Castro: "Okulda notunuz kötüyse Porto'da oynayamazsınız"
Kasımpaşa'nın 28 yaşındaki orta saha oyuncusu Andre Castro üç sezondur Süper Lig'de forma giyiyor ve hem istikrarı hem de iki yönlü oynayabilme becerisiyle takdir toplayan isimlerden.
Kasımpaşa'nın 28 yaşındaki orta saha oyuncusu Andre Castro üç sezondur Süper Lig'de forma giyiyor ve hem istikrarı hem de iki yönlü oynayabilme becerisiyle takdir toplayan isimlerden.
Kasımpaşa'nın 28 yaşındaki orta saha oyuncusu üç sezondur Süper Lig'de forma giyiyor ve hem istikrarı hem de iki yönlü oynayabilme becerisiyle takdir toplayan isimlerden. Porto altyapısında yetişip Olhanense ve Sportign Gijon tecrübeleri de yaşayan Portekizli oyuncu, başarı sırlarının futbola duyduğu aşkta, profesyonelce yaşamakta ve başarılı olduktan sonra da çok çalışmakta yattığını anlatıyor.
İşte Castro'nun yaşam biçiminden kesitler
FUTBOL BİR TUTKUMDU
"Her zaman futbola karşı içimde büyük bir tutku vardı. Ne legolara ne arabalara futbola duyduğum ilgi kadar ilgi duydum. Yalnız olmak veya arkadaşlarımla olmak, futbol oynamak için çok önemli bir faktör değildi benim için. Kendi başımayken de futbol topunu alır, duvarla paslaşırdım. Birçok genç ve yetenekli oyuncuyla oynadım. Bunların çok azı profesyonel olabildi. Özellikle 14-15 yaşındayken benim de dışarı çıkıp gezme isteğim vardı. Fakat dinlenmeyi tercih ettiğim zamanlar çok oldu. Her zaman kendime dikkat ettim. Yapmak istediğim şeye her zaman fazlasıyla odaklıydım.
Porto'da size sadece nasıl futbolcu olacağınız öğretilmiyor. Aynı zamanda nasıl bir insan olacağınız da öğretiliyor. Mesela akademideyken eğer okulda notlarınız iyi değilse hafta sonundaki maçlarda forma giymeniz mümkün değildi. Hem okulunuza hem futbolunuza önem vermeniz gerekiyordu.
SPORTİNG GİJON'DA HEDEF KÜMEDE KALMAKTI
"Fantastik günler geçirdim İspanya'da... Sporting Gijon'daki hedefimiz ligde kalmaktı. Bu hedefi de gerçekleştirdik. Dünyanın en iyi oyuncularına karşı oynama fırsatı buldum. Ronaldo'ya, Messi'ye karşı oynadım. Real Madrid'in sahasında maç kazandık. Oldukça tarihi bir andı bizim için. Porto'da çok büyük oyuncularla oynadım, çok büyük teknik direktörlerle çalışma fırsatı buldum. Onların başarılı oldukları yolları taklit etmeye, anlamaya çalıştım. Profesyonelliği öğrendim. Başarılı olduktan sonra daha çok çalışmak gerektiğini öğrendim.
DERKEN KASIMPAŞA'YA GELDİM
Kasımpaşa'da kiralık olarak forma giydiğim süreçte iyi bir form grafiği yakaladım. O süreçten sonra bana Beşiktaş da ilgi duydu. Fakat Kasımpaşa satın alma opsiyonunu kullanmak istedi. Ben de istedim. Çünkü burası önemli bir proje ve önemli bir kulüp. Sürekli Avrupa hedefimiz var. Bu hedefe yakın gidiyoruz.
PORTEKİZ'İN ŞAMPİYONLUĞU BİR YATIRIMIN BELGESELİYDİ
"Portekiz'in şampiyonluğuna oldukça sevindim ülkem adına. Dünyanın her tarafında Portekizli oyuncular var. Genç oyuncular da bu turnuvada çok önemli bir başarı gösterdi. Her gün gelişen bir futbol Portekiz futbolu... Daha önceki turnuvalarda da çeyrek finallerde, yarı finallerde kendimizi göstermiştik. Ama eksik olan bir şampiyonluk unvanı vardı. O şampiyonluk unvanını da sahip olduğumuz oyuncularla ve yaptığımız yatırımlarla kazandık. Bunun için oldukça mutluyum."
MUTLU BİR ÇOCUKLUK DÖNEMİ GEÇİRDİM
"Oldukça mutlu bir çocuktum ve mutlu bir çocukluk dönemi geçirdim. Her zaman futbola karşı içimde büyük bir tutku vardı. Ne legolara ne arabalara futbola duyduğum ilgi kadar ilgi duydum. Yalnız olmak veya arkadaşlarımla olmak, futbol oynamak için çok önemli bir faktör değildi benim için. Kendi başımayken de futbol topunu alır, duvarla paslaşırdım. Sürekli futbol topu elimdeydi ve benim için büyük bir tutkuydu."
FUTBOLLA ERKEN TANIŞTIM
"Futbolla tanışmam çok erken oldu. Henüz 5 yaşındaydım. Dramatico isimli bir futbol kulübünde başladım. Oldukça küçüktüm. Daha sonra 8 yaşına kadar orada devam ettim. 8 yaşındayken başka bir kulübe geçtim. 11 yaşındayken de zaten Porto altyapısına gittim ve böylece kariyerim devam etmiş oldu."
GENÇ VE YETENEKLİ OYUNCUYARLA BİRLİKTE OLDUM
"Birçok genç ve yetenekli oyuncuyla birlikte oynadım. Kimisi 15, kimisi 17 yaş altı millî takımlara kadar geldi. Bunların çok azı profesyonel futbolcu olabildi. Aslına bakarsanız bunların altındaki sır bence profesyonel olmakta yatıyor. Çünkü belli bir yerden sonra gösterdiğiniz davranışlar sizin profesyonel yolu çizip çizemeyeceğinize karar veriyor. Özellikle 14-15 yaşındayken benim de arkadaşlarımla dışarı çıkıp gezme isteğim vardı. Fakat dinlenmeyi tercih ettiğim zamanlar çok oldu. Çünkü bir sonraki gün idman vardı. Her zaman kendime dikkat ettim. Yapmak istediğim şeye her zaman fazlasıyla odaklıydım. Bunu başaramayan oyuncular akşamları alkol alırken ya da sigara içerken veya daha farklı şeyler yaparken ben biraz daha profesyonelce yaklaştım. Her şeyime dikkat ettim. Aramızdaki fark bu olabilir. Sadece kaliteden kaynaklanan bir şey değil yani... Çünkü kaliteli oyuncular aynı zamanda profesyonel de olmak zorunda. Bunu başarabildiğiniz zaman ancak profesyonel futbolcu olabiliyorsunuz.
PORTO'DA NASIL FUTBOLCU OLACAĞINIZ ÖĞRETİLMİYOR
"Aslına bakarsanız Porto'da size sadece nasıl futbolcu olacağınız öğretilmiyor. Aynı zamanda nasıl bir insan olacağınız da öğretiliyor. Mesela küçükken, akademideyken eğer okulda notlarınız iyi değilse hafta sonundaki maçlarda forma giymeniz mümkün değildi. Hem okulunuza hem futbolunuza önem vermeniz gerekiyordu. Bu Porto'nun yapmış olduğu en önemli hamlelerden birisiydi. Aynı zamanda taktik ve teknik açıdan düşünürsek, futbolun temelinde nasıl pas yapılacağı, nasıl şut çekileceği, verilen pasın nasıl önünüze alınacağı ya da nasıl topa sahip olunacağı gibi birçok şey öğretiliyor. Profesyonel olduktan sonra oldukça fazla bir çalışma var orada. Size çok yükleniyorlar. Bu şekilde bir eğitim aldım Porto'da.
OLHANENSE'DEKİ GÜNLERİM
"Sporting Olhanense'ye gittiğimde 2. Lig'de oynuyordu ve 47 senedir 1. Lig'e çıkma başarısı gösterememişti. Porto'da eskiden futbol oynayan Jorge Costa oraya teknik direktör olarak gitmişti. Beni aradı ve teklif yaptı. Porto'da oynuyordum ve bu teklife sıcak bakmadım. Çünkü Porto'da oynarken 2. Lig takımına gitme fikri cazip gelmedi. Ama Jorge Costa bana, "Bu kulübün tarihine geçmek istemez misin?" diye sordu. Bana çok güvenince cazip geldi teklif. Oraya gittim. Şampiyonluk kazandık. Hedef zaten 1. Lig'di. Oldukça güzel bir zaman geçirdim. Benim için çok önemli bir başarıydı."
RONALDO'YA VE MESSİ'YE KARŞI OYNADIM
"Fantastik günler geçirdim İspanya'da... Zaten bana göre İspanya ligi, dünyanın en iyi ligiydi. Sporting Gijon'daki hedefimiz ligde kalmaktı. Bu hedefi de gerçekleştirdik. Çok güzel maçlar oynadık. Dünyanın en iyi oyuncularına karşı oynama fırsatı buldum. Ronaldo'ya, Messi'ye karşı oynadım. Real Madrid'in sahasında maç kazandık. Oldukça tarihi bir andı bizim için. Büyük maçlar oynadık. Güzel zaman geçirdim. İyi de performans gösterdim. Goller attım. İyi mücadele ettim. Her şey yolunda gitti benim için. Oradaki insanlar da beni sevdi. Halen dönmem için yazanlar var. Sporting Gijon'un yeri benim için ayrıdır. Kalbimde ayrı bir yer ayırdım kendilerine.
PORTO'DAKİ GÜNLERİM UNUTULMUZ
"Porto'daki şampiyonluklarım çok önemliydi. Oldukça harika bir duyguydu. Takımın as oyuncusu değildim belki ama oldukça fazla şans buluyordum. Özellikle son sezonumda 26 maç oynadım. Genç bir oyuncu için önemli istatistikler... Bu başarılar çok önemliydi. Çok güzel bir arkadaş grubumuz vardı. Güzel bir takım ruhu vardı orada. 20 maç üst üste kazandık. Sürekli kazanmayı isteyen ve sadece kazanma ihtimalini düşünen bir oyuncu grubuyla birlikteydim. O yüzden 20 maç üst üste kazandık. Oldukça güzel duygular, oldukça güzel zamanlardı. Birçok şey öğrendim. Çok büyük oyuncularla oynadım, çok büyük teknik direktörlerle çalışma fırsatı buldum. Hepsinden de bir şeyler öğrendim. Onların başarılı oldukları yolları taklit etmeye, anlamaya çalıştım. Profesyonelliği öğrendim. Başarılı olduktan sonra daha çok çalışmak gerektiğini öğrendim. Bir şey kazandıktan sonra kutlama yapıyorsunuz tamam ama kutlama zamanı kutlama; çalışma zamanı çalışma gerekiyor. Hepsinden çok önemli tecrübeler kazandım.