Fenerbahçe Divan Kurulu'nda tarihi bir gün
|| Son güncellemeTürkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe Kulübünün kongre üyeliğinde 25. yılını doldurarak hak kazandığı divan kurulu üyeliği için plaketini kulüp başkanı Ali Koç'tan aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulunun Kalamış'taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen ekim ayı olağan toplantısına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, TFF Yönetim Kurulu Üyesi Selim Soydan ve eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen eşlik etti. Fenerbahçe Kulübünün eski başkanlarından Ali Şen de yüksek divan kurulu toplantısında yer aldı.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşıladı. Erdoğan, toplantı salonuna gelmeden önce kulüp defterini imzaladı. Fenerbahçe Marşı eşliğinde salona giren Erdoğan'ı, üyeler ayakta alkışlayarak karşıladı.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük tarafından yüksek divan kurulu üyeliğini temsilen plaket takdim edildi. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Koç, ayrıca Erdoğan'ın ceketine Fenerbahçe rozeti taktı ve isminin yazılı olduğu forma hediye etti.
FENERBAHÇE BAŞKANI ALİ KOÇ'UN AÇIKLAMALARI
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Kenan Evren Lisesinin kendilerine devrinin gerçekleştiğini açıkladı.
Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı'nda konuşan başkan Ali Koç, Kenan Evren Lisesinin devriyle alakalı, "Aziz Yıldırım'ın başlattığı ve 17 yıldır devam eden bir sürecin sonuna geldik. Göreve geldiğimizden beri üzerinde durduğumuz Kenan Evren Lisesinin kulübümüze devri bu hafta gerçekleşmiştir. Bundan sonra bize düşen görev, bu değeri en iyi şekilde kulübümüz açısından değerlendirebilmektir." ifadelerini kullandı.
"KULÜBÜMÜZ İÇİN BİR GURUR VESİLESİDİR"
Lisenin Fenerbahçe'ye devrinde emeklerinden ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini ileten başkan Ali Koç, "Bir aile buluşması olarak gördüğümüz Yüksek Divan Kurulu toplantımızda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, asırlık çınar Fenerbahçe'mizin çatısı altında bugün bizlerle birlikte olmasının onurunu yaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü üyeliğinde 25. yılını dolduran Sayın Cumhurbaşkanımız, Yüksek Divan Kurulu üyemiz oldu. Şahsım ve camiamız adına sizi canı gönülden tebrik ediyorum. Cumhurbaşkanımızın Fenerbahçe sevdalısı olması, aynı renklere gönül vermemiz ve bugün itibarıyla Yüksek Divan Kurulu üyeliğine geçiş yapması, hem kulübümüz hem de bizler için bir gurur vesilesidir." diye konuştu.
"TSK'YA KUVVET, KUDRET VE MUVAFFAKİYET TEMENNİ EDİYORUZ"
Camianın tarihi günlerinden birini yaşadığını belirten Ali Koç, şöyle devam etti:
"Kendilerine, davetimizi kırmayarak teşrif ettikleri ve bu tarihi günde aramızda oldukları için camiamız adına şükranlarımı sunuyorum. Bugün zatıalinizle, Türk sporunun sorunlarını, Fenerbahçe'nin hedeflerini, ihtiyaçlarını, yahut spor camiasının tartıştığı diğer güncel konuları paylaşarak, bu özel buluşmanın coşkusunu azaltmak ve değerli vakitlerinizi heba etmek istemiyorum. Ben izninizle bugün bu salonu dolduran tüm üyelerimizin ve burada olmayan milyonlarca Fenerbahçelinin yürekten paylaştığına emin olduğum, Fenerbahçeliliğin dünya görüşünü ve duruşunu kısaca anlatmak istiyorum. Her şeyden önce Fenerbahçeli vatanseverdir. En önemli kuruluş amaçlarımızdan biri olan, gençlerimizi zorluklara ve askeri seferberliklere vatanın korunması için hazırlama düsturundan hareketle, Fenerbahçeli savaş zamanı ülkesinin müdafaasına koşar. Aynen 1. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi, Çanakkale'de topraklarımızı savunmak için, sahada akan teri kurumadan formasını çıkarıp üniforma giyen de Fenerbahçe'ydi. Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle Kurtuluş Savaşımızda Anadolu'ya silah ve mühimmat kaçıran da bu şanlı camiaydı. Sınırlı imkanlarına rağmen işgal kuvvetlerine karşı çıktığı 50 maçın 41'ini kazanarak Milli Mücadelemize moral veren, son maçta da General Harington Kupası'nı kaldırarak cephede yendiğimiz işgal kuvvetlerini yeşil sahada bir kez daha bozguna uğratan da yine Fenerbahçe'ydi. Fenerbahçeli barış zamanında ülkesini uluslararası müsabakalarda en iyi şekilde temsil etmek için ter döker. Cephede ordusunun, salon ve sahalarda ise şanlı bayrağımızın emrinde olmuş bir camiadır. Bugün de Barış Pınarı Harekatı'nın tüm kalbimizle yanında yer aldığımızı daha ilk anda dünyaya ilan ettik. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize ise acil şifalar diliyoruz. Haklı mücadelemizde Türk Silahlı Kuvvetleri'mize bir kez daha kuvvet, kudret ve muvaffakiyetler temenni ediyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun."
"FETÖ KUMPASINDA HERKES TAVRIMIZI GÖRDÜ"
Fenerbahçelinin demokrasiye inandığını ve demokratik değerlere bağlı olduğunu vurgulayan Koç, şunları aktardı:
"Fenerbahçe halkın takımıdır. Kulübümüzün bütün yetkili organları, kurulları ve kararları demokratik süreçlerle belirlenir. 43 bin üye ile Türkiye'de en büyük üye sayısına sahip spor kulübü olan Fenerbahçe'de, her Fenerbahçeli'nin kulübüne üyelik hakkı ve de kulübünün geleceğinde söz hakkı vardır. Fenerbahçe'nin en büyük güç kaynağı, üyelerinin iradesine ve milyonlarca taraftarının desteğine dayanmaktır. Fenerbahçeli, tıpkı kulüp içinde olduğu gibi ülke yönetiminde de demokrasinin gereğine ve erdemine inanır. Milli iradeyle seçilmiş devletimizin her bir yöneticisine saygı gösterir. Devletinin yanında olmak Fenerbahçeli duruşunun olmazsa olmaz koşuludur. Fenerbahçeli, hukukun üstünlüğüne ve adalete inanır. Hukukun ve adaletin olmadığı hiçbir sürecin parçası olmayı asla kabul etmez. Hukuk ve adalet dışı muamelelere maruz kalmaya da rıza göstermez, tüm gücüyle karşısında durur. 3 Temmuz'da camiamıza yapılan hain FETÖ kumpasında dostumuz da düşmanımız da bu tavrımızı gördü. Sayın başkan Aziz Yıldırım'ın liderliğinde, yönetim kurulumuz, sporcularımız, çalışanlarımız ve her şeyden önemlisi milyonlarca taraftarımızla camia olarak en yalnız kaldığımız bu süreçte topyekün mücadele ettik. Maddi ve manevi çok ağır bedeller ödedik, halen de ödemeye devam ediyoruz. Ancak başta siz olmak üzere vicdanlı ve objektif herkesin de takdir ettiği gibi, bu örgütün alçak teşebbüsüne en güçlü oldukları dönemde boyun eğmedik."
"FETÖ'YE DİRENME NOKTASINDA ÖNCÜ OLDUK"
FETÖ örgütüne karşı direnme noktasında öncü olduklarına inandıklarını dile getiren Ali Koç, şunları kaydetti:
"FETÖ'ye karşı direnme noktasında ülkemize öncü olduk, direnişi başlattık. Bize reva görülen haksız muamele karşısında, bu durumu fırsat bilerek kendi lehlerine rekabet avantajı yaratmak amacıyla organize ve örgütlü bir şekilde kulübümüze saldırılar da yaşadık. Nitekim geri dönüp baktığımızda mağduriyetimizden sportif anlamda istifade edenlerin olduğu inkar edilemez. Unutmayalım ki bu kahpe saldırıya kadar Fenerbahçe hem sportif hem de mali açıdan rakiplerinden fersah fersah öndeydi. Tüm bu yaşananlara rağmen o gün de bugün de hukuk ve adalete güven duymaya devam ediyoruz. 15 Temmuz'da yaşanan korkunç olaylardan ve zat-ı alinizin liderliğinde milletimizin hain FETÖ saldırısını püskürtmesinden sonra yaşanan süreçte Ergenekon ve Balyoz'da olduğu gibi 3 Temmuz'da yaşananların da büyük bir kumpas olduğunu acı bir şekilde gördük. Her platformda daha önce de birçok kez seslendirdiğimiz gibi 3 Temmuz davası ile ilgili kararı Yargıtay'dan bekliyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Biz hem adalete güvenmeye devam edeceğiz hem de hakkımızın bir an önce teslim edilmesi için hukuki zeminde tüm çabalarımızı sürdüreceğiz. Fenerbahçeli cumhuriyete bağlıdır ve cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkar. Fenerbahçe, Ulu önder Atatürk'ün 'Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.' sözünü felsefe olarak benimsemiştir. Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerine bağlılık, camiamızın vatanseverliğinin doğal bir sonucudur. Fenerbahçeli, bu topraklarda bir millet olarak birlikte ve kardeşçe yaşamanın, çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak ve hatta ötesine geçmenin cumhuriyetin temel hedefleri olduğunun bilincindedir. Atatürk'ün yakmış olduğu meşaleyi sonsuza kadar taşımaya kararlıdır. Bu vesileyle 96. yılına erişeceğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı şimdiden kutluyorum."
"PEK ÇOK SIKINTIMIZDA YARDIMCI OLDUNUZ"
Türk sporunda barışın tesis edilmesi adına ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Ali Koç, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanım, Türk sporunun geçmişten günümüze kadar önemli sorunları ve ihtiyaçları oldu. Önümüzdeki süreçte de başka sorunlar ve ihtiyaçları muhakkak olacaktır. Bugüne kadar kulüpler ve federasyonlar olarak birçoğuna kendimizin sebep olduğu bu sorunların üstesinden gelmeye çalıştık. Gücümüzün yetmediği zamanlarda da ülkemizi yönetenlerin desteğine müracaat ettik. Siz de sporun içinden gelen ve bu kültürün önemini bilen bir devlet adamı olarak pek çok sıkıntımızda yanımızda oldunuz. Türk sporunun ve amatör kulüplerin desteklenmesi amacıyla yapılan kanuni düzenlemeler bunun en güzel örneklerinden biridir. Amatör branşların geleceği ve gelişimi açısından tarihi nitelikte olan bu kanunla, profesyonel sporculara ödenen ücretlerden kesilen stopaj tutarlarının amatör sporlarda kullanılmasına imkan tanınmıştır. Bu, bünyesinde futbol dışında başka spor branşlarını bulunduran kulüpler için devrim niteliğinde bir düzenleme olmuştur. Bu düzenleme ülke sporuna ve kulüplerimize gerçekten büyük katkılar sağlamıştır. Bu konuda hepimiz size şükran duyuyoruz."
"FENERBAHÇE'Yİ NASIL SEVDİĞİNİZİ TAHAYYÜL EDEMEYEBLİRLER"
Fenerbahçe'nin olimpiyatlara en çok sporcu gönderen kulüp olduğuna dikkati çeken başkan Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
"2020 Tokyo Olimpiyatları'na şu ana kadar 8 sporcumuz katılım hakkı elde etti. 33 sporcumuz da katılabilmek için büyük bir rekabet sürdürüyor. İnşallah bu uygulama devam eder ve bizler de genç nüfusu fazla olan ülkemiz için Türk sporuna katkı vermeye devam ederiz. Tüm kulüpler adına bunu sizden istirham ediyorum. Sporun gelişmesi için finansmanı elbette ki önemlidir. Ancak her şeyin üstünde olan bir değer varsa, o da rekabette adalettir. Adil sportif rekabetin olmadığı yerde sporun arzu edilen seviyeye yükselmesi mümkün olamaz. Eğer camialar arasında kutuplaşmalardan söz ediyorsak, bunun altında yatan en önemli neden adalet eksikliğidir. Sporda başarı sadece iyi yönetim, doğru yatırım, yetenek ve çalışmanın neticesinde gelmelidir. Sezona başlarken adalet ve eşitlik ilkelerine atıfta bulunarak bir çağrı yapmıştık. Yine bu anlayışla Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerinde tek bir ismi dahi önermedik, alışılmışın aksine bu doğrultuda bir lobi çalışması yapmadık. Sporda adaletsizlik tartışmalarını sona erdirmek için başta federasyon olmak üzere tüm paydaşlar üzerine düşeni yapmalı, birlikte çaba göstermelidir. Unutmayalım ki bizler sahada rakip, saha dışında ise paydaşız. Bahsettiğimiz ortamı tesis edebilmek için bize düşen ne görev varsa Türk sporunun emrindeyiz. Vefa Bey, inşallah sözlerinizde bahsettiğiniz o toplantıyı da gerçekleştirirsiniz. Biz Fenerbahçe olarak hem sorumluluklarımızın farkındayız hem de üzerimize düşenleri yaptığımıza inanıyoruz. Adil rekabete zarar verecek oldu bittilere de sessiz kalmayacağımızı söylemek isteriz. Sizin sporu ne kadar sevdiğinizi, Türk sporunun gelişmesi için yaptığınız icraatları, futbolu ne kadar yakından takip ettiğinizi hepimiz biliyoruz. Herkes sizin Fenerbahçeli olduğunuzu biliyor ancak Fenerbahçe'nin sizin için tam olarak ne anlama geldiğini herkes tam olarak tahayyül edemeyebilir. Biraz sonra videoda izleyeceğimiz gibi, kariyer planlamanızı farklı bir şekilde yapmış olsaydınız belki de bugün aramızda eski bir sporcumuz veya kulüp yöneticimiz olarak bulunuyor olacaktınız. Ama önemli olan bugün Yüksek Divan Kurulu üyemiz olarak aramızda bulunmanızdır. Biraz sonra bugünün anısına sizin için özel olarak hazırladığımız videoya birçok değerli ismin katkısı oldu ve yaklaşık iki saat uzunluğunda çekimler yapıldı. Tabi ki bunu kısaltmak zorundaydık. Katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz."
"Bugün biz de kongre üyeliğimizle 25 yılı devirerek yüksek divan kurulu üyeliğine geçmiş bulunuyoruz. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu üyeliği, herkesin hayali olan bir ünvandır. Tabii bir de Türkiye'de en çok üyeye sahip olan kulüp Fenerbahçe'dir. Onbinlerce üyesi vardır. Bu kadar üye potansiyeli olan bir kulüpte de yüksek divan kurulu üyeesi olmak bizim için ayrı bir bahtiyarlıktır. Çeyrek asırdan fazladır, kongresi olan kıdemli Fenerbahçelilerden oluşan bu güzide çatıyı da tebrik ediyorum. İnşallah yüksek divan kurulumuzun bundan sonraki çalışmalarına her türlü desteği verip, her türlü katkıyı sunacağız."
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un konuşmasında yeşil sahaları anlattığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Az önce Sayın Başkan konuşmasında yeşil sahalardan bahsederken hemen aklıma benim şu geldi. Yani biz oynadığımız dönemde nerede yeşil saha. Biz toprakta oynuyorduk. Şeref Stadı toprak, Vefa Stadı toprak. Buralarda zaten şöyle bir yuvarlandığın zaman zımpara gibi bütün her yer, deriler kalkıyordu. Dereağzı aynı şekilde toprak. E buralar tabi unutulacak gibi değil. Buralardan artık yeşil sahalara geldik. Bu yeşil sahalar şimdi beğenilmez hale geldi. Seninki mi daha güzel, benimki mi daha güzel? Hangisinden alalım, çim mi olsun, doğal mı olsun? Artık bunları tartışır hale geldik. Dünyada birçok ülkeyle mukayese edilemeyecek şu anda stadyumlara sahibiz. Fenerbahçemizin stadyumu öyle, aynı şekilde Galatasaray'ın öyle, aynı şekilde Beşiktaş'ın öyle, Trabzon öyle, Gaziantep öyle. Bakın şimdi artık ikinci liglerde bile bu tür stadyumlar var. Şu anda Eskişehir'in durumunu görüyorsunuz ama stadyumuna bakın, Eskişehir'de bambaşka bir stadyum var. Nerelerden nerelere geldik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık neticeye koşulması gerektiğini ifade ederek, "Önem ve öncelik vermemiz gereken bundan sonra bir diğer alan işte okullardır. Şimdi Kenan Evren Lisesi, inşallah buradan artık şöyle vasıflı sporcularımızı yetiştireceğiz. Netice bu. Ana sınıfından başlayarak üniversite mezuniyetine kadar tüm öğrencilerimizin spor branşlarındaki yeteneklerini tespit edecek ve geliştirecek bir sistemi Türkiye genelinde kurmalıyız. Onun için de spor okullarını kurduk. Bu konuda yapılan çalışmalar takdire şayandır ama hala yeterli değildir. Aynı şekilde kulüplerimizden de altyapı dediğimiz alana hem tesis hem sporcu bakımından çok daha fazla önem vermelerini bekliyoruz." diye konuştu.
"FENERBAHÇE'NİN BİR FARKLILIĞI VAR"
Futbolun popülerliğinin, diğer alanlara olan ilginin, yatırımın ve desteğin önüne geçmemesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu bakımdan şu anda zaman zaman bir araya geldiğimizde başkanlarımıza söylüyorum. Yani yatıp kalkıp hep futbol diyoruz ama şimdi düşünün bir Fenerbahçe'nin artık basketteki başarısı yadsınamaz. Bu başarıyı bizim devam ettirmemiz lazım. Aynı şekilde yüzmede Fenerbahçe'nin bir farklılığı var, bunu artırarak devam ettirmeli diye düşünüyorum. Özellikle kızlarımızın bu noktadaki başarıları Fenerbahçe'de farklı bir yerde. Bunu sayısal olarak da artırmak suretiyle bu başarıları geliştirmemiz lazım. Tabii kolektif spor, bireysel. Şimdi madalyalar kolektiften çok bireyselde. Öyleyse bireysel spora biraz daha fazla ağırlık vermek suretiyle oradan madalyaları toplamamız lazım ki bunların en önemlisi de yüzme. Buradan madalya çok gelecektir, buna inanıyorum. Tabii basketin sesi filan de çok daha farklı çıkıyor. Güçlü de bir basket takımımız var. Öyleyse bunu sürdürmemiz lazım. Bize göre bir kulüp tüm branşlardaki başarılarıyla taşıdığı ismi hak eder. İnşallah Fenerbahçemizin bu konudaki öncü rolünü daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün artık sporun sadece insan bedenini ve zihnini geliştiren bir etkinlik olarak görülmediğinin altını çizdi.
"FENERBAHÇE, ÜLKENİN İSTİKBAL VE İSTİKLALİNE HİZMET İÇİN KURULDU"
Sporda kolektif anlayışın önemine işaret eden Erdoğan, "Futbolda da böyle, baskette de böyle vesaire ama siyasette de kolektivizm çok çok önemli. Eğer bu işi kolektif yapıyorsanız orada da başarıyı yakalarsınız. Eğer yapmıyorsanız yakalayamazsınız. Çünkü bireysellik başarıya götürmez, tam aksine yokluğa götürür. Spor aynı zamanda çok kritik bir tanıtım ve hatta propaganda işlevine sahiptir. Takımlarımızın ve sporcularımızın her başarısı ülkemizin hanesine çok büyük bir katkı olarak yazılıyor. Kulüplerimizden ve sporcularımızdan çalışmalarını kendi başarıları yanında ülkelerine hizmet anlayışıyla yürütmelerini bekliyoruz. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gücü bu ülkenin 82 milyon vatandaşanın her biri gibi sporcularının da gücüdür." değerlendirmesini yaptı.
Fenerbahçe'nin sadece bir spor kulübü olarak kurulmadığını dile getiren Erdoğan, "Fenerbahçe aynı zamanda bu ülkenin istiklaline ve istikbaline hizmet etmek üzere vücut bulmuş bir kulüptür. Nitekim kulübümüzün kuruluş tüzüğünde aynen şöyle yazıyor, 'Kulübün takip ettiği amaç memlekette bedeni ve fikri terbiyenin yayılmasını sağlamak, gençleri vatan korumasına, zorluklara ve askeri seferberliklere hazırlamaktır.' Tüzüğünde yazsın-yazmasın her spor kulübünün paylaştığına inandığım bu amaçları tekrar tekrar hatırlamamız gereken kritik bir dönemden geçiyoruz." dedi.
ALİ KOÇ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A ROZETİNİ TAKTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü üyeliğinde 25. yılını doldurarak hak kazandığı Yüksek Divan Kurulu üyeliği için plaketini Ali Koç ve Vefa Küçük'ün elinden aldı.
Koç, Erdoğan'a Fenerbahçe rozeti taktı. 25. yıl dolayısıyla 25 numaralı forma ve 1 numaralı forma da Erdoğan'a hediye edildi.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ne gelişi sırasında bir kafenin önünde durarak, vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşların EYT ile ilgili sorusuna "Ne yapalım? 40 yaşında emekli mi olalım? 40 yaşında, 50 yaşında emekli mi olur? Sağlığı bozuk olanlar zaten primlerini ödemişse emekli olur." yanıtını verdi. Erdoğan, çocuklara oyuncak verdikten sonra programa geçti.
VEFA KÜÇÜK: "BİZ İFTİHAR ETMEYELİM DE KİM ETSİN"
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Vefa Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın divan kurulu toplantısına katılmasına ilişkin, "Biz iftihar etmeyelim de kim etsin?" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın divan toplantısına katılmasının kendileri açısından önemine değinen Küçük, "Olağan toplantımızı olağanüstü kılan, Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrif etmesidir. Kulüp üyeliğinde 25. yılı tamamlayıp Yüksek Divan Kurulu üyeliğini kazanmaları bizim için değerli ve olağanüstüdür. 12 cumhurbaşkanımız içinde sadece 2'si herhangi bir kulübün sempatizanı değil. Diğer 10 cumhurbaşkanımızdan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere 6'sı Fenerbahçeli. Biz iftihar etmeyelim de kim etsin? Fenerbahçe tarihinde zannediyorum ilk olarak bir Cumhurbaşkanı kulüp üyeliğinde 25. yılı tamamlayıp, Yüksek Divan Kurulu üyeliğini kazanmıştır. Bu nedenle de kendisine şükranlarımızı arz ediyorum." ifadelerini kullandı.
Vefa Küçük, "Sayın Cumhurbaşkanımız siz gelmeden önce üyelere de söyledim, 'Cumhurbaşkanımız 82 milyon insanımız için değerli ama biz kulübümüz için çok daha değerli. Misafirimizi nerede olursa olsun güzel karşılamamız lazım ancak eli dolu gelmişse daha da güzel karşılarız.' dedim. Elinizde paketle gelmediniz ama gönlünüz niyetiniz dolu geldiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız, oturacağınız koltuk için başkanımız Ali Koç'la konuştuk, siz de 'Herkesin oturduğu koltuk neyse orada oturacağım.' demişsiniz. Bu sizin divan kurulu üyelerimize saygınızı gösterir." şeklinde konuştu.
Vefa Küçük, Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşan 5 kulübün başkanlarına da çağrıda bulunarak, "Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor'un divan kurulu başkanları olarak bir araya gelip toplantı yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız buradayken söylüyorum, kulüp başkanları madem bir araya gelmekte zorlanıyor, eğer uygun bulursanız 5 kulübün kulüp başkanlarını da davet ediyorum. Yeni bir kardeşilik sayfası açmak istiyoruz. Gençlik ve Spor Bakanımız ile federasyon başkanımızı da davet ediyoruz." diye konuştu.
Vefa Küçük, 1998 yılında Fenerbahçe Kulübünün kongresinde Aziz Yıldırım'a 1 oy farkla kaybettiğini hatırlatarak, esprili bir şekilde şu konuşmayı yaptı:
"Sayın Cumhurbaşkanım sizi burada bulmuşken, 21 senedir çözemediği bir sorunum var. 1998'de kulübümüzde bir kongre oldu ve Sayın Aziz Yıldırım 1 oy farkla beni geçerek kazandı. Bu 1 oya daha sonra 500 üye sahip çıktı, 'Benim sayemde.' diye. Aradan 21 sene geçti. Ben o 500 kişiden kim gerçek söylüyor bulamıyorum ve oyun gerçek sahibini 21 yıldır arıyorum. Siz de o kongrede oy vermiştiniz. O 1 oy belki sizindir sayın başkan. İnanın ben bir oy sahibini 21 senedir arıyorum, yoruldum. Bulduğum zaman herhangi bir sitem etmeyeceğim, teşekkür edeceğim. 500 kişiye edemem, 1 kişiye etmem lazım. O bir kişiyi bulamadım. Yüksek anlayışınıza sığınıyorum. Açıklayabilirsiniz, hiç açıklamayabilirsiniz de. Lütfen çekimser oy verdim demeyin. Birimize verdiniz oy. Beni değil Aziz Yıldırım'ı tercih edenlere şu cevap vermek istiyorum. Aziz Yıldırım, bu kulübe büyük katkı vermiştir. İyi ki ben kazanmamışım, Aziz Yıldırım kazanmıştır. Aziz Yıldırım kulübe çağ atlatıp, tesisler kazandırdı. Kulübümüz yönünden o 1 oy çok hayırlı olmuştur. Katılımınız, teşrifiniz, özellikle bizimle aynı sandalyeyi bölüştüğünüz için teşekkür ediyorum."
Fenerbahçe Kulübü, Cumhurbaşkanı Erdoğan için kısa bir film hazırladı.
Divan kurulunun gerçekleştiği salonda kurulan büyük ekranda gösterilen kısa filmde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın futbolculuk döneminden kesitler, AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, Erdoğan'ın oğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Fenerbahçe Futbol Takımı'nın kaptanı Emre Belözoğlu, eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen, futbol oynadığı dönemdeki eski takım arkadaşları başta olmak üzere yapılan röportajlar yer aldı.
Öte yandan, yüksek divan kurulunun olduğu salona Türk ve Fenerbahçe bayraklarının yanı sıra Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın portreleri de asıldı.
KATILIM YOĞUN OLDU
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulunun ekim ayı olağan toplantısına yoğun bir katılım oldu.
Diğer divan kurulu toplantılarına oranla çok daha fazla üyenin katılım gösterdiği toplantıda üyeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a büyük ilgi gösterdi.
Divan kurulu toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da yer aldığı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.