"Futbolda şike kumpası" davasında itiraf
|| Son güncellemeFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında yargılama sürerken tanık Özgür Kaya'dan itiraflar geldi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında yargılama sürerken tanık Özgür Kaya'dan itiraflar geldi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle 4'ü tutuklu 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, 2 tutuklu sanık, müşteki Mithat Halis, müşteki Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Sekreteri Burak Kızılhan ve bazı yönetim kurulu üyeleri ile taraf avukatları katıldı. Bazı sanıklara ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.
Duruşmada ifade veren müşteki Mithat Halis, menajer olduğunu, 2011 yılındaki şike operasyonu sürecinde de Almanya, Avusturya ve Fransa'yı kapsayan bir menajerlik şirketinde ortaklık yaptığını söyledi.
Şike operasyonu sürecinde mesleki ve özel yaşamında çok yıprandığını kaydeden Halis, "Yurt dışında yaşıyordum, bu davanın sanıklarından biri haline getirildim. Hiçbir suçunuz yoksa dahi insanlar size ön yargıyla bakıyor. Özel işlerimde zarar gördüm. Birçok insan yargılandı gördük. Çok önemli bir tezgahın içinden geçtiğimizi, bu tezgahın büyük bir kumpasa dönüştüğü gördük." dedi.
Halis'in ardından, o dönem Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olan Aziz Yıldırım'ın 3 Temmuz sürecinde tutuklanmasına karar verilmesinin ardından götürüldüğü Metris Cezaevi'nin o tarihteki müdürü Zeki Uzun tanık olarak ifade verdi.
Şu anda bir başka cezaevinde müdürlük yapan tanık Uzun, Aziz Yıldırım'ın cezaevine getirilmeden önce tutuklanacağından haberleri olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Yıldırım'a özel yer ayrılmasının söz konusu olmadığını, tutuklanacağını dahi bilmediklerini kaydetti.
Uzun, mahkeme başkanının, "Aziz Yıldırım'ın o dönem Cübbeli Ahmet Hoca ile aynı koğuşta kaldığına dair beyanlar var. Yıldırım'a karşı özel bir muamele yapılması, kin ve garezle hareket edilmesi söz konusu muydu?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Aziz Yıldırım cezaevine geldiğinde, sağlık sorunlarından dolayı revir koğuşuna verildi. Cübbeli sonradan getirildi, revir 2 koğuşuna verildi. Ayrı ayrı odalarda kaldılar. Aziz Yıldırım'ın tutuklandığını ben de kamuoyunda öğrendim. Kendisine diğer tutuklulara yapıldığı gibi muamele yapıldı."
Fenerbahçe avukatı Naim Karakaya'nın "Herhangi büyük soruşturmalar operasyonlar öncesinde size cezaevinde yer açılması yönünde talep gelir mi?" şeklinde soru yöneltmesi üzerine Uzun, "Hayır, çünkü biz kimin tutuklanıp tutuklanmayacağını bilemeyiz. Bizim cezaevinde her zaman için yer vardı zaten." karşılığını verdi.
TOPLANTIDA HER ŞEY KONUŞULDU
Duruşmada daha sonra FETÖ bağlantısından dolayı başka bir dosyadan tutuklu Özgür Kaya tanık olarak dinlenildi.
Tanık Kaya, FETÖ'nün mahrem imam yapılanması içerisinde MİT'ten sorumlu temsilci konumunda görev yaptığını belirterek, şunları söyledi:
"3 Temmuz'dan 2-3 ay kadar önceydi, Sincan'da mahrem yapılanma içinde bir toplantı yapıldı. Ben o dönem MİT mahrem imamının altındaki temsilci konumundaydım. Ben de o toplantıya katıldım. Fenerbahçe'ye yönelik operasyon yapılacağı, Fenerbahçe başkanı dahil kimlerin gözaltına alınacağı konuşuldu. Yöneticilerin ismi verildi. Aziz Yıldırım'ın ismi net olarak geçti. Mecnun Otyakmaz'ın da adı tutuklanacaklar içinde geçti. Fenerbahçe'ye yapılacak operasyon diğer spor kulüplerinden daha fazla ses getireceği için Fenerbahçe seçildi. Amaç hükümete gözdağı verip hizaya çekmekti." ifadelerini kullandı.
Duruşmaya, yarından itibaren 20 Kasım'a kadar sanıkların ek savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "bir numaralı" sanık FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan'ın 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Erdemli, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu ile diğer 95 sanık hakkında da çeşitli sürelerle hapis cezaları talep ediliyor.
Mahkeme heyeti, 3 Temmuz 2020'de görülen duruşmada, firari sanıklar ile haklarında yalnızca "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlaması bulunan bazı sanıkların dosyasını ayırmış, böylece sanık sayısı 87'ye düşmüştü.