"Kolarov ve Jesus gelseydi, Fenerbahçe'de senaryo farklı olurdu"
Sözcü Gazetesi'nin Fenerbahçe muhabiri Sercan Hamzaoğlu, sarı lacivertlilerin Kadıköy'de Beşiktaş'ı 3-1 mağlup etmesinin ardından görüşlerini paylaştı.
Sözcü Gazetesi'nin Fenerbahçe muhabiri Sercan Hamzaoğlu, sarı lacivertlilerin Kadıköy'de Beşiktaş'ı 3-1 mağlup etmesinin ardından görüşlerini paylaştı.
Sözcü Gazetesi'nin Fenerbahçe muhabiri Sercan Hamzaoğlu, sarı lacivertlilerin Kadıköy'de Beşiktaş'ı 3-1 mağlup etmesinin ardından, "Sezar'ın hakkı Sezar'a" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Sercan Hamzaoğlu, "Fenerbahçe'de sezon başı Ersun Yanal'ın Roma'dan istediği sol bek Alexandar Kolarov ve stoper Juan Jesus transferleri gerçekleşmiş olsa şu an çok farklı bir senaryodan bahsediyorduk" dedi.
İşte görüşleri...
"Ersun Yanal'ı geçen hafta çok eleştirdik, haklıydık da. Ama şunu da belirtmek gerekir. Her teknik adamın da bazen hata yapma şansı vardır. Bütün sezona bakınca Sivasspor maçı dışında çok eleştirildiği ve rakibe teslim olduğu maç yoktu Fenerbahçe'nin.
Ersun Yanal, Sivasspor yenilgisi sonrası Beşiktaş derbisine bambaşka bir Fenerbahçe çıkardı. Hem de dedikodularla kendisinin yıpratılmaya çalışıldığı bir haftada. Bütün her şeye kulağını kapattı ve sadece derbiye odaklandı. Meşhur sözde olduğu gibi "Sezar'ın hakkı Sezar'a". Maç sonu patlama yaşamasını da anlayışla karşılamak lazım.
Ersun Yanal, hafta boyunca Beşiktaş'ı öyle bir analiz etmiş ki, siyah-beyazlıların Kadıköy'den çıkma şansı yoktu. Tolga Ciğerci'yi sol kanatta oynatıp, Emre'nin yerine Ozan'ı çekip Gustavo'nun özelliklerini daha fazla ön plana çıkaran Yanal, sağ kanatta da Deniz'le istediği verimi yakaladı.
Maça tempolu başladı Fenerbahçe ve çok rahat bir derbi galibiyeti alarak rakibinin makus talihine yine boyun eğmesini sağladı. Herkes Galatasaray'a karşı yakalanan 20 yıllık seriyi konuşur ama Beşiktaş'a karşı 15 yıla yaklaşan bir Kadıköy serisi oluştu.
Şimdilik saha içinde kalalım. Ozan Tufan, oynadığı futbol ve enerjisi ile kendisi için söylenen yerli Pogba sözünün hakkını sahada net gösteriyor. Ozan'a kaptanlık da çok yakıştı. Sarı-lacivertli formaya uzun yıllar hizmet edecektir. Luiz Gustavo, Ersun Yanal'ın kendisini neden bu kadar ısrarla istediğini derbi resitaliyle gösterdi. Bitmek bilmez enerjisiyle 32 yaşındaki atom karınca kaç top çaldı inanın sayamadık.
Deniz Türüç de sağ kanattaki performansıyla ilk 11'i zorlayacağını kanıtladı. Yanal ilk oyuncu tercihini Ferdi'den yana kullanarak oyuncusuna ve taraftarına "Ferdi artık bu takımın bir parçası ve geleceği" mesajını verdi.
Emre Belözoğlu'nun olmadığı orta sahanın daha dirençli olduğunu da gördük. Emre bu kulübün çok önemli bir değeri. Futbolunun son yılında onu daha verimli kullanmak lazım. Birçok maçta hamle oyuncusu olarak kenarda beklemesi daha doğru olacak gibi.
Max Kruse'ye ise attığı gol umarım büyük moral olur. Buna ihtiyacı var. Sahada hala Bundesliga'da izlediğimiz Kruse yok. Devre arası kampı onun için çok kıymetli olacak. Fenerbahçe'nin 10 numarası gibi oynamaya başlamalı.
Emre üzerinden teknik heyeti vurmak acizliktir.
Gelelim saha dışına. Fenerbahçe'yi karıştırmak için herkes fırsat kolluyor.
Bir haftadır sakat olan ve son olarak stat koridorunda kendini deneyen Emre Belözoğlu üzerinde teknik heyeti vurmak resmen acizlik.
Emre ile Ersun Yanal arasında hiçbir sıkıntı yok tam tersi birbirlerinin en önemli destekçileri. Emre de zaten basın toplantısına gelerek hocaya verdiği değeri gösterdi.
Sezon başı istenilen olmadı ama hiçbir şey için geç değil
Fenerbahçe'de sezon başı Ersun Yanal'ın Roma'dan istediği sol bek Alexandar Kolarov ve stoper Juan Jesus transferleri gerçekleşmiş olsa şu an çok farklı bir senaryodan bahsediyorduk.
Bu iki transfer birden gerçekleşseydi Fenerbahçe için büyük ölçüde lig bitmiş ve diğer rakipler aralarında sıralama belirliyor olacaktı.
Hiçbir şey için geç değil. Yönetim mutlaka bir sol bek transferine öncelik vermeli. Sol bekin gelmesi Hasan Ali'nin sakatlıkla boğuştuğu sezonda ilaç olacak. Böylelikle Dirar'la bir kanat opsiyonu daha olacak Yanal'ın. Rami ve Zanka'nın düşünülmemesi, Sadık'ın sezonu kapatmasıyla da stoper ihtiyacı da oluştu.
Devre arası transfer zordur, mali yapıda pek uygun değil ama Fenerbahçe yönetim ne yapıp edip, 18. haftaya kadar stoper ve sol bek sorununu çözmeli. Transfer Ocak'ın sonuna kesinlikle bırakılmamalı. Çünkü ocak sonuna kadar zorlu Gaziantep deplasmanıyla Başakşehir maçı var. Trabzon maçı da Şubat'ın ilk haftası. Yani transferler yine Ocak sonuna kalırsa adaptasyon süreciyle birlikte bu 3 maçta sıkıntılar çıkabilir. Hiçbir şey için geç değil ama takviyeler olmazsa, "Keşke" demeler çoğalır.
Fenerbahçe'nin birlik ve beraberliğe de çok ihtiyacı var. Yönetim ve teknik heyet dünkü gibi bir bütün olursa şampiyonluk çok kolay gelir.