Takımın itici gücü Gomez, Töre ve Oğuzhan'daki düşüş skor üretkenliğini törpüledi. Ersan'ın gidişi ve Rhodolfo'nun sakatlanmasının ardından Alexis-Marcelo ikilisi S.O.S. verdi. Takım savunmasını iyi yapan Fenerbahçe, Başakşehir ve Konya gibi rakipler; Kartal'ın hücum 'şifrelerini' çözdü, kayıplar peş peşe geldi.
Abone Ol
Beşiktaş'ta Fenerbahçe yenilgisinin ardından gelen Torku Konyaspor mağlubiyeti, camiadaki herkese "Neler oluyor bize?" dedirtti. Takım ligde "gizli lider" konumunda bulunsa da şu bir gerçek ki, Beşiktaş ligin ilk yarısında herkesi kendine hayran bırakan görüntüsünden uzak. Son 6 resmi maçında sadece 2'sinin kazanılması, son 4 maçta rakip ağlara sadece 2 gol atılması, şampiyonluk yarışındaki kritik süreç ncesi can sıkıyor. Peki, 12 maçlık maraton öncesi en büyük sorun ne?
1- MÜTHİŞ 3'LÜ DÜŞÜŞE GEÇTİ
Beşiktaş'ın ligin ilk dönemindeki müthiş formunda başrole soyunan isimlerinde başında Oğuzhan Özyakup, Mario Gomez ve Gökhan Töre geliyordu. Bu üçlünün müthiş üretkenliği takımı hücumda 'durdurulamaz' kılıyordu. Ancak özellikle 3-4 haftadır Gomez ve Gökhan Töre başta olmak üzere Oğuzhan da formsuz görünüyor. Şu an öndeki tek formda isim Quaresma...
2- ALEXİS ÇOK YETERSİZ
İlk yarıda da Beşiktaş'ın güçlü bölgesi savunma değildi. Ancak Rhodolfa-Ersan Gülüm ikilisi, üzerine düşeni yapıyordu. Ersan'ın transferi, Rhodolfo'nun sakatlığı sonrası 'mecburiyet'ten oluşan Alexis-Marcelo tandemi ilk yarıdaki savunma hattını 'mumla' aratır. Özellikle Alexis'in yetersizliği çok net ortaya çıktı.
3- BASKI, FAUL, FREN!
Özellikle Başakşehir, Fenerbahçe ve Konya maçlarında rakiplerin Beşiktaş'ı durdurma planı, birbirini andırır türdendi. Özellikle Atiba'ya, ardından Oğuzhan'a yapılan baskı, topun Sosa'ya ve ön bölgeye çabucak ve sağlıklı bir şekilde aktarılması, dolayısıyla Kartal'ın o bilinen oyun alışkanlığını yakalamasını önledi. Hızlı hücumlar da rakiplerin bilinçli yaptığı 'Yugoslav faulleri'yle engellendi. Bu noktada Beşiktaş'ın son 4 haftada attığı gol sayısı 2'de kaldı.