Sezonu 3 kupayla kapatan F.Bahçe Acıbadem'in güzelliği dillere destan pasörü Naz Aydemir, kendisini çok güzel bulmadığını belirterek kendisi hakkında bilinmeyen soruları Vatan Gazetesi'ne yanıtladı.
Henüz 20 yaşında olmasına rağmen Türk voleybolunun en deneyimli oyuncularından biri Naz Aydemir. 9 yaşında başladığı voleybolculuk hayatında, birbirinden önemli başarılara imza atıp, bireysel anlamda da sayısız ödülün sahibi oldu.
Son olarak F.Bahçe Acıbadem'in şampiyonluğunda 'en iyi pasör' seçilerek, başarı zincirine bir halka daha ekledi. Çocukken yüksek atlamada tescil edilmeyen bir Türkiye rekorunun da sahibi olacak kadar komple bir sporcu olan Türkiye'nin 1 numaralı pasörü, sporla eğitimi birlikte yürütüyor. Bilgi Üniversitesi'nde reklamcılık okuyan Naz, dillere destan güzelliğine rağmen henüz mankenlik ajanslarınca keşfedilememiş.
15 yaşında başlayan profesyonel kariyerinde merdivenleri koşarak çıkan Naz, F.Bahçe Acıbadem'in rüya gibi geçen 3 kupalı sezonundan, bugünlere nasıl geldiğine kadar her şeyi anlattı. İşte Naz Aydemir?in ağzından dökülenler:
?MEĞER SOLAKMIŞIM?
"Altyapı da Mehmet Bedestenlioğlu ve Adnan Kıstak?ın, A Takım düzeyinde ise Marco Motta hocalarımın benim gelişmemde çok büyük etkileri oldu. Örnek aldığım biri yok. Eğer birini örnek alırsanız, o insan gibi olursunuz. Ben farklı kişilerin farklı yönlerini kendimde toplamaya çalışıyorum.
Ben sağ elimi kullanıyorum ama Eczacıbaşı'ndaki kondisyonerlerimiz 'Senin vücudun solak bir insana göre şekillenmiş. Bunu annene bir sor' dediler. Gerçekten de ilk önce solakmışım. Daha sonra sağ elimi kullanmaya başlamışım."
?ÖDÜL CEVAP OLDU?
"Herkesin başarı çıtası farklıdır. Fakat ben mükemmeliyetçi bir insanım. Bu yüzden bence ikincilik başarızlıktır. Her zaman yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu sezon Eczacıbaşı?nın yatırımlarıyla ligde rekabet artacak. Zaten geçen sene ligimiz kaliteli olsaydı biz Şampiyonlar Ligi'nde de şampiyon olurduk. İnşallah bu sene bütün başarıları yakalayacağız.
Birçok takımın beni takip ettiğini biliyorum. Ama F.Bahçe Acıbadem ile 2 yıl daha sözleşmem var. Neler olacağını zaman gösterecek.
Final serisinin en iyi pasörü seçildim. Açıkçası bunu beklemiyordum. Çünkü hak ettiğim zaman ödülü bana vermemişlerdi. Koca sezonda bir oynadım, bir oynamadım. Son 3 maçta şans buldum ve bu ödülü aldım. Beni bir çok insan eleştiriyordu. Ödül onlara iyi bir cevap oldu."
?REKLAMCI OLACAĞIM?
"Milli Takım?da ilk önce evsahipliği yapacağımız Avrupa Ligi'nde şampiyon olmalıyız. Yoksa Grand Prix'ye gitmek için eylülde ön eleme oynayacağız. Dünya Şampiyonası?nda da şansımızın çok yüksek olduğuna inanıyorum.
2008 Genç Bayanlar Avrupa Şampiyonası'nda 'MVP' seçilerek Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdim. Turnuvadan sonra hakemler bana 'İlk defa bir oyuncunun bu kadar hak ederek en değerli oyuncu seçildiğini görüyoruz' demişlerdi.
Reklamcılıkta kariyer yapmayı çok istiyorum. Reklamcılık da voleybol gibi fazla hareketli bir iş. Ciddi anlamda zaman isteyen bir meslek. Voleybol ve reklamcılık benim can damarım."
İZLEMEDEN MAÇ YAZANLAR VAR!
"Basında kimi yazarlar izlemeden maç yazıyor. Hakkımızda yerli yersiz haberler yapılıyor. Ben de bu yüzden bizimle ilgili çıkan haberleri okumamaya çalışıyorum. Örneğin çok iyi oynadığın bir maçın arkasından seni yerin dibine sokabiliyorlar. Sen de bunu görünce 'Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba' diye düşünmekten kendini alamıyorsun."
VOLEYBOL KANINA İŞLEMİŞ
"Yetenek, annesi ve babası da eski birer voleybolcu olan Naz?ın genlerine işlemiş."
?KENDİMİ GÜZEL BULMUYORUM"
"Açıkçası kendimi çok güzel bulmuyorum. Bugüne kadar mankenlik teklif almadım. Etrafta çok güzel insanlar var. Bize yeni transfer olan Katarzyna 'Kasia' Skowronska hem çok güzel hem de başarılı.
Takımdaki arkadaşlarımın bana 'Cadı' demelerinin sebebi şu. Ben cin gibiyim. Gözlerim fıldır fıldır. Bu nedenle cadı lakabını taktılar."