Wenger'den F.Bahçe'ye Van Persie sırrı
|| Son güncellemeFenerbahçe’de yedek kalması tartışılan Robin van Persie’nin ihtiyacı olan ilaç Arsene Wenger’de saklı....
Fenerbahçe’de yedek kalması tartışılan Robin van Persie’nin ihtiyacı olan ilaç Arsene Wenger’de saklı....
Fenerbahçe’de yedek kalması tartışılan Robin Van Persie konusunda Arsene Wenger’in şifreleri dikkat çekiyor.
Wenger’in saptamaları Hollandalı yıldızı çok iyi tanımlıyor. Van Persie’nin hem mutlu olabilmesi hem de formunu yakalaması için Fransız menajerin, tecrübeli futbolcunun biyografisinde verdiği detaylar ışık tutuyor.
Feyenoord’da kanat oynayan yıldız ismin nasıl büyük bir golcüye dönüştüğünü detaylıca anlatan Arsene Wenger, “Feyenoord’daki rolü olan hücum kanattan Van Persie’yi tamamen koparmamam gerekirdi. Ancak golcülüğünü, zekasını, hızını ve şut tekniğini de ön plana çıkarmalıydı. Bunun için daha merkeze kaymalıydı, özgür olmalıydı” sıralamasını yapıyor.
Hatta bu durumu örnekle açıklayan Arsenal’in teknik patronu, “Bazı maçlarda rakibin ceza sahasına bakar ve bizden kimseyi göremezdim. Ancak daha sonra bir anda Van Persie gol bölgesinde belirirdi. Müthiş bir hız, doğru koşu, bitiricilik. İnanılmazdı” ifadelerini kullanıyor.
Nadal hızı
Robin Van Persie’nin en önemli özelliğinin şutları olduğu da otobiyografisinde detaylıca öne çıkıyor. Arsenal ve Manchester United’da oynadığı dönemde İngiliz gazetelerin Van Persie için yaptığı tanımlama bir hayli ilginç. Ünlü tenisçi Rafael Nadal’ın raket hızının Hollandalı golcünün şut hızı gibi olduğu sayfalara taşınarak, son vuruşlardaki ustalığı aktarılmış.
Van Basten stili
Hollanda futbolunun efsane forveti Marco Van Basten’in, ülkesinin milli takımını çalıştırdığı 2004-08 yılları da Robin Van Persie’nin otobiyografisinde yer alıyor.
Van Basten, Ruud Van Nistelrooy gibi önemli bir merkez forveti olmasına rağmen Van Persie’yi nasıl kullanmak istediğini şu sözlerle anlatmış:
“Van Nistelrooy gibi önemli bir gol ayağını destekleyecek bir isim daha vardı; Van Persie. Robben’le beraber kanat forvet olarak kullanılabilirdi. Doğru yerde, doğru zamanda olurdu.”