Geri
İleri  

Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı: OVP Resmi Gazete'de

Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı: OVP Resmi Gazete'de... 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program kamuoyuna açıklandı. Buna göre 2023 büyüme beklentisi bir önceki programa göre yüzde 5'ten yüzde 4,4'e çekildi. 2024 büyüme hedefi ise yüzde 5,5'ten yüzde 4'e geriledi. Enflasyon hedeflerinde ise belirgin artış dikkat çekti. Buna göre önceki programda yüzde 24,9 olarak belirlenen 2023 enflasyon tahmini yüzde 65'e çıktı. 2024 enflasyon tahmini ise yüzde 33'e çıktı.

Ekonomi kamuoyu gelecek 3 yýl için yol haritasý niteliðindeki Orta Vadeli Program'a odaklandý.

Program, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde açýklanýyor. Programýn sunumu için iþ dünyasý, bankacýlýk sektörü temsilcileri ile birlikte ekonomistlerin de olduðu 400 kiþi davet edildi.

Bir önceki OVP'de 2023'te yüzde 5, 2024 ve 2025'te yüzde 5,5 büyüme hedefi belirlenmiþti.

2022'de açýklanan bir önceki program 2023 yýl sonu TÜFE'yi yüzde 24,9, cari iþlemler dengesinin milli gelire oranýný ise eksi yüzde 2,5 olarak öngörmüþtü. Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasý yüzde 58 oranýnda yýl sonu TÜFE beklentisini açýklarken cari açýk ise milli gelirin yüzde 6'sýna ulaþtý.

--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
2024-2026 dönemine iliþkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldýðý Orta Vadeli Program ile ilgili Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz sunum gerçekleþtirdi.

2023 büyüme tahmini yüzde 4,4; enflasyon tahmini yüzde 65

Yýlmaz'ýn sunumda öne çýkan ifadeleri þunlar oldu:

OVP kamu kesimi ve özel kesim için öngörülebilirliði artýran bir yol haritasý niteliði taþýmaktadýr. Bu yýlki OVP'de yenilik olarak yapýsal reformlarý dahil ettik.

OVP'nin ilk yýlýnda uygulanacak politikalara ayrýntýlý olarak 2024 yýlý Cumhurbaþkanlýðý yýllýk programýnda yer verilecek.

OVP'nin dört temel amacý var: Afet yaralarýnýn sarýlmasý, enflasyonun tek haneye düþürülmesi, yatýrým, istihdam, üretim ve ihracat perspektifinde büyüme ve istihdamýn devam ettirilmesi ve sosyal adalet ve refahýnýn güçlendirilmesi.

Burada üç temel politika aracý var.

Deprem harcamalarý hariç mali disipline önem vereceðiz. Para politikasý dönemin ihtiyaçlarýna göre uygulanacak. TCMB araç baðýmsýzlýðý çerçevesinde üzerine düþeni yapacak. Yapýsal dönüþümlerde önemli bir çerçeve oluþturduk.

Dünya ve bölgemiz zorlu bir dönemden geçiyor. Ama bu zorlu dönemler ayný zamanda fýrsatlarýn olduðu dönemlerdir.

OVP'de 2024 büyüme tahmini yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için yüzde 5 oldu. 2023 için büyüme tahmini ise yüzde 4,4 oldu. Büyümede tahminlerin yüzde 5'in altýnda kalmasýnýn nedeni deprem koþullarý olmuþtur.

Kiþi baþýna gelirin 2024'te 12,875, 2025'te 13,717, 2026'da 14,855 dolar olarak gerçekleþmesini bekliyoruz.

OVP programýna yönelik projeksiyonlara göre 2023 Dolar/TL tahmini 23,9; 2024 tahmini 36,8; 2025 tahmini 43,9; 2026 için 47,8 oldu.

Ýþsizlik oranýnýn 2024'te yüzde 10,3'e, 2025'te yüzde 9,9'a, 2026'da yüzde 9,3'e gerilemesini bekliyoruz.

OVP'de 2024 için enflasyon tahmini yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2; 2026'da yüzde 8,5 oldu. 2023 enflasyon tahmini yüzde 65.

Yýl sonunda cari iþlemler açýðýnýn milli gelire oranýnýn yüzde 4 olmasýný öngörüyoruz.

Bu OVP döneminde 3 trilyona yakýn bir kaynaðýn afetin yaralarýnýn sarýlmasýna ayrýlacaðýný öngörüyoruz.

2024'te bütçe açýðýnýn milli gelire oraný tahmini yüzde 6,4; 2025 için yüzde 3,4 ve 2026 için yüzde 2,9 olarak belirlendi.

7 öncelikli yapýsal reform yapacaðýz.

Reform baþlýklarýmýz; Büyüme ve Ticaret, Beþeri Sermaye ve Ýstihdam, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Ýþ ve Yatýrým Ortamýný Ýyileþtirme, Fiyat Ýstikrarý ve Finansal Ýstikrar, Yeþil ve Dijital Dönüþüm.

Yýlmaz'ýn sunumunun ardýndan Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan kürsüye çýktý.

Erdoðan'ýn konuþmasýnda öne çýkan ifadeler þunlar oldu:

OVP'nin ekonomimiz için hayýrlara vesile olmasýný diliyorum. Ekonomi ile ilgili planlarýmýzda 6 Þubat'ta yaþanan depremi asla göz ardý etmiyoruz. Maliyeti 104 milyar dolar olarak öngörülen asrýn felaketi ile Türkiye mücadele ediyor.

Büyüme performansýmýzý kesintisiz 12 çeyreðe çýkardýk. Ýhracatta yýllýk bazda 253,5 milyar dolarý yakaladýk. Ýstihdamda da herhangi bir kaybýmýz yok.

Tüm dünyada olduðu gibi enflasyon bizim de sorunumuzdur.

Fýrsatçýlara yönelik denetimlerimiz devam ediyor. Kimi sektörlerde oluþan fiyat köpüðünün indiðine ve piyasanýn dengesini bulmaya baþladýðýna þahit oluyoruz.

Merkez Bankasý rezervlerimiz 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor.



ORTA VADELÝ PROGRAM (OVP) NEDÝR?

5018 sayýlý Kanunun 16'ncý maddesi uyarýnca, çok yýllý bütçe hazýrlýk süreci Bakanlar Kurulunun en geç Eylül ayýnýn ilk haftasý sonuna kadar makro politikalarý, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliðindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak þekilde Kalkýnma Bakanlýðýnca hazýrlanan orta vadeli programý kabul etmesiyle baþlamaktadýr.

Orta Vadeli Program, bütçe sürecini baþlatarak stratejik amaçlar temelinde kamu politikalarý ve uygulamalarýný þekillendirecek ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendirecektir. Ayný zamanda, kamu ve özel kesim için öngörülebilirliði artýracak bir yol haritasý niteliðinde olan bu Program, son yýllarda sosyal ve ekonomik alanda saðlanan geliþmelerin daha saðlam bir zeminde sürdürülmesi suretiyle güven ve istikrara katkýda bulunacaktýr.

Çeþitli alanlarda birbirleriyle tutarlý bir amaç, politika ve öncelikler seti sunan Orta Vadeli Program, makro politikalarýn yaný sýra, temel geliþme eksenlerini ve ana sektörleri kapsamaktadýr.

Bakanlýk ve kurum bütçelerinin hazýrlanmasýnda, idari ve yasal düzenlemelerin gerçekleþtirilmesinde, kurumlarýn karar alma ve uygulama süreçlerinde Programýn amaç ve öncelikleri esas alýnacaktýr.

Dinamik bir yapý arz eden ve üç yýllýk perspektife sahip olan Program, yýllýk uygulamalarýn sonuçlarý ve genel þartlardaki deðiþmeler dikkate alýnarak, her yýl yenilenmektedir. Bu kapsamda, Program uygulamalarý ile Programý etkileyebilecek dýþsal geliþmeler etkili bir þekilde izlenecek ve deðerlendirilecektir. Programda yer alan amaç ve öncelikler bakýmýndan uygulamanýn izlenmesi, deðerlendirilmesi ve Bakanlar Kuruluna bilgi sunulmasýndan Kalkýnma Bakanlýðý sorumludur.

Orta Vadeli Program Ýçeriði;

– Kamu ve özel kesim için öngörülebilirliði artýracak bir yol haritasý niteliðindedir.

– Çeþitli alanlarda birbirleriyle tutarlý bir amaç, politika ve öncelikler seti sunmaktadýr.

– Makro politikalarýn yaný sýra, temel geliþme eksenlerini ve ana sektörleri kapsar.

– Uzun vadeli amaçlara katkýda bulunacak þekilde, üç yýllýk dönemde üzerinde yoðunlaþýlacak öncelikleri tespit eder.

– Uygulamalarýn sonuçlarý ve genel þartlardaki deðiþmeler dikkate alýnarak, her yýl yenilenecek dinamik bir yapý arzeder.

– Üç yýllýk perspektife sahiptir.


OVP'nin borsaya, altýna, dolara etkisi ne olur

Hükümet iddialý, uzmanlar temkinli

Ekonomi yönetimi, son bir aydýr OVP'ye iliþkin talep ve önerileri almak üzere iþ dünyasýnýn farklý kesimleri ile özel toplantýlar düzenliyor. Son günlerde ise ekonomi yönetiminin tepe isimleri, Eylül ortasýna kadar açýklanmasý beklenen yeni OVP'ye iliþkin birbiri ardýna iddialý açýklamalar yapýyorlar. Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz, "Orta Vadeli Program ile öngörülebilirliðin arttýðý bir ortama geçiþ yapmýþ olacaðýz" derken Hazine ve Maliye Bakaný Mehmet Þimþek de "OVP, hem özel sektör hem kamu sektörü için önemli bir rehber ve yol haritasý fonksiyonunu yerine getirecek" þeklinde konuþtu.

DW Türkçe'ye konuþan Boðaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoðlu, analistler ve piyasayý izleyen uzmanlarýn OVP tahminlerinin seviyesi ve tutarlýlýklarýný dikkatle inceleyeceðine iþaret ediyor. Özellikle büyüme, cari açýk ve enflasyon hedeflerindeki tutarlýlýðýn önemli olacaðýný vurgulayan Prof. Saltoðlu, "Sayýn Þimsek'in '2026'dan sonra normalleþeceðiz' yorumu da yine OVP içinde aranacaktýr. TCMB'nin yeni enflasyon ve büyüme tahminleri de yeni OVP'de aranacaktýr" diyor.

OVP'de Mart 2024 yerel seçimleri sonrasýnda ekonomide atýlacak adýmlara iliþkin sinyallerin de verilmesi gerektiðini belirten Saltoðlu, "Ama geçmiþte de olduðu gibi OVP'ler ciddi anlamda þaþtýðý ve þaþacaðý için aþýrý yüksek bir önem atfetmek de doðru olmaz. Temel kurgu ve tutarlýlýk konusunda bir sorun görülmezse, olumlu olur ama ekonomide çok fazla yönlendirme etkisi olacaðý kanýsýnda deðilim" diye konuþuyor.

Prof. Saltoðlu'nun da iþaret ettiði gibi, son yýllarda açýklanan OVP'lerde ekonomiye iliþkin hedef ve tahminler büyük oranda yanlýþ çýktý. Berat Albayrak'ýn ekonominin baþýna getirildiði 2018 yýlýnda sonra açýklanan OVP'lerde özellikle büyüme, enflasyon ve dolar kuru tahminleri tutmadý.

OVP'de þaþan tahmin ve hedefler

2019 yýlýnda açýklanan OVP'de, 2020 yýlý için yüzde 5 büyüme, yüzde 8,5 enflasyon ve dolar kurunda 6 TL seviyesi belirlenmiþti. Ancak 2020 sonunda büyüme yüzde 1,8'e düþerken, enflasyon yüzde 14,6'ya çýktý. Dolar kuru ise 7 dolar oldu. 2021'de açýklanan OVP'de ise 2022 için yüzde 9,8 enflasyon ve dolar kurunda 9,2 TL seviyesi öngörüldü. Fakat 2022 sonunda enflasyon yüzde 64'e çýkarken, dolar kuru 18,7 TL'ye týrmandý. Cari açýk ise 48,8 milyar dolar oldu.

Eylül 2022'de açýklanan son OVP'de ise 2023 yýlý sonunda kiþi baþýna gelirde 10 bin dolar seviyesinin aþýlacaðý, enflasyonun ise yüzde 24,9 olarak gerçekleþeceði tahmini yapýldý. Ortalama dolar kuru ise 21,5 TL olarak belirlendi. Ancak 2023'ün neredeyse 8 ayýnýn geride kaldýðý bugünlerde dolar kuru 27 TL'yi aþmýþ durumdayken, temmuz itibariyle yüzde 48 olan enflasyonun yýlsonunda yüzde 70'e yaklaþmasý bekleniyor.

DW Türkçe'ye konuþan Beykoz Üniversitesi Ýþletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün, yeni açýklanacak OVP'ye büyük umutlar baðlamanýn yanlýþ olacaðýný söylüyor.

Cumhurbaþkanlýðý sistemine geçilen 2018 yýlý sonrasýnda hükümetin yayýnladýðý OVP'lerin büyük oranda itibar kaybettiðini savunan Prof. Bolgün, 2018 sonrasýnda hazýrlanan OVP'lerde yer alan hedef ve deðerlendirmelerin giderek rasyonellikten uzaklaþtýðýný ifade ediyor.

Bu nedenle son yýllarda gerek yurtiçinde gerekse yurtdýþýnda piyasa oyuncularý, yatýrýmcýlar ve akademi dünyasýnýn OVP'de yer alan hedef ve tahminleri dikkate almadýðýný kaydeden Bolgün, "Yeni dönemde Mehmet Þimþek'in baþýnda olduðu ekonomi yönetimi tarafýndan hazýrlanacak OVP'de ise temel parametrelerdeki görüþ ve tahminler belirleyici olacak" diyor.

"Restorasyon programý olmalý"

Yeni OVP'de baþta büyüme ve enflasyon olmak üzere, AKP iktidarýnýn makro ekonomik hedeflerine iliþkin ortaya konacak üç yýllýk projeksiyon, hükümetin yüksek enflasyon ve dýþ ticaret açýðý ile zarar gören dengelerinasýl düzelteceðine yönelik ipuçlarý verecek. OVP'de yer alacak dolar kuru tahminleri de yine piyasa oyuncularý açýsýndan kritik olacak.

Hükümet tarafýndan açýklanacak yeni OVP'de Türkiye ekonomisinde 'restorasyon' yapacak tutarlý bir program beklentisi olduðunu belirten Bolgün, "AKP hükümeti seçimleri kazandý ve 5 yýllýðýna daha yönetme yetkisini eline aldý. Seçimlerden bu yana 3 ay geçti ancak vergi artýþlar dýþýnda hala yakýcý ekonomik sorunlara karþý kapsamlý bir program göremiyoruz. Yeni OVP bu beklentiyi karþýlamak zorunda" diye konuþuyor.

Türkiye'de büyümenin yüzde 5,5 seviyesine yükseltilmesi gerektiðini, bu arada yüksek enflasyonun da düþürülmek zorunda olduðunu dile getiren Bolgün, þöyle konuþuyor:

"Hem büyümek hem de enflasyonu düþürüp iþsizliði patlatmamak için çok dengeli bir program yürütmek gerekiyor. Þimþek ve ekibinin bu ne kadar baþarabileceðini izleyeceðiz. Bütçe gelirlerini artýrmak için kamuda ne tür tasarruf önlemleri alýnacak, vergi sisteminde ne tür deðiþikler olacak, bunlarýn hepsini OVP'de görmemiz gerekir. Aksi takdirde yeni OVP'nin de diðerleri gibi pek bir anlamý olmaz."

Borsada yatýrýmcý sayýsý rekor kýrdý

Öte yandan yeni OVP'nin yatýrýmcýlarýn Türkiye'ye bakýþýnda ve Türk piyasalarýna güvende olumlu deðiþiklikler yaratacaðýný düþünenler de var.

DW Türkçe'ye konuþan Sermaye Piyasalarý Danýþmaný Yunus Kaya, seçim sonrasýnda yatýrýmcýlarýn Türkiye ekonomisinin geleceðine daha pozitif yaklaþtýklarýný söylüyor. Kaya, "Son 5 yýlda 10 milyar dolarlýk yabancý çýkýþý olan borsaya Cumhuriyet tarihinin en güçlü yabancý sermaye akýmlarýndan birini yaþýyoruz. Mayýs ayýndaki seçimlerden sonra geçen iki ayda 2 milyar dolarlýk borsaya yabancý giriþi oldu. Üstelik bu giriþler sadece borsaya yönelik olmadý. Türkiye'nin yurtdýþýnda ihraç ettiði Eurobondlara da hücum yaþandý" diyor.

Merkezi Kayýt Kuruluþu'nun (MKK) sosyal medya hesabý Twitter üzerinden yaptýðý paylaþýmda da borsada yatýrýmcý sayýsýndaki rekor deðiþim ortaya kondu. Buna göre, pay senedi bakiyeli yatýrýmcý sayýsý, 15 Aðustos itibarýyla 5 milyon 636 bin 160'a ulaþarak rekor seviyeye çýktý. Yýllýk yatýrýmcý sayýsýndaki yükseliþ 3 milyon 3 bin 214 olurken, bu durum yüzde 114,06'lýk artýþa iþaret etti. Aylýk bazda bakýldýðýnda da borsada yatýrýmcý sayýsý, yüzde 27,54 artarak yatýrýmcýlara 1 milyon 216 bin 954 kiþi eklendi.

"Ýyimser beklentiler artýyor"

Seçim sonrasýnda 700 seviyesini gören Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) de 400'ün altýna gerilediðini hatýrlatan Kaya'ya göre, 4 Haziran'da ekonomi yönetiminin baþýna Mehmet Þimþek'in getirilmesi, Merkez Bankasý Baþkaný ve 3 yardýmcýsýnýn deðiþtirilmesi Türkiye'ye yönelik iyimser beklentileri artýrmýþ durumda.

Ekonominin farklý kesimleri ile görüþmeler yapýlmasýnýn ardýndan eylül ayýnda OVP sonrasýndaki uygulamalar ile Türkiye'nin son zamanlarda patinaj yaptýðý ekonomide bir yükseliþ dönemine girebileceðini dile getiren Yunus Kaya, þu deðerlendirmeleri yapýyor:

"Doðrusu yabancý yatýrýmcýlar da bunu önden satýn alýyorlar. Son 5 yýlda önce çýkan kar ederken, artýk önce giren kar ediyor diyebiliriz. Borsa açýsýndan bakarsak yabancý kanalýndan sürekli para giriþi, düzeltmeleri bile kýsa tutup yükseliþ trendinin soluksuz devamýna yol açtý. Borsa tarihi zirvesini bile geçtikten sonra 2 ayda yüzde 36 yükselmiþ durumda. Özellikle ABD seans baþlangýç saatinde gelen yabancý alýmlarý bize bu temponun kolay durulmayacaðýný gösteriyor."

"Not artýþý olursa Papua Yeni Gine seviyesine çýkarýz"

Bu arada uluslararasý kredi derecelendirme kuruluþu Moody's, geçen hafta Türkiye'nin ortodoks politikalarý hayata geçirmesi durumunda not artýþý yapýlabileceði sinyalini verirken bu hafta içinde ise Türk bankalarýnýn görünümünü 'negatif'ten 'duraðan'a çevirdi.

Moody's'in not artýþýnýn beklenen not artýþlarýnýn ilki olabileceðini öne süren Yunus Kaya, "Çünkü 3 kurumdan biri not artýracaksa, ilk artýranýn Moody's olmasý en doðalý olur. Ancak halen Türkiye'nin gidecek çok yolu var. Türkiye, þu anda Moðolistan ve Mýsýr ile ayný notlara sahip. Eðer Moody's bir kademe iyileþtirirse; Papua Yeni Gine, Kamboçya ve Kenya ile ayný not düzlemine gelmiþ oluruz" þeklinde konuþuyor.



Ekonomi kamuoyu gelecek 3 yıl için yol haritası niteliğindeki Orta Vadeli Program'a odaklandı.

Program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklanıyor. Programın sunumu için iş dünyası, bankacılık sektörü temsilcileri ile birlikte ekonomistlerin de olduğu 400 kişi davet edildi.

Bir önceki OVP'de 2023'te yüzde 5, 2024 ve 2025'te yüzde 5,5 büyüme hedefi belirlenmişti.

2022'de açıklanan bir önceki program 2023 yıl sonu TÜFE'yi yüzde 24,9, cari işlemler dengesinin milli gelire oranını ise eksi yüzde 2,5 olarak öngörmüştü. Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yüzde 58 oranında yıl sonu TÜFE beklentisini açıklarken cari açık ise milli gelirin yüzde 6'sına ulaştı.

2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program ile ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz sunum gerçekleştirdi.

2023 büyüme tahmini yüzde 4,4; enflasyon tahmini yüzde 65

Yılmaz'ın sunumda öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

OVP kamu kesimi ve özel kesim için öngörülebilirliği artıran bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Bu yılki OVP'de yenilik olarak yapısal reformları dahil ettik.

OVP'nin ilk yılında uygulanacak politikalara ayrıntılı olarak 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında yer verilecek.

OVP'nin dört temel amacı var: Afet yaralarının sarılması, enflasyonun tek haneye düşürülmesi, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifinde büyüme ve istihdamın devam ettirilmesi ve sosyal adalet ve refahının güçlendirilmesi.

Burada üç temel politika aracı var.

Deprem harcamaları hariç mali disipline önem vereceğiz. Para politikası dönemin ihtiyaçlarına göre uygulanacak. TCMB araç bağımsızlığı çerçevesinde üzerine düşeni yapacak. Yapısal dönüşümlerde önemli bir çerçeve oluşturduk.

Dünya ve bölgemiz zorlu bir dönemden geçiyor. Ama bu zorlu dönemler aynı zamanda fırsatların olduğu dönemlerdir.

OVP'de 2024 büyüme tahmini yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için yüzde 5 oldu. 2023 için büyüme tahmini ise yüzde 4,4 oldu. Büyümede tahminlerin yüzde 5'in altında kalmasının nedeni deprem koşulları olmuştur.

Kişi başına gelirin 2024'te 12,875, 2025'te 13,717, 2026'da 14,855 dolar olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.

OVP programına yönelik projeksiyonlara göre 2023 Dolar/TL tahmini 23,9; 2024 tahmini 36,8; 2025 tahmini 43,9; 2026 için 47,8 oldu.

İşsizlik oranının 2024'te yüzde 10,3'e, 2025'te yüzde 9,9'a, 2026'da yüzde 9,3'e gerilemesini bekliyoruz.

OVP'de 2024 için enflasyon tahmini yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2; 2026'da yüzde 8,5 oldu. 2023 enflasyon tahmini yüzde 65.

Yıl sonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 4 olmasını öngörüyoruz.

Bu OVP döneminde 3 trilyona yakın bir kaynağın afetin yaralarının sarılmasına ayrılacağını öngörüyoruz.

2024'te bütçe açığının milli gelire oranı tahmini yüzde 6,4; 2025 için yüzde 3,4 ve 2026 için yüzde 2,9 olarak belirlendi.

7 öncelikli yapısal reform yapacağız.

Reform başlıklarımız; Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, İş ve Yatırım Ortamını İyileştirme, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm.

Yılmaz'ın sunumunun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

OVP'nin ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ekonomi ile ilgili planlarımızda 6 Şubat'ta yaşanan depremi asla göz ardı etmiyoruz. Maliyeti 104 milyar dolar olarak öngörülen asrın felaketi ile Türkiye mücadele ediyor.

Büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. İhracatta yıllık bazda 253,5 milyar doları yakaladık. İstihdamda da herhangi bir kaybımız yok.

Tüm dünyada olduğu gibi enflasyon bizim de sorunumuzdur.

Fırsatçılara yönelik denetimlerimiz devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz.

Merkez Bankası rezervlerimiz 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor.



ORTA VADELİ PROGRAM (OVP) NEDİR?

5018 sayılı Kanunun 16'ncı maddesi uyarınca, çok yıllı bütçe hazırlık süreci Bakanlar Kurulunun en geç Eylül ayının ilk haftası sonuna kadar makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak şekilde Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan orta vadeli programı kabul etmesiyle başlamaktadır.

Orta Vadeli Program, bütçe sürecini başlatarak stratejik amaçlar temelinde kamu politikaları ve uygulamalarını şekillendirecek ve kaynak tahsisini bu çerçevede yönlendirecektir. Aynı zamanda, kamu ve özel kesim için öngörülebilirliği artıracak bir yol haritası niteliğinde olan bu Program, son yıllarda sosyal ve ekonomik alanda sağlanan gelişmelerin daha sağlam bir zeminde sürdürülmesi suretiyle güven ve istikrara katkıda bulunacaktır.

Çeşitli alanlarda birbirleriyle tutarlı bir amaç, politika ve öncelikler seti sunan Orta Vadeli Program, makro politikaların yanı sıra, temel gelişme eksenlerini ve ana sektörleri kapsamaktadır.

Bakanlık ve kurum bütçelerinin hazırlanmasında, idari ve yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde, kurumların karar alma ve uygulama süreçlerinde Programın amaç ve öncelikleri esas alınacaktır.

Dinamik bir yapı arz eden ve üç yıllık perspektife sahip olan Program, yıllık uygulamaların sonuçları ve genel şartlardaki değişmeler dikkate alınarak, her yıl yenilenmektedir. Bu kapsamda, Program uygulamaları ile Programı etkileyebilecek dışsal gelişmeler etkili bir şekilde izlenecek ve değerlendirilecektir. Programda yer alan amaç ve öncelikler bakımından uygulamanın izlenmesi, değerlendirilmesi ve Bakanlar Kuruluna bilgi sunulmasından Kalkınma Bakanlığı sorumludur.

Orta Vadeli Program İçeriği;

– Kamu ve özel kesim için öngörülebilirliÄŸi artıracak bir yol haritası niteliÄŸindedir.

– ÇeÅŸitli alanlarda birbirleriyle tutarlı bir amaç, politika ve öncelikler seti sunmaktadır.

– Makro politikaların yanı sıra, temel geliÅŸme eksenlerini ve ana sektörleri kapsar.

– Uzun vadeli amaçlara katkıda bulunacak ÅŸekilde, üç yıllık dönemde üzerinde yoÄŸunlaşılacak öncelikleri tespit eder.

– Uygulamaların sonuçları ve genel ÅŸartlardaki deÄŸiÅŸmeler dikkate alınarak, her yıl yenilenecek dinamik bir yapı arzeder.

– Üç yıllık perspektife sahiptir.


OVP'nin borsaya, altına, dolara etkisi ne olur

Hükümet iddialı, uzmanlar temkinli

Ekonomi yönetimi, son bir aydır OVP'ye ilişkin talep ve önerileri almak üzere iş dünyasının farklı kesimleri ile özel toplantılar düzenliyor. Son günlerde ise ekonomi yönetiminin tepe isimleri, Eylül ortasına kadar açıklanması beklenen yeni OVP'ye ilişkin birbiri ardına iddialı açıklamalar yapıyorlar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Orta Vadeli Program ile öngörülebilirliğin arttığı bir ortama geçiş yapmış olacağız" derken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de "OVP, hem özel sektör hem kamu sektörü için önemli bir rehber ve yol haritası fonksiyonunu yerine getirecek" şeklinde konuştu.

DW Türkçe'ye konuşan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu, analistler ve piyasayı izleyen uzmanların OVP tahminlerinin seviyesi ve tutarlılıklarını dikkatle inceleyeceğine işaret ediyor. Özellikle büyüme, cari açık ve enflasyon hedeflerindeki tutarlılığın önemli olacağını vurgulayan Prof. Saltoğlu, "Sayın Şimsek'in '2026'dan sonra normalleşeceğiz' yorumu da yine OVP içinde aranacaktır. TCMB'nin yeni enflasyon ve büyüme tahminleri de yeni OVP'de aranacaktır" diyor.

OVP'de Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında ekonomide atılacak adımlara ilişkin sinyallerin de verilmesi gerektiğini belirten Saltoğlu, "Ama geçmişte de olduğu gibi OVP'ler ciddi anlamda şaştığı ve şaşacağı için aşırı yüksek bir önem atfetmek de doğru olmaz. Temel kurgu ve tutarlılık konusunda bir sorun görülmezse, olumlu olur ama ekonomide çok fazla yönlendirme etkisi olacağı kanısında değilim" diye konuşuyor.

Prof. Saltoğlu'nun da işaret ettiği gibi, son yıllarda açıklanan OVP'lerde ekonomiye ilişkin hedef ve tahminler büyük oranda yanlış çıktı. Berat Albayrak'ın ekonominin başına getirildiği 2018 yılında sonra açıklanan OVP'lerde özellikle büyüme, enflasyon ve dolar kuru tahminleri tutmadı.

OVP'de ÅŸaÅŸan tahmin ve hedefler

2019 yılında açıklanan OVP'de, 2020 yılı için yüzde 5 büyüme, yüzde 8,5 enflasyon ve dolar kurunda 6 TL seviyesi belirlenmişti. Ancak 2020 sonunda büyüme yüzde 1,8'e düşerken, enflasyon yüzde 14,6'ya çıktı. Dolar kuru ise 7 dolar oldu. 2021'de açıklanan OVP'de ise 2022 için yüzde 9,8 enflasyon ve dolar kurunda 9,2 TL seviyesi öngörüldü. Fakat 2022 sonunda enflasyon yüzde 64'e çıkarken, dolar kuru 18,7 TL'ye tırmandı. Cari açık ise 48,8 milyar dolar oldu.

Eylül 2022'de açıklanan son OVP'de ise 2023 yılı sonunda kişi başına gelirde 10 bin dolar seviyesinin aşılacağı, enflasyonun ise yüzde 24,9 olarak gerçekleşeceği tahmini yapıldı. Ortalama dolar kuru ise 21,5 TL olarak belirlendi. Ancak 2023'ün neredeyse 8 ayının geride kaldığı bugünlerde dolar kuru 27 TL'yi aşmış durumdayken, temmuz itibariyle yüzde 48 olan enflasyonun yılsonunda yüzde 70'e yaklaşması bekleniyor.

DW Türkçe'ye konuşan Beykoz Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün, yeni açıklanacak OVP'ye büyük umutlar bağlamanın yanlış olacağını söylüyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen 2018 yılı sonrasında hükümetin yayınladığı OVP'lerin büyük oranda itibar kaybettiğini savunan Prof. Bolgün, 2018 sonrasında hazırlanan OVP'lerde yer alan hedef ve değerlendirmelerin giderek rasyonellikten uzaklaştığını ifade ediyor.

Bu nedenle son yıllarda gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında piyasa oyuncuları, yatırımcılar ve akademi dünyasının OVP'de yer alan hedef ve tahminleri dikkate almadığını kaydeden Bolgün, "Yeni dönemde Mehmet Şimşek'in başında olduğu ekonomi yönetimi tarafından hazırlanacak OVP'de ise temel parametrelerdeki görüş ve tahminler belirleyici olacak" diyor.

"Restorasyon programı olmalı"

Yeni OVP'de başta büyüme ve enflasyon olmak üzere, AKP iktidarının makro ekonomik hedeflerine ilişkin ortaya konacak üç yıllık projeksiyon, hükümetin yüksek enflasyon ve dış ticaret açığı ile zarar gören dengelerinasıl düzelteceğine yönelik ipuçları verecek. OVP'de yer alacak dolar kuru tahminleri de yine piyasa oyuncuları açısından kritik olacak.

Hükümet tarafından açıklanacak yeni OVP'de Türkiye ekonomisinde 'restorasyon' yapacak tutarlı bir program beklentisi olduğunu belirten Bolgün, "AKP hükümeti seçimleri kazandı ve 5 yıllığına daha yönetme yetkisini eline aldı. Seçimlerden bu yana 3 ay geçti ancak vergi artışlar dışında hala yakıcı ekonomik sorunlara karşı kapsamlı bir program göremiyoruz. Yeni OVP bu beklentiyi karşılamak zorunda" diye konuşuyor.

Türkiye'de büyümenin yüzde 5,5 seviyesine yükseltilmesi gerektiğini, bu arada yüksek enflasyonun da düşürülmek zorunda olduğunu dile getiren Bolgün, şöyle konuşuyor:

"Hem büyümek hem de enflasyonu düşürüp işsizliği patlatmamak için çok dengeli bir program yürütmek gerekiyor. Şimşek ve ekibinin bu ne kadar başarabileceğini izleyeceğiz. Bütçe gelirlerini artırmak için kamuda ne tür tasarruf önlemleri alınacak, vergi sisteminde ne tür değişikler olacak, bunların hepsini OVP'de görmemiz gerekir. Aksi takdirde yeni OVP'nin de diğerleri gibi pek bir anlamı olmaz."

Borsada yatırımcı sayısı rekor kırdı

Öte yandan yeni OVP'nin yatırımcıların Türkiye'ye bakışında ve Türk piyasalarına güvende olumlu değişiklikler yaratacağını düşünenler de var.

DW Türkçe'ye konuşan Sermaye Piyasaları Danışmanı Yunus Kaya, seçim sonrasında yatırımcıların Türkiye ekonomisinin geleceğine daha pozitif yaklaştıklarını söylüyor. Kaya, "Son 5 yılda 10 milyar dolarlık yabancı çıkışı olan borsaya Cumhuriyet tarihinin en güçlü yabancı sermaye akımlarından birini yaşıyoruz. Mayıs ayındaki seçimlerden sonra geçen iki ayda 2 milyar dolarlık borsaya yabancı girişi oldu. Üstelik bu girişler sadece borsaya yönelik olmadı. Türkiye'nin yurtdışında ihraç ettiği Eurobondlara da hücum yaşandı" diyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun (MKK) sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda da borsada yatırımcı sayısındaki rekor değişim ortaya kondu. Buna göre, pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı, 15 Ağustos itibarıyla 5 milyon 636 bin 160'a ulaşarak rekor seviyeye çıktı. Yıllık yatırımcı sayısındaki yükseliş 3 milyon 3 bin 214 olurken, bu durum yüzde 114,06'lık artışa işaret etti. Aylık bazda bakıldığında da borsada yatırımcı sayısı, yüzde 27,54 artarak yatırımcılara 1 milyon 216 bin 954 kişi eklendi.

"İyimser beklentiler artıyor"

Seçim sonrasında 700 seviyesini gören Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) de 400'ün altına gerilediğini hatırlatan Kaya'ya göre, 4 Haziran'da ekonomi yönetiminin başına Mehmet Şimşek'in getirilmesi, Merkez Bankası Başkanı ve 3 yardımcısının değiştirilmesi Türkiye'ye yönelik iyimser beklentileri artırmış durumda.

Ekonominin farklı kesimleri ile görüşmeler yapılmasının ardından eylül ayında OVP sonrasındaki uygulamalar ile Türkiye'nin son zamanlarda patinaj yaptığı ekonomide bir yükseliş dönemine girebileceğini dile getiren Yunus Kaya, şu değerlendirmeleri yapıyor:

"Doğrusu yabancı yatırımcılar da bunu önden satın alıyorlar. Son 5 yılda önce çıkan kar ederken, artık önce giren kar ediyor diyebiliriz. Borsa açısından bakarsak yabancı kanalından sürekli para girişi, düzeltmeleri bile kısa tutup yükseliş trendinin soluksuz devamına yol açtı. Borsa tarihi zirvesini bile geçtikten sonra 2 ayda yüzde 36 yükselmiş durumda. Özellikle ABD seans başlangıç saatinde gelen yabancı alımları bize bu temponun kolay durulmayacağını gösteriyor."

"Not artışı olursa Papua Yeni Gine seviyesine çıkarız"

Bu arada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, geçen hafta Türkiye'nin ortodoks politikaları hayata geçirmesi durumunda not artışı yapılabileceği sinyalini verirken bu hafta içinde ise Türk bankalarının görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a çevirdi.

Moody's'in not artışının beklenen not artışlarının ilki olabileceğini öne süren Yunus Kaya, "Çünkü 3 kurumdan biri not artıracaksa, ilk artıranın Moody's olması en doğalı olur. Ancak halen Türkiye'nin gidecek çok yolu var. Türkiye, şu anda Moğolistan ve Mısır ile aynı notlara sahip. Eğer Moody's bir kademe iyileştirirse; Papua Yeni Gine, Kamboçya ve Kenya ile aynı not düzlemine gelmiş oluruz" şeklinde konuşuyor.



✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEÅžEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ÅžU ANDA BUNU KONUÅžUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator