Geri
Ä°leri  

Nazım Hikmet şiirleri kısa 2020

Şair Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri ölüm yıldönümünde bir kez daha anılıyor. Nazım Hikmet'in en güzel şiiri, Nazım Hikmet'in Atatürk şiirleri en sevilen şiirleri arasında yer alıyor. Nazım Hikmet kimdir? Ünlü şair ve yazardır. Ölüm yıldönümünde yeniden anılan Nazım Hikmet konusunda Nazım Hikmet'in hayatı, Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri, Nazım Hikmet'in güzel sözleri konusunda haberimizi ziyaret edebilirsiniz. Nazım Hikmet'in eserlerini bulacağınız, hayatından kesitleri okuyacağınız haberimize göz atabilirsiniz...

Ünlü þair Nazým Hikmet'in Günaydýn þiiri ölüm yýldönümü ile birlikte bir kez daha hatýrlandý. Nazýn Hikmet'in en güzel þiirlerini okuyabilirsiniz. Nazým Hikmet'in hayatý ve Nazým Hikmet'in en güzel þiirleri konusunda yoðun aramalar gerçekleþtiriliyor. Ölüm yýldönümü sebebiyle yapýlan aramalarda Nazým Hikmet'in en güzel þiirleri de kullanýlýyor. Nazým Hikmet þiirleri ölüm yýldönümünde tekrar hatýrlandý. Nazým Hikmet Kimdir, Nazým Hikmet hayatý, Nazým Hikmet þiirleri yoðun þekilde aratýlmaya baþlandý. Ünlü þair Nazým Hikmet 3 Haziran 1963'te Rusya'nýn Moskova kentinde hayatýný kaybetmiþti. Güzel yüzlü þair olarak bilinen Nazým Hikmet Ran, 53. ölüm yýl dönümü ile þiirleri ve sözleri ile anýlacak. Ýþte sizler için hazýrladýðýmýz Nazým Hikmet sözleri ve þiirlerinden derlemeler...

--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
NAZIM HÝKMET GÜNAYDIN ÞÝÝRÝ

Dönüp duran bir çark
Akýp giden bir zaman
Yine, yeniden bir sabah
"Günaydýn yaþamak."

Nazým Hikmet



NAZIM HÝKMET'IN UNUTULMAZ SÖZLERÝ

Sevmek, sevdiðin kiþiyle birlikte olmak deðildir unutma! Çünkü aþk; onunla yaþamak deðil, onu yaþamaktýr aslýnda…

Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar iþte. Tavaný kadar sokaðýn ve dibi kadar cehennemin…

Kim bilir. Masalýnýzýn kahramaný, baþka bir hik,yenin figüraný olmaya gitmiþtir belki de.

Ýnsan birisiyle yaþlanmalý, birisi yüzünden deðil!

Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiðinden deðil, kaybettiðindendir aslýnda!

Gelinler aynada saçýný tarar, aynanýn içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradýlar. Gelinlere kýymayýn efendiler.

Bu göl Ýznik gölüdür. Durgundur. Karanlýktýr. Derindir. Bir kuyu suyu gibi içindedir daðlarýn.

Ben içeri düþtüðümden beri güneþin etrafýnda on kere döndü dünya.

Antepliler silahþor olur, uçan turnayý gözünden, kaçan tavþaný ard ayaðýndan vururlar.

Ve gayrýsý mesela benim on sene yatmam laf-ý güzaftýr.

Yaðmur yaðýyordu boyuna. Sözü onlar alýp dediler ona: daha pazar kurulmadý kurulacak. Esen rüzg,r durulmadý durulacak. Boynu daha vurulmadý vurulacak.

Sen benim sarhoþluðumsun, ne ayýldým, ne ayýlabilirim, ne ayýlmak isterim!

Önemli olan zamana býrakmak deðil, zamanla býrakmamaktýr.

Ne ben sana kýzarým, ne de zatýn zahmet edip bana küssün. Artýk seninle biz, düþman bile deðiliz.

Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar þiir okumayý öðrensinler ve anlasýnlar diye gereklidir.

Kelebek misalidir aþk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!

Ýki þey var ancak ölümle unutulur, anamýzýn yüzüyle þehrimizin yüzü.

Hapþurduðumda; çok yaþa, iyi yaþa yerine benimle yaþa deseydi keþke. Bende; sende gör deðilde, emrin olur deseydim sessizce.

Geçtim putlarýn ormanýndan baltalayarak, ne de kolay yýkýlýyorlardý.

Dövüþebilirim, doðru bulduðum, haklý bulduðum, güzel bulduðum her þey için, herkes için, yaþým baþým buna engel deðil.

Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karýþtý þimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de þimdi herkes gibisin.

Ben hem kendimden bahseden þiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen þiirler.

Dörtnala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kýsrak baþý gibi uzanan bu memleket bizim.

Biz; ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamýzda...

Benim kelime hazinem çok geniþtir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?

Ben Türk dillinin þairiyim. Hayatýmý buna adadým.

Aþk, bazen gitmekle kalmak arasýnda verdiðin en büyük savaþtýr. Sevmeyenin aklý, gerçekten sevenin kalbi kazanýr bu savaþý.

Ya ölü yýldýzlara götüreceðiz hayatý, ya da ölüm inecek yeryüzüne.

Ve ayný ihtirasla tekrar ediyorum yine. Onlar ki; toprakta karýnca, suda balýk, havada kuþ kadar çokturlar. Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.

Umuda bin kurþun sýksa da ölüm, unutma! Umuda kurþun iþlemez gülüm.

Tahir olmak da ayýp deðil zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayýp deðil.

Sevdiðin müddetçe ve sevebildiðin kadar, sevdiðine her þeyini verdiðin müddetçe ve verebildiðin kadar gençsin.

Sebebi ne seni bir býçak yarasý gibi hatýrlamamýn? Sen böyle uzakken senin sesini duyup, yerimden fýrlamamýn sebebi ne?

Pamuk gibiydi bembeyazdý ekmek.

Ölüm kendinden önce bana yalnýzlýðýný yolladý.

O, yalnýz aðaran tanyerini görüyor ben, geceyi de sen, yalnýz geceyi görüyorsun, ben aðaran tanyerini de.

Nabzýný boþlukta sayan bir gece.

Kadýnlarýmýzýn yüzü acýlarýmýzýn kitabýdýr. Acýlarýmýz, ayýplarýmýz ve döktüðümüz kan karasabanlar gibi çizer kadýnlarýn yüzünü.

Ýçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Hani derler ya ben sensiz yaþayamam diye iþte ben onlardan deðilim ben sensiz de yaþarým; ama seninle bir baþka yaþarým...

Giderayak iþlerim var bitirilecek, giderayak.

Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.

Elbet bitecek güneþe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetiþen cýlýz ve minik bitkiler deðil, güneþin çiçekleri dolduracak yüreðini.

Dost uðrunda ölmek kolay, fakat uðrunda ölünecek dostu bulmak zordur.

Bazen önemli olmamalý gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, baþlaman gerekir her þeye yeniden.

NAZIM HÝKMET ÞÝÝRLERÝ

20 Kasým 1901 tarihinde Selanik'te dünyaya gelen Nazým Hikmet, 40 gün için büyük görünmemesi amacýyla 15 Ocak 1902 doðumlu olarak anýlmýþtýr.

3 Haziran 1963'te Moskova'da yaþamýný yitirdi. Dedesi Mevlevi tarikatýndan N,zým Paþa. Midhat Paþa'nýn yakýn arkadaþý. Babasý Hikmet Bey, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) mezunu, Kalem-i Ecnebiye'ye baðlý bir memur.



Annesi Celile Haným, dilci, eðitimci Enver Paþa'nýn kýzý. Ýlkokuldan sonra arkadaþý Vala Nurettin'le birlikte Mekteb-i Sultani'nin hazýrlýk sýnýfýna yazýldý. Ailesi parasal sýkýntýya düþünce ertesi yýl Niþantaþý Sultanisi'ne devam etti. Dedesi Nazým Paþa'nýn etkisiyle þiir yazmaya baþladý. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1919'da mezun oldu, Hamidiye Kruvazörü'ne güverte subayý olarak atadý. Ayný yýl kýþ aylarýnda daha önce yakalandýðý zatülcenp hastalýðý tekrar etti. Saðlýk kurulu raporuyla 1920'de askerlikten çýkarýldý. Bu sýrada hececi þairler arasýnda genç bir ses olarak ünlendi. Bahriye Mektebi'nden öðretmeni olan Yahya Kemal Beyatlý'ya hayrandý. Yazdýðý þiirleri gösterip eleþtirilerini alýyordu. 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediði yarýþmada birincilik kazandý. Bu ödül ününü artýrdý.

Ýstanbul'un iþgal altýnda olduðu günlerde heyecanlý direniþ þiirleri yazdý. 1921'de arkadaþý Vala Nurettin ile birlikte Ankara'ya gitti. Ýstanbul gençliðini milli mücadeleye katýlmaya çaðýran bir þiir yazdýlar. Þiir çok beðenilince Bolu'ya öðretmen olarak atandýlar. Bolu'da kalpaklý bu iki genç tepki gördü. Peþlerine gizli polis takýldý. Nazým ila Vala Nurettin Moskova'ya gitmeye karar verdiler. Batum üzerinden Moskova'ya ulaþýp "Doðu Emekçileri Komünist Üniversitesi"ne kaydoldular. Nazým burada "serbest þiirle" tanýþtý. Ýlk serbest þiirlerini yazdý. Bunlardan bazýlarý 1923'te Yeni Hayat, Aydýnlýk gibi dergilerde yayýnlandý.

ÝLK ÞÝÝR KÝTABI BAKÜ'DE BASILDI

Üniversiteyi bitirince 1924'te sýnýrdan gizlice geçerek Türkiye'ye girdi. Aydýnlýk dergisinde çalýþmaya baþladý. Ýzlendiðini anlayýnca Ýzmir'e geçti. 1925'te Þeyh Sait isyaný nedeniyle baþlatýlan soruþturmalar sýrasýnda gýyabýnda 15 yýla mahkum edildi. Tekrar yurtdýþýna kaçtý. 1926'da çýkan aftan yararlandýrýlmadý. Gizli örgüt üyesi olmak suçlamasýyla 3 ay daha hapse mahkum edildi. 1928'de Bakü'de ilk þiir kitabý "Güneþi Ýçenlerin Türküsü" basýldý. Ayný yýl yine gizlice Türkiye'ye döndü. Yakalanýp Ankara'ya götürüldü. Kýsa bir tutukluluðun ardýndan serbest kaldý. Ýstanbul'da Zekeriya Sertel'in yayýnladýðý "Resimli Ay" dergisinin yazarlarý arasýna katýldý. 1929'da "Putlarý Yýkýyoruz" baþlýðýyla bir yazý hazýrlayýp Abdülhak Hamid Tarhan, Mehmet Emin Yurdakul gibi dönemin etkili þairlerine yönettiði saldýrýlar büyük ilgi gördü. "1929'da "835 Satýr", "Jokond ile SÝ-YA-U", ertesi yýl "Varan 3+1+1=1" kitaplarý yayýnlandý. 1930'da "Salkýmsöðüt" ile "Bahri Hazer" þiirlerini Columbia firmasýnýn giriþimiyle plaða okudu. Plak halktan büyük ilgi görünce hakkýnda þiir kitaplarý nedeniyle dava açýldý. 1932'de "Benerci Kendini Niçin Öldürdü" ile "Gece Gelen Telgraf" kitaplarý basýldý. 1932'de "Kafatasý", 1933'te "Bir Ölü Evi" adlý oyunlarý Ýstanbul Þehir Tiyatrosu'nda sahnelendi.



1933'DE CEZAEVÝNE GÖNDERÝLDÝ

1932'de bir bildiri nedeniyle baþlatýlan tutuklamalar sýrasýnda gözaltýna alýndý. 1933'te Bursa Cezaevi'ne gönderildi. 5 yýl hapse mahkum oldu. Kýsa bir süre tutuklu kalýp salýverildi. 1935'de Piraye Altýnoðlu ile evlendi. Akþam gazetesinde "Orhan Selim" takma ismiyle fýkralar yazmaya baþladý. Yine farklý isimlerle romanlar, oyunlar, operetler yazdý. 1935'te "Taranta Babu'ya Mektuplar" kitabý yayýnlandý. "Unutulan Adam" oyunu þehir tiyatrolarýnda sahneye kondu. "Simavne Kadýsý Oðlu Þeyh Bedrettin Destaný" kitabý 1936'da yayýnlandý. 1938'de Harp Okulu öðrencilerini isyana teþvik suçlamasýyla bir kez daha tutuklandý. Ankara Cezaevi'ne kondu. 15 yýl hapse mahkum edildi. Ýstanbul Cezaevi'ne getirildi. Askeri Mahkeme'de de ayrýca yargýlanýp bir 20 yýl hapse daha mahkum oldu. 1940'ta önce Çankýrý ve sonra Bursa Cezaevi'de kondu. 10 yýlý aþkýn cezaevlerinde kaldý. Yayýnlatamamasýna raðmen sürekli yazdý. Serbest býrakýlmasý için baþlatýlan çabalar sonuç vermedi. 1950'de açlýk grevine baþladý. Saðlýk durumu iyi olmadýðý için Ýstanbul'da Cerrahpaþa Hastanesi'ne kaldýrýldý. 1950'de yürürlüðe giren af yasasýyla tekrar özgürlüðüne kavuþtu. Piraye Haným'dan ayrýlýp cezaevinde sürekli ziyaretine gelen dayýsýnýn kýzý Münevver Andaç ile evlendi. Doðan oðullarýna Mehmed adýný verdiler. Sürekli izlendiðini anlayýnca tekrar yurtdýþýna gitmeye karar verdi. 1951'de Karadeniz yoluyla Bulgaristan ve Romanya üzerinden Moskova'ya gitti.
25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulu kararýyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðýndan çýkarýldý. Yurtdýþýnda birçok uluslararasý kongreye katýldý. Kitaplarý birçok dile çevrildi. 1959'da kendisinden 30 yaþ küçük olan Rus Vera Tulyakova ile evlendi. 1963'te bir kalp krizi sonucu yaþamýný yitirdi. Moskova'da Novodeviçiy Mezarlýðý'nda topraða verildi. Ýlk þiirlerini hece vezniyle yazdý. Ama içerik bakýmýndan diðer hececi þairlerden uzaktý. Toplumsal içerikli bir þiir kurdu. Moskova'daki yýllarýnda özellikle geleçekçiliðin önemli isimlerinden Mayakovski'nin etkisiyle hece veznini býrakýp serbest þiire yöneldi. "835 Satýr" kitabý yayýnlandýðýnda büyük þaþkýnlýk yarattý. Ama Ahmet Haþim, Yakub Kadri gibi þairler ondan övgüyle sözetti. Kendisini izleyen genç þairler de serbest þiire yöneldi. 1936'ya kadar yayýnlanan kitaplarýyla Cumhuriyet dönemi þiirinin deðerlerini kökünden sarstý. "Þeyh Bedrettin Destaný"nda ise þiirini tam anlamýyla bir ulusal bireþime ulaþtýrdý. Divan ve halk þiiri söyleyiþlerini, çaðdaþ bir þiir anlayýþý içinde eritti. En önemli eserlerinden "Memleketimden Ýnsan Manzaralarý"ný 1941'de cezaevinde yazmaya baþladý. 2'nci Meþruriyet'ten 2'nci Dünya Savaþý'na kadar uzanan geniþ bir zaman diliminin öyküsünü bu eserinde destanlaþtýrdý. Düzyazý, þiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanýldýðý bu eser, yeni bir türün habercisi oldu. Þiir kitaplarý 1938'den 1965'e kadar Türkiye'de basýlamadý. Ancak, ölümünden iki yýl sonra 1965'ten itibaren yayýnlanabildi.

NAZIM HÝKMET'ÝN ÞÝÝRLERÝ

1 Ben Senden Önce Ölmek Ýsterim
2 23 Sentlik Askere Dair
3 Açlarýn Gözbebekleri
4 Açlýk Ordusu Yürüyor
5 Aða Camii
6 Asya-Afrika Yazarlarýna
7 Ayaða Kalkýn Efendiler
8 Bahri Hazer
9 Bayramoðlu
10 Zafere Dair
11 Bence Þimdi Sen De Herkes Gibisin
12 Benim Oðlan Fotoðraflarda Büyüyor
13 Berkley
14 Beþ Satýrla
15 Beyazýt Meydaný'ndaki Ölü
16 Bir Acayip Duygu
17 Bir Ayrýlýþ Hikayesi
18 Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamýn Mektuplarý
19 Bir Dakika
20 Bir Gemici Türküsü
21 Bir Hazin Hürriyet
22 Bir Kýz Vardý Japonya'da
23 Bir Küvet Hikayesi
24 Bu Vatana Nasýl Kýydýlar
25 Bugün Pazar
26 Bulut mu Olsam
27 Bulutlar Adam Öldürmesin
28 Büyük Ýnsanlýk
29 Büyük Taarruz
30 Çankýrý Hapishanesinden Mektuplar I
31 Çankýrý Hapishanesinden Mektuplar II
32 Çankýrý Hapishanesinden Mektuplar III
33 Çankýrý Hapishanesinden Mektuplar IV
34 Çankýrý Hapishanesinden Mektuplar V
35 Çarlýk Rusyasýnýn Ölümü
36 Cevap Numara Dört
37 Ceviz Aðacý
38 Ceviz Aðacý Ýle Topal Yunus'un Hikayesi
39 Çýnarý Yýkmak Ýçin Baltayý Köküne Vururlar
40 Çocuklar Yarýn Ölebilir
41 Çocuklarýmýza Nasihat
42 Davet
43 Doðum
44 Don Kiþot
45 Dünyanýn En Tuhaf Mahluku
46 Ellerinize ve Yalana Dair
47 Erzurum ve Sivas Kongreleri
48 Fakir Bir Þimal Kilisesinde Þeytan Ýle Rahibin Macerasý
49 Fevkal,de Memnunum Dünyaya Geldiðime
50 Gazete Fotoðraflarý Üstüne I
51 Gazete Fotoðraflarý Üstüne II
52 Gazete Fotoðraflarý Üstüne III
53 Gazete Fotoðraflarý Üstüne IV
54 Gazete Fotoðraflarý Üstüne V
55 Gazete Fotoðraflarý Üstüne VI
56 Gelmiþ Dünyanýn Dört Bir Ucundan
57 Giderayak
58 Gövdemdeki Kurt
59 Gözlerimiz
60 Gözlerin
61 Güneþi Ýçenlerin Türküsü
62 Güneþte
63 Güney Daðlarýnýn Hatýrasýnda Kalan
64 Güz
65 Hasret
66 Hasret
67 Herkes Gibisin
68 Hürriyet Kavgasý
69 Ýki Serseri
70 Ýnci
71 Ýnsan
72 Ýstanbul'da, Tevkifane Avlusunda
73 Ýstiklal
74 Ýyimser Adam
75 Ýyimserlik
76 Japon Balýkçýsý
77 Kadýnlar
78 Kadýnlarýmýzýn Yüzleri
79 Kalbim
80 Kar Yagiyor
81 Karanlýkta Kar Yaðýyor
82 Karýma Mektup
83 Karlý Kayýn Ormanýnda
84 Kemal Tahir'e Mektup
85 Kerem Gibi
86 Kýrkýncý Yýlýmýz
87 Kýþlýk Saray
88 Kiyamet Sureleri
89 Kýz Çocuðu
90 Kocalmaya Alýþýyorum
91 Kore'de Ölen Bir Yedek Subayýmýzýn Menderes'e Söyledikleri
92 Kosmosun Kardeþliði Adýna
93 Kuvayi Milliye - Altýncý Bap
94 Kuvayi Milliye - Baþlangýç
95 Kuvayi Milliye - Beþinci Bap
96 Kuvayi Milliye - Birinci Bap
97 Kuvayi Milliye - Dördüncü Bap
98 Kuvayi Milliye - Ýkinci Bap
99 Kuvayi Milliye - Sekizinci Bap
100 Kuvayi Milliye - Üçüncü Bap
101 Kuvayi Milliye - Yedinci Bap
102 Lodos
103 Masallarýn Masalý
104 Mavi Gözlü Dev, Minnacýk Kadýn ve Hanýmelleri
105 Mavi Liman
106 Memed'e Son Mektubumdur
107 Memet
108 Memleketimden Ýnsan Manzaralarý
109 Memleketimi Seviyorum
110 Merhaba Çocuklar
111 Mevlana
112 Mor Menekþe, Aç Dostlar ve Altýn Gözlü Çocuk
113 Mukaddes Karýn
114 Münevver'in Doðum Günü
115 Nasýlsýn?
116 Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz?
117 Nikbinlik
118 Niyazalant Sömürgesi
119 O ve Aksakallýlar
120 Ölçü
121 Ölüme Dair
122 Onlar
123 Onun Doðuþu ve Demirhane Bacasý
124 Orkestra
125 Otobiyografi
126 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri
127 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 1 Ekim 1945
128 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 10 Ekim 1945
129 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 12 Aralýk 1945
130 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 12 Kasým 1945
131 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 13 Aralýk 1945
132 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 13 Kasým 1945
133 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 14 Aralýk 1945
134 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 18 Ekim 1945
135 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 2 Ekim 1945
136 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 20 Eylül 1945
137 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 20 Kasým 1945
138 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 21 Eylül 1945
139 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 22 Eylül 1945
140 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 23 Eylül 1945
141 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 24 Eylül 1945
142 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 25 Eylül 1945
143 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 26 Eylül 1945
144 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 27 Ekim 1945
145 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 28 Ekim 1945
146 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 30 Eylül 1945
147 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 5 Aralýk 1945
148 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 5 Ekim 1945
149 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 5 Kasým 1945
150 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 6 Aralýk 1945
151 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 6 Ekim 1945
152 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 7 Aralýk 1945
153 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 7 Ekim 1945
154 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 8 Ekim 1945
155 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 8 Kasým 1945
156 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat 21 Þiirleri - 9 Ekim 1945
157 Piraye Ýçin Yazýlmýþ Saat21 Þiirleri1945 yýlý Aralýk ayýnýn
158 Rubailer - I. Bölüm
159 Rubailer - II. Bölüm
160 Rubailer - III. Bölüm
161 Þaban Oðlu Selim Ýle Kitabý
162 Þair
163 Salkýmsöðüt
164 Saman Sarýsý
165 Þehitler
166 Sen
167 Seni Düþünmek
168 Sevgilim
169 Sevgilim
170 Seviyorum Seni
171 Silahsýz Ýnsanlar
172 Tahirle Zühre Meselesi
173 Teftiþ
174 Türk Köylüsü
175 Türkiye Ýþçi Sýnýfýna Sel,m!
176 Türküler
177 Üç Selvi
178 Vasiyet
179 Vatan Haini
180 Veda
181 Vera'nin Uykudan Uyaniþi
182 Vera'ya
183 Yaþamak Seni Sevmek Gibi...
184 Yaþamaya Dair - I
185 Yaþamaya Dair - II
186 Yaþamaya Dair - III
187 Yine De Ýyimserlik
188 Yine Ýyimserlik Üstüne
189 Yine Memleketim Üzerine Söylenmiþtir
190 Yine Ölüme Dair
191 Yine Sana Dair
192 Yirminci Asra Dair
193 Yolculuk
194 Yürümek



NAZIM HÝKMET'ÝN HAYATI, NAZIM HÝKMET BELGESELÝ



Ünlü şair Nazım Hikmet'in Günaydın şiiri ölüm yıldönümü ile birlikte bir kez daha hatırlandı. Nazın Hikmet'in en güzel şiirlerini okuyabilirsiniz. Nazım Hikmet'in hayatı ve Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri konusunda yoğun aramalar gerçekleştiriliyor. Ölüm yıldönümü sebebiyle yapılan aramalarda Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri de kullanılıyor. Nazım Hikmet şiirleri ölüm yıldönümünde tekrar hatırlandı. Nazım Hikmet Kimdir, Nazım Hikmet hayatı, Nazım Hikmet şiirleri yoğun şekilde aratılmaya başlandı. Ünlü şair Nazım Hikmet 3 Haziran 1963'te Rusya'nın Moskova kentinde hayatını kaybetmişti. Güzel yüzlü şair olarak bilinen Nazım Hikmet Ran, 53. ölüm yıl dönümü ile şiirleri ve sözleri ile anılacak. İşte sizler için hazırladığımız Nazım Hikmet sözleri ve şiirlerinden derlemeler...

NAZIM HİKMET GÜNAYDIN ŞİİRİ

Dönüp duran bir çark
Akıp giden bir zaman
Yine, yeniden bir sabah
"Günaydın yaşamak."

Nazım Hikmet

NAZIM HİKMET'IN UNUTULMAZ SÖZLERİ

Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında…

Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…

Kim bilir. Masalınızın kahramanı, başka bir hik,yenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.

İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil!

Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!

Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.

Bu göl İznik gölüdür. Durgundur. Karanlıktır. Derindir. Bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Antepliler silahşor olur, uçan turnayı gözünden, kaçan tavşanı ard ayağından vururlar.

Ve gayrısı mesela benim on sene yatmam laf-ı güzaftır.

Yağmur yağıyordu boyuna. Sözü onlar alıp dediler ona: daha pazar kurulmadı kurulacak. Esen rüzg,r durulmadı durulacak. Boynu daha vurulmadı vurulacak.

Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim!

Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.

Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.

Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!

İki şey var ancak ölümle unutulur, anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü.

Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce.

Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.

Dövüşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil.

Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.

Ben hem kendimden bahseden ÅŸiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen ÅŸiirler.

Dörtnala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.

Biz; ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...

Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?

Ben Türk dillinin şairiyim. Hayatımı buna adadım.

Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.

Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı, ya da ölüm inecek yeryüzüne.

Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine. Onlar ki; toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar. Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.

Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.

Tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.

Sebebi ne seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın? Sen böyle uzakken senin sesini duyup, yerimden fırlamamın sebebi ne?

Pamuk gibiydi bembeyazdı ekmek.

Ölüm kendinden önce bana yalnızlığını yolladı.

O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerini de.

Nabzını boşlukta sayan bir gece.

Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır. Acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.

İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım...

Giderayak iÅŸlerim var bitirilecek, giderayak.

Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.

Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.

Dost uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.

Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ

20 Kasım 1901 tarihinde Selanik'te dünyaya gelen Nazım Hikmet, 40 gün için büyük görünmemesi amacıyla 15 Ocak 1902 doğumlu olarak anılmıştır.

3 Haziran 1963'te Moskova'da yaşamını yitirdi. Dedesi Mevlevi tarikatından N,zım Paşa. Midhat Paşa'nın yakın arkadaşı. Babası Hikmet Bey, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) mezunu, Kalem-i Ecnebiye'ye bağlı bir memur.

Annesi Celile Hanım, dilci, eğitimci Enver Paşa'nın kızı. İlkokuldan sonra arkadaşı Vala Nurettin'le birlikte Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesi parasal sıkıntıya düşünce ertesi yıl Nişantaşı Sultanisi'ne devam etti. Dedesi Nazım Paşa'nın etkisiyle şiir yazmaya başladı. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1919'da mezun oldu, Hamidiye Kruvazörü'ne güverte subayı olarak atadı. Aynı yıl kış aylarında daha önce yakalandığı zatülcenp hastalığı tekrar etti. Sağlık kurulu raporuyla 1920'de askerlikten çıkarıldı. Bu sırada hececi şairler arasında genç bir ses olarak ünlendi. Bahriye Mektebi'nden öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya hayrandı. Yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alıyordu. 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada birincilik kazandı. Bu ödül ününü artırdı.

İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde heyecanlı direniş şiirleri yazdı. 1921'de arkadaşı Vala Nurettin ile birlikte Ankara'ya gitti. İstanbul gençliğini milli mücadeleye katılmaya çağıran bir şiir yazdılar. Şiir çok beğenilince Bolu'ya öğretmen olarak atandılar. Bolu'da kalpaklı bu iki genç tepki gördü. Peşlerine gizli polis takıldı. Nazım ila Vala Nurettin Moskova'ya gitmeye karar verdiler. Batum üzerinden Moskova'ya ulaşıp "Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi"ne kaydoldular. Nazım burada "serbest şiirle" tanıştı. İlk serbest şiirlerini yazdı. Bunlardan bazıları 1923'te Yeni Hayat, Aydınlık gibi dergilerde yayınlandı.

İLK ŞİİR KİTABI BAKÜ'DE BASILDI

Üniversiteyi bitirince 1924'te sınırdan gizlice geçerek Türkiye'ye girdi. Aydınlık dergisinde çalışmaya başladı. İzlendiğini anlayınca İzmir'e geçti. 1925'te Şeyh Sait isyanı nedeniyle başlatılan soruşturmalar sırasında gıyabında 15 yıla mahkum edildi. Tekrar yurtdışına kaçtı. 1926'da çıkan aftan yararlandırılmadı. Gizli örgüt üyesi olmak suçlamasıyla 3 ay daha hapse mahkum edildi. 1928'de Bakü'de ilk şiir kitabı "Güneşi İçenlerin Türküsü" basıldı. Aynı yıl yine gizlice Türkiye'ye döndü. Yakalanıp Ankara'ya götürüldü. Kısa bir tutukluluğun ardından serbest kaldı. İstanbul'da Zekeriya Sertel'in yayınladığı "Resimli Ay" dergisinin yazarları arasına katıldı. 1929'da "Putları Yıkıyoruz" başlığıyla bir yazı hazırlayıp Abdülhak Hamid Tarhan, Mehmet Emin Yurdakul gibi dönemin etkili şairlerine yönettiği saldırılar büyük ilgi gördü. "1929'da "835 Satır", "Jokond ile Sİ-YA-U", ertesi yıl "Varan 3+1+1=1" kitapları yayınlandı. 1930'da "Salkımsöğüt" ile "Bahri Hazer" şiirlerini Columbia firmasının girişimiyle plağa okudu. Plak halktan büyük ilgi görünce hakkında şiir kitapları nedeniyle dava açıldı. 1932'de "Benerci Kendini Niçin Öldürdü" ile "Gece Gelen Telgraf" kitapları basıldı. 1932'de "Kafatası", 1933'te "Bir Ölü Evi" adlı oyunları İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi.

1933'DE CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

1932'de bir bildiri nedeniyle başlatılan tutuklamalar sırasında gözaltına alındı. 1933'te Bursa Cezaevi'ne gönderildi. 5 yıl hapse mahkum oldu. Kısa bir süre tutuklu kalıp salıverildi. 1935'de Piraye Altınoğlu ile evlendi. Akşam gazetesinde "Orhan Selim" takma ismiyle fıkralar yazmaya başladı. Yine farklı isimlerle romanlar, oyunlar, operetler yazdı. 1935'te "Taranta Babu'ya Mektuplar" kitabı yayınlandı. "Unutulan Adam" oyunu şehir tiyatrolarında sahneye kondu. "Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı" kitabı 1936'da yayınlandı. 1938'de Harp Okulu öğrencilerini isyana teşvik suçlamasıyla bir kez daha tutuklandı. Ankara Cezaevi'ne kondu. 15 yıl hapse mahkum edildi. İstanbul Cezaevi'ne getirildi. Askeri Mahkeme'de de ayrıca yargılanıp bir 20 yıl hapse daha mahkum oldu. 1940'ta önce Çankırı ve sonra Bursa Cezaevi'de kondu. 10 yılı aşkın cezaevlerinde kaldı. Yayınlatamamasına rağmen sürekli yazdı. Serbest bırakılması için başlatılan çabalar sonuç vermedi. 1950'de açlık grevine başladı. Sağlık durumu iyi olmadığı için İstanbul'da Cerrahpaşa Hastanesi'ne kaldırıldı. 1950'de yürürlüğe giren af yasasıyla tekrar özgürlüğüne kavuştu. Piraye Hanım'dan ayrılıp cezaevinde sürekli ziyaretine gelen dayısının kızı Münevver Andaç ile evlendi. Doğan oğullarına Mehmed adını verdiler. Sürekli izlendiğini anlayınca tekrar yurtdışına gitmeye karar verdi. 1951'de Karadeniz yoluyla Bulgaristan ve Romanya üzerinden Moskova'ya gitti.
25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Yurtdışında birçok uluslararası kongreye katıldı. Kitapları birçok dile çevrildi. 1959'da kendisinden 30 yaş küçük olan Rus Vera Tulyakova ile evlendi. 1963'te bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Moskova'da Novodeviçiy Mezarlığı'nda toprağa verildi. İlk şiirlerini hece vezniyle yazdı. Ama içerik bakımından diğer hececi şairlerden uzaktı. Toplumsal içerikli bir şiir kurdu. Moskova'daki yıllarında özellikle geleçekçiliğin önemli isimlerinden Mayakovski'nin etkisiyle hece veznini bırakıp serbest şiire yöneldi. "835 Satır" kitabı yayınlandığında büyük şaşkınlık yarattı. Ama Ahmet Haşim, Yakub Kadri gibi şairler ondan övgüyle sözetti. Kendisini izleyen genç şairler de serbest şiire yöneldi. 1936'ya kadar yayınlanan kitaplarıyla Cumhuriyet dönemi şiirinin değerlerini kökünden sarstı. "Şeyh Bedrettin Destanı"nda ise şiirini tam anlamıyla bir ulusal bireşime ulaştırdı. Divan ve halk şiiri söyleyişlerini, çağdaş bir şiir anlayışı içinde eritti. En önemli eserlerinden "Memleketimden İnsan Manzaraları"nı 1941'de cezaevinde yazmaya başladı. 2'nci Meşruriyet'ten 2'nci Dünya Savaşı'na kadar uzanan geniş bir zaman diliminin öyküsünü bu eserinde destanlaştırdı. Düzyazı, şiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanıldığı bu eser, yeni bir türün habercisi oldu. Şiir kitapları 1938'den 1965'e kadar Türkiye'de basılamadı. Ancak, ölümünden iki yıl sonra 1965'ten itibaren yayınlanabildi.

NAZIM HİKMET'İN ŞİİRLERİ

1 Ben Senden Önce Ölmek İsterim
2 23 Sentlik Askere Dair
3 Açların Gözbebekleri
4 Açlık Ordusu Yürüyor
5 AÄŸa Camii
6 Asya-Afrika Yazarlarına
7 Ayağa Kalkın Efendiler
8 Bahri Hazer
9 BayramoÄŸlu
10 Zafere Dair
11 Bence Åžimdi Sen De Herkes Gibisin
12 Benim Oğlan Fotoğraflarda Büyüyor
13 Berkley
14 Beş Satırla
15 Beyazıt Meydanı'ndaki Ölü
16 Bir Acayip Duygu
17 Bir Ayrılış Hikayesi
18 Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları
19 Bir Dakika
20 Bir Gemici Türküsü
21 Bir Hazin Hürriyet
22 Bir Kız Vardı Japonya'da
23 Bir Küvet Hikayesi
24 Bu Vatana Nasıl Kıydılar
25 Bugün Pazar
26 Bulut mu Olsam
27 Bulutlar Adam Öldürmesin
28 Büyük İnsanlık
29 Büyük Taarruz
30 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar I
31 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar II
32 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar III
33 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar IV
34 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar V
35 Çarlık Rusyasının Ölümü
36 Cevap Numara Dört
37 Ceviz Ağacı
38 Ceviz Ağacı İle Topal Yunus'un Hikayesi
39 Çınarı Yıkmak İçin Baltayı Köküne Vururlar
40 Çocuklar Yarın Ölebilir
41 Çocuklarımıza Nasihat
42 Davet
43 DoÄŸum
44 Don KiÅŸot
45 Dünyanın En Tuhaf Mahluku
46 Ellerinize ve Yalana Dair
47 Erzurum ve Sivas Kongreleri
48 Fakir Bir Şimal Kilisesinde Şeytan İle Rahibin Macerası
49 Fevkal,de Memnunum Dünyaya Geldiğime
50 Gazete Fotoğrafları Üstüne I
51 Gazete Fotoğrafları Üstüne II
52 Gazete Fotoğrafları Üstüne III
53 Gazete Fotoğrafları Üstüne IV
54 Gazete Fotoğrafları Üstüne V
55 Gazete Fotoğrafları Üstüne VI
56 Gelmiş Dünyanın Dört Bir Ucundan
57 Giderayak
58 Gövdemdeki Kurt
59 Gözlerimiz
60 Gözlerin
61 Güneşi İçenlerin Türküsü
62 Güneşte
63 Güney Dağlarının Hatırasında Kalan
64 Güz
65 Hasret
66 Hasret
67 Herkes Gibisin
68 Hürriyet Kavgası
69 Ä°ki Serseri
70 Ä°nci
71 Ä°nsan
72 Ä°stanbul'da, Tevkifane Avlusunda
73 Ä°stiklal
74 Ä°yimser Adam
75 Ä°yimserlik
76 Japon Balıkçısı
77 Kadınlar
78 Kadınlarımızın Yüzleri
79 Kalbim
80 Kar Yagiyor
81 Karanlıkta Kar Yağıyor
82 Karıma Mektup
83 Karlı Kayın Ormanında
84 Kemal Tahir'e Mektup
85 Kerem Gibi
86 Kırkıncı Yılımız
87 Kışlık Saray
88 Kiyamet Sureleri
89 Kız Çocuğu
90 Kocalmaya Alışıyorum
91 Kore'de Ölen Bir Yedek Subayımızın Menderes'e Söyledikleri
92 Kosmosun Kardeşliği Adına
93 Kuvayi Milliye - Altıncı Bap
94 Kuvayi Milliye - Başlangıç
95 Kuvayi Milliye - BeÅŸinci Bap
96 Kuvayi Milliye - Birinci Bap
97 Kuvayi Milliye - Dördüncü Bap
98 Kuvayi Milliye - Ä°kinci Bap
99 Kuvayi Milliye - Sekizinci Bap
100 Kuvayi Milliye - Üçüncü Bap
101 Kuvayi Milliye - Yedinci Bap
102 Lodos
103 Masalların Masalı
104 Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri
105 Mavi Liman
106 Memed'e Son Mektubumdur
107 Memet
108 Memleketimden İnsan Manzaraları
109 Memleketimi Seviyorum
110 Merhaba Çocuklar
111 Mevlana
112 Mor Menekşe, Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk
113 Mukaddes Karın
114 Münevver'in Doğum Günü
115 Nasılsın?
116 Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz?
117 Nikbinlik
118 Niyazalant Sömürgesi
119 O ve Aksakallılar
120 Ölçü
121 Ölüme Dair
122 Onlar
123 Onun Doğuşu ve Demirhane Bacası
124 Orkestra
125 Otobiyografi
126 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri
127 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 1 Ekim 1945
128 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 10 Ekim 1945
129 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Aralık 1945
130 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Kasım 1945
131 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Aralık 1945
132 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Kasım 1945
133 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 14 Aralık 1945
134 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 18 Ekim 1945
135 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 2 Ekim 1945
136 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Eylül 1945
137 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Kasım 1945
138 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 21 Eylül 1945
139 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 22 Eylül 1945
140 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 23 Eylül 1945
141 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 24 Eylül 1945
142 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 25 Eylül 1945
143 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 26 Eylül 1945
144 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 27 Ekim 1945
145 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 28 Ekim 1945
146 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 30 Eylül 1945
147 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Aralık 1945
148 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Ekim 1945
149 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Kasım 1945
150 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Aralık 1945
151 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Ekim 1945
152 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Aralık 1945
153 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Ekim 1945
154 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Ekim 1945
155 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Kasım 1945
156 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 9 Ekim 1945
157 Piraye İçin Yazılmış Saat21 Şiirleri1945 yılı Aralık ayının
158 Rubailer - I. Bölüm
159 Rubailer - II. Bölüm
160 Rubailer - III. Bölüm
161 Şaban Oğlu Selim İle Kitabı
162 Åžair
163 Salkımsöğüt
164 Saman Sarısı
165 Åžehitler
166 Sen
167 Seni Düşünmek
168 Sevgilim
169 Sevgilim
170 Seviyorum Seni
171 Silahsız İnsanlar
172 Tahirle Zühre Meselesi
173 TeftiÅŸ
174 Türk Köylüsü
175 Türkiye İşçi Sınıfına Sel,m!
176 Türküler
177 Üç Selvi
178 Vasiyet
179 Vatan Haini
180 Veda
181 Vera'nin Uykudan UyaniÅŸi
182 Vera'ya
183 YaÅŸamak Seni Sevmek Gibi...
184 YaÅŸamaya Dair - I
185 YaÅŸamaya Dair - II
186 YaÅŸamaya Dair - III
187 Yine De Ä°yimserlik
188 Yine İyimserlik Üstüne
189 Yine Memleketim Üzerine Söylenmiştir
190 Yine Ölüme Dair
191 Yine Sana Dair
192 Yirminci Asra Dair
193 Yolculuk
194 Yürümek

NAZIM HÄ°KMET'Ä°N HAYATI, NAZIM HÄ°KMET BELGESELÄ°



✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEÅžEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ÅžU ANDA BUNU KONUÅžUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator