmiyorum. Teklif geldiği zaman kabul ettim.
A Millî Takım hakkında neler düşünüyorsun? Sence bir gün A Millî Takım forması giyebilecek misin?
Elbette böyle bir hayalim ve arzum var. Ama bunu başarmak için çok daha fazla çalışmam gerekiyor. Kendimi burada tam olarak ispatlamalıyım.
Önümüzde 2020 Avrupa Şampiyonası var. Sence Türkiye bu turnuvada ne yapar?
Çok sakatımız var maalesef. Ama genel olarak çok iyi bir takıma sahibiz. Son zamanların en iyisi diyebilirim. Yetenek, istek çok üst düzeyde. Merih Demiral'ı, Çağlar Söyüncü'yü gördüğüm zaman çok duygulanıyorum. Maşallah çok iyiler. Merih'in sakatlığı çok üzdü beni. İnşallah bir an önce sağlığına kavuşur ve sahalara döner. Çağlar'la beraber oynadım Freiburg'da… Çok temiz ve sakin bir insan. Bence çok şanslıyız bu turnuvada. Çok iyi bir ekol yakaladık. Yavaş yavaş dünyada Türkiye'ye bakış açısı da değişti. Kulüpler yaşlı yıldızları almaktansa o parayı altyapıya yatırsalar bence bin kat daha iyi ederler. Hatta daha da iyi futbolcular çıkar. Onlar zaten doymuş, bitmiş. Türkiye'ye gelerek ceplerini doldurmak ve futbolu noktalamak istiyorlar. Ama büyük paralar vermeye hiç gerek yok. Genç futbolcular çok daha iyi işler yapar. Çok daha iyi verim alınır.
Alanya'da nasıl bir hayatın var? Boş zamanlarını nasıl değerlendirirsin?
Çok basit bir hayatım var. İdman yapıyorum, sonra eve dönüyorum. Eşim ve çocuklarlayım. Eşim İtalyan. İki çocuğum var. Nisan'da da üçüncüsü geliyor. Hepsi erkek…
Eş sebebiyle İtalya'yı düşünmez misin?
İtalya'ya da hayır demem tabiî ki… Güzel bir ülke. Eşim Bari'ye çok yakın bir bölgeden. Türklere çok benziyorlar. Sıcakkanlılar. Alanya'ya çok alıştım. Yılbaşında Almanya'ya gittik, çok soğuktu. Hepimiz hastalandık. Kemiklerimiz anca ısındı (gülüyor).
Çocuklarını da sporcu yapmayı düşünüyor musun?
Ben yollarını açarım, istek ve yetenekleri varsa devamı gelir inşallah. Ama yoksa yapacak bir şey yok. Onları mecbur tutmam. Çünkü futbolun hem iyi hem kötü yönleri var. Benim yaşadıklarımı onlar yaşasın istemem.