Miami Heat, Chris Bosh'ın sakatlığından sonra kenetlendi ve bu önemli eksiğe rağmen tüm oyuncuların ekstra gayretleriyle performanslarını giderek artırdı ve Doğu Konferansı'nda 3'üncü sırayı zorlamaya başladı.
SPORX NBA 4 yıl önce playoffların ortasında Chris Bosh'ın sakatlığıyla sarsılan Miami Heat, Shane Battier'nin ilk 5'e yerleşmesi ve 'small ball' oyununa adapte olarak şampiyonluğa ulaşmıştı.
Bosh'ın, bu sezon tam All-Star öncesinde tekrar kan pıhtısı hastalığı nüksetti ve kariyerini de tehdit eden bu sakatlık nedeniyle bu sezonu kapatması da kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor...
Miami Heat, Chris Bosh sonrası takım olarak daha konsantre ve daha gayretli oynamaya başladı, tüm bu yükselişin tacı Chicago Bulls'a karşı 48 dakikalık yoğun oyun, %68'lik tüm NBA'de sezon rekoru olan saha içi şut yüzdesi ve 129 sayıyla geldi.
Heat, Bosh'sız çıktığı son 7 maçta 108 sayı ortalaması yakaladı. Goran Dragic ve Hassan Whiteside, All-Star gibi oynamaya başladılar. Heat'e geldiğinden bu yana eleştirilen Dragic, ilk kez övülmeye başlandı.
Whiteside, takımdaki bu çıkışla ilgili olarak, "Takım gerçekten iyi oynuyor. Bosh'ın yokluğunda herkesin artık daha büyük rolleri, daha iyi yapması gereken işleri var. Lige baktığınızda, belli bir seviyenin üstündeki tüm takımlar birbirleriyle uzun süredir oynayan oyunculara sahip. Bizim bunu hızlıca çözmemiz gerekiyordu. Bunu da başardık." yorumunu yaptı.