Raptors her geçen gün Doğu'da Cavs'e yaklaşıyor...
|| Son güncellemeNBA.com yazarı Shaun Powell'in Toronto'nun yükselişini ve durumunu kaleme aldığı yazıyı sizler için paylaştık.
NBA.com yazarı Shaun Powell'in Toronto'nun yükselişini ve durumunu kaleme aldığı yazıyı sizler için paylaştık.
NBA.com yazarı Shaun Powell'in Toronto'nun yükselişini ve durumunu kaleme aldığı yazıyı sizler için paylaştık. Yazıda Toronto'nun geçen seneki durumu, kültür ve oyuncu değişimi, yükselişi ve doğru hamleleri yer alıyor...
TAKIMDA UFAK YENİLİKLER...
NBA All-Star Haftasonu Toronto'da gerçekleşecek, ve oranın yerlileri bu basketbol eğlencesinden dolayı minnettar olsa da, bu eğlenceye aç oldukları söylenemez. Raptors çok değerli bir ekip oldu ve son bir kaç ayda ilham verici bir şekilde çıkış yakaladı.
Kyle Lowry, koşu bandına çıktı ve 36 beden pantolona girebilecek hale geldi. DeMar DeRozan daha zeki ve etkili bir şutör oldu, ve beraber Oakland'ın en etkili ikilisi oldular. İyi bir destek ekibi ise arkalarında istikrarlı olmaya devam ediyor. Dwane Casey yine sıradan basketbol hayranlarının duymadığı en iyi koç oldu. Kazanıyorlar. Cavs ekibi onları bir tehdit olarak kabul edip dikkatli davranıyor. Onlar, Kuzey'ler.
Tabii ki, sezona girişleri onların bütün bir seneyi nasıl geçireceklerini tanımlamayacak. Son birkaç senedir playoffların ilk turundan çıkamayan ve geçen kış dönemini acı çekerek geçiren bir takım için, son zamanlarda yaptıkları daha anlamlı oluyor. Ve buna da birazdan değineceğiz.
Peki şu an durum nedir? Toronto'da Vince Carter'ın umuttan başka bir şey aşılamadığı, havalarda uçtuğu dönemden beri, en iyi basketbol oynanıyor. Sezona 7-6 başladıktan sonra Doğu'daki en iyi seriye sahiptiler ve tepeye olan yarışlarını şüpheli bir biçimde sürdürecekleri imajını veriyorlardı.
Kimse Raptors'ın Cavs ile aynı konuşmalar içine girecek kadar değerli olduğunu düşünmüyordu. Hafta başında Doğu'daki ilk sıradan iki maç uzaktaydılar. Geçtiğimiz ay ise LeBron James'e 22 sayıyla kaybettiler ve Cavs ise koçundan kurtularak yeniden şarj oldu. Air Canada Centre'deki moladan sonra ise ikisinin arasındaki rekabette kim galip gelecek daha iyi göreceğiz. Raptors'ın Cavs'i yeneceği düşüncesi, belki Cleveland'a soğuk hava etkisi yaratarak herkesi şoka uğratabilir.
Raptors ise kendini o pozisyona sokmuş durumda, ve bu biraz da sürpriz oldu. Bu takım önümüzdeki birkaç ay diz sorunlarından dolayı DeMarre Carroll'sız mücadele edecek (sakatlanmadan önce de biraz hayal kırıklığıydı). Üstelik Raptors, iyi uzunlarından biri olan Amir Johnson ile de bağlantısını kesmiş durumda.
LOWRY'NİN GERİ DÖNÜŞÜ
Ve geçtiğimiz sezon Wizards tarafından ilk turda süpürülerek kan kaybına uğrayan bir şekilde bırakılmışlardı, bundan sonra da birden Casey bu sezon hayatı pahasına koçluk yapmaya başladı. Raptors sadece savunma açısından berbat olmakla kalmıyordu, Lowry de hiçbir etkinlik gösterememişti ve bu da bir oyuncu olarak kendisinin potansiyelinin tepesi burası mı diye merak ettiriyordu. Paul Pierce'ın meşhur söylemi olan "Raptors'ın o ışığı olmadığı", Toronto'nun tümseği aşmak için ithiyacı olduğu birşeyler miydi? Lowry'nin bu durumun çözümünün parçalarından biri olması gerekiyordu, ama olmadı. Fakat kendisi beraberinde taşıdığı ağırlığı tamamen geride bırakarak sahadaki normal haline geri döndü ve bir amaç peşinde oynuyor.
Lowry bu sezon sayılarda, ribundlarda, top çalmalarda ve üç sayı isabetinde kariyerinin en iyi rakamlarını tutturuyor ve Pazar günü All-Star ilk 5'leri anons edildiğinde Kobe Bryant'tan sonraki en yüksek alkışı alacak. Lowry'nin açıklaması "Herşey dünden daha iyi bir oyuncu olmanızla ilgili. Bunu bir takım halinde yapmaya çalışıyoruz." şeklinde.
Aynı şekilde, DeRozan belkide kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor ve normale göre daha fazla şut denemesine rağmen ilginç bir şekilde daha etkili durumda. (%45 isabet) Tamamen tesadüf ya da planının bir parçası mı bilinmez ama, kontratının sona erdiği bu senede kendisi yüksek bir seviyede basketbol oynuyor. Ve bu durum hem kendisi, hem de kendisine büyük bir free agent çeki yazmak zorunda kalabilecek Raptors için iyi bir şey. (DeRozan devam etmek istediğini söyledi) Lowry ve DeRozan beraber iyi çalışıyorlar, çünkü arada paylaşılan bir saygı var. Tarz olarak da, kişilik olarak da birbirleriyle çakışmıyorlar, ve gerçekten birbirlerini seviyorlar.
Lowry DeRozan'la ilgili, "En iyi dönemine girmek üzere. Çok büyük özgüvenle oynuyor, ve en iyinin geleceğini hissedebiliyorsunuz. Onu kalıcı bir All-Star olarak görebiliyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Jonas Valanciunas, büyük arkadaş, kendisi ... iyiydi. Harika değildi. Ve Raptors kendisinin ileride nazik bir double-double adamından fazlası olup olmayacağını merak ediyordur. (şu noktada, büyük ihtimalle hayır) Ama kendisi çemberin yanında işini yapıyor ve kadrodaki tek alçak post hücumcusu.
TAKASLAR BEKLENENDEN FAYDALI OLDU
Raptors yöneticisi Masai Ujiri'nin, sadece 23 maçta oynamış Carroll'ı biraz çabuk unutmuş olabileceği gerçeği var. Kendisini geri döndüğünde geçen sezon Hawks'ta olduğu gibi bir oyuncu olup olmayacağını göreceğiz. Onun dışında, Ujiri diğer aldığı oyuncularla iyi iş yaptı: Bismack Biyombo, Cory Joseph ve Luis Scola. Üçü de beklenenden daha iyi çıktı, özellikle de Biyombo. Hornets, hoplayan ve zıplayan fakat hücum adına en ufak bir yeteneği bile olmayan bu eski piyango seçimiyle ilgili sabırlı davranmamıştı, bu da Ujiri'nin onu ucuza kapatmasını sağladı.
Biyombo kariyerinde hücum setlerinde hiçbir zaman önemli anların adamı olmamış olabilir, ama savunma anlamında getirdiği enerji ve ribaund çabası bunu kapatıyor. Kendisi 22 dakikada 8 ribaund alabiliyor ve rakiplerinin şutlarını da engelliyor. Unutmamak lazım ki, savunma eksikliği bu takımı geçen sene mahvetmişti, özellikle de playofflarda. Bunların hepsi Casey'ye çok güzel bir şekilde yansıyor. İki sene önce Raptors yeni bir yönetim altına girdiğinde, Casey pamuk ipliğine bağlıydı. O zamanlar, Toronto'da Raptors'ın memleketlisi Andrew Wiggins'i draft etmek amacıyla tanking için bir destek vardı. (Tanking: bir sonraki sene draftta ilk sırayı almak için bilerek maç kaybetme durumu) Ama Casey bunu kabul etmeyerek kulüpte bir kültür değişikliğine gitti ve Doğu'da bunu daha iyi becerebilen başka bir koç daha yok.
Toronto'nun Clippers ve Heat karşısında aldığı imza sayılabilecek ikişer galibiyetleri var. Aynı zamanda Cavs'e, Spurs'e karşı da aynı şekilde. Warriors'a karşı sıkı oynamalarına rağmen de toplamda 8 sayıyla iki maç kaybettiler. Güvenilirliklerini sorgulamanın biraz faydası var; ama şu da bir merak konusu ki, kendileri Cleveland'ın sınıfında mı, yoksa Cleveland'ı takip eden takımlar arasında en iyisi mi?. Casey'nin yorumu şu şekilde:
"Bence takımlar şöyle düşünüyordur, 'Hee, Toronto vardı, yeterince iyiler mi bilmiyorum' falan diyorlardır. Sorun yok. Sıkıntı değil. Biz bunu da kabul ederiz. Olayın önemini kavrayıp, sahanın her iki tarafında da gücümüz ile birlikte saygı kazanmaya devam etmemiz ve 48 dakika odaklanmayı sürdürmemiz gerekiyor.
Daha o seviyede miyiz bilmiyorum. Takımlar henüz bizim gerçek olup olmadığımızın farkında değil, ama bunda bir sorun yok. Bu demektir ki hala o saygıyı kazanmak için devam etmemiz gerekiyor, ki bence bunu başarıyoruz."