Geri
İleri  

Fenerbahçe-Karagümrük hafızaları tazeleyelim

|| Son güncelleme

Türk spor camiasının önemli isimlerinden Selim Koray, Fenerbahçe'nin Karagümrük ile oynadığı mücadeleyi top kayıpları üzerinden analiz etti.

Selim Koray yazıyor
Bu hafta Fenerbahçe-Karagümrük maçının tüm detaylarına girmek yerine maçı sadece 'Fenerbahçe'nin top kayıpları' penceresinden incelemeyi tercih ettim. Umarım yazımın sonunda Fenerbahçe'nin hücum organizasyonu konusunda daha net bir fikre sahip olabilirsiniz.

Maçı yeniden seyrederek Fenerbahçe'nin tüm top kayıplarını kategorize ettim.

Top kayıplarını topu taşırken (3), uzun pas denemelerinde (15), kısa pas denemelerinde (10), duran toplarda (3), çalımlarda (5), hatalı top kontrollerinde (3) ve ofsaytlarda (1) olarak 7 gruba ayırırsak bazı sonuçlara varabiliriz.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, topu taşırken, kısa paslarda, duran toplarda, çalımlarda ve top kontrolü esnasında yapılan kayıpların çoğunu bireysel yeteneğe bağlayabiliriz ama uzun paslar bir tercihtir teknik direktör tarafından değiştirilebilir, telafi edilebilir.

Fenerbahçe'nin top kayıplarının ağırlıklı olarak uzun pas girişimlerinden geldiğini söylemek mümkün ve tabii ki bunun da en büyük sebebi Karagümrük'ün yaptığı baskı ama Türkiye Ligi artık böyle, her takım baskı yapabiliyor dolayısıyla Fenerbahçe rakiplerin baskısına karşı henüz uzun paslar dışında bir alternatif üretebilmiş değil.

Her takım doğru anlarda uzun paslarla çıkmayı deneyebilir veya kaleci, stoperler ve orta saha oyuncuları baskı yediklerinde uzun vurmak zorunda kalabilirler ama Fenerbahçe'de durum abartılı düzeye gelmiş durumda. Genellikle Caner ve Lemos, bazen de Sosa rakibin baskısı olsun veya olmasın Valencia ve Thiam'a aşırı sayıda uzun pas denediler ve bunların çoğu etkisiz kaldı. Fenerbahçe defanstan ve orta sahadan organize oyunlarla paslaşarak veya topu taşıyarak ileri çıkmayı tercih etmiyor, bunun yerine Valencia ve Thiam'a uzun pas atarak, "Topu yakalarlarsa ne ala, yakalayamazlarsa da ben geride az adamla yakalanmam." diyor.

Ama şöyle bir problem var, Samatta dışındaki forvetlerimiz uzun topları kontrol ederek saklayabilecek profilde değil dolayısıyla uzun toplarımız etkili olmadı ve uzun topların neredeyse tamamı kaybedildikten sonra da rakibe ileride hızlı ve etkin pres yaparak topu yeniden ve bu defa rakibin ceza sahasına yakın bölgelerde kazanmayı da beceremedik.

Umarım %80'i sil baştan kurulan kadromuzun oyun kurma planları milli maçlar arasından sonra daha alternatifli hale gelir çünkü devamında pres yapılmayan uzun pas denemeleri yetmez.

Bir parantez de Tolga Ciğerci'ye açıyorum, oyuna girdikten sonraki sorumsuz davranışları hoş olmadı. Topu en tehlikeli bölgede ve takım 10 kişiyle oynarken kaptırıp sonrasında da geri kazanmaya çalışmak yerine kılınızı kıpırdatmayıp rakibi seyrederseniz bunu Fenerbahçe taraftarı bir kenara yazar.

Yazıyı pozitif bir notla bitirelim. Herkesçe bilinen maddi zorluklara, anlamsız ve izahsız limitlere ve çeşitli 'tehditlere' rağmen kadroyu neredeyse baştan sona değiştiren ve bunu teknik direktör ile istişare ederek yaparken de kadro kalitesi ve derinliğini bariz şekilde arttırmayı başaran Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a, Futbol Şubesi Yöneticileri'ne ve Emre Belözoğlu'na teşekkürler ve tebrikler.

Son 2 sezondaki hatalardan ders alındığı çok belli ki Türkiye Ligi'ne ağırlığını koyma potansiyeli çok yüksek olan, epey yetenekli ve tecrübeli bir kadro Erol Bulut'a teslim edildi.



✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEŞEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ŞU ANDA BUNU KONUŞUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator