Yavuz Karakoç, Rusya tecrübesini Türkiye'ye aktaracak
Türkiye ve Rusya'nın buz hokeyi A milli takımlarında yardımcı antrenörlük görevini üstlenen Yavuz Karakoç, oradaki çalışma sistemini Türkiye'ye getirmek istiyor.
Türkiye ve Rusya'nın buz hokeyi A milli takımlarında yardımcı antrenörlük görevini üstlenen Yavuz Karakoç, oradaki çalışma sistemini Türkiye'ye getirmek istiyor.
Zeytinburnu Buz Adası'nda AA muhabirine açıklamalarda bulunan Karakoç, milli takım kariyerinden Rusya'daki hedeflerine dek birçok konuya değindi.
Aynı zamanda 18 Yaş Altı Milli Takımı ve 16 Yaş Altı Milli Takımı'nın da başantrenörü olan Karakoç, buz hokeyinde Rusya'da görev yapan Türkiye'den ilk isim konumunda.
Buz hokeyiyle 2002 yılında tanıştığını aktaran Karakoç, "İlk milli takım maceram 2006'da oldu. 2008-2009 sezonunda sporculuğun yanı sıra antrenörlüğe de başladım. 2011-2012 sezonunda milli takımda yaşadığım sakatlığın ardından daha çok antrenörlüğe yöneldim. Yaşıtlarım aktif sporculuğunu sürdürürken, ben antrenörlüğe geçiş yaptım. Daha sonra Süper Lig, altyapılar derken, milli takıma kadar çıktım. Antrenörlüğe erken başlamak da avantaj oldu. Kimi arkadaşım 3-5 sene önce antrenörlüğe adım attı. Önceden başlamış olmam, bu yaşta güzel yerlere gelmemi sağladı." diye konuştu.
Rusya'dan gelen teklife inanamadı
Rusya Milli Takımı'nda yardımcı antrenörlük görevine getirilme hikayesini anlatan Yavuz Karakoç, şunları söyledi:
"Bu benim için hayaldi. Şansım da yaver gitti diyebilirim. Rusya ile Türkiye federasyonları arasında iş birliği protokolü imzalanacaktı. Bu toplantı 3 gün sürdü. Toplantıdan sonra benim başantrenör olduğum alt yaş grubu milli maçlarını izlediler. Kulağıma beni beğendiklerine dair bir şeyler gelmişti. Ancak seviye olarak Rusya ile aramızda büyük fark var. Ben işin buraya geleceğini düşünmemiştim. Meksika maçında 2-0 kaybettik. Soyunma odasında yardımcı antrenörlerimden birisi, 'Seninle görüşmek isteyen bir Rus var.' dedi. Ben ilk başta görüşmek istemedim. Adam 10 dakika civarı beklemiş. Sonrasında bir yardımcı antrenörümüz var, Rusça biliyor, 'Adam seninle kesinlikle görüşmek istiyor. Sen çıkmayacaksan, müsaaden varsa içeri girmek istiyor.' dedi. Maçın üzüntüsü var, hepimiz yere bakıyoruz, üzücü bir yenilgi olmuştu. Ardından geldi, kendisini tanıttı. Benimle ilgili güzel şeyler söyledi. 'Oynattığın sistem, bizim Rusya'da benimsediğimiz sisteme benziyor. Biz de saldırgan hokeyi benimsiyoruz.' dedi. Yenilginin verdiği üzüntünün üzerine böyle bir konuşma yapınca, bana moral vermeye çalıştığını düşündüm. Sonrasında, 'Senin kenardaki hareketlerini, oyun içindeki davranışlarını çok beğendim. Biz zaten Türkiye'yle eğitim anlamında protokol imzaladık ancak ben seni Rusya Milli Takımı'nda antrenör olarak görmek istiyorum, seni götürmek istiyorum.' dedi. Çevirmen arkadaşa, 'Bence sen yanlış çeviriyorsun, tekrar sor." dedim. Yetkili kişi, 'Sen bize antrenmanlarda, kamplarda yardımcı olursun. Biz de sana başka şeyler öğretebiliriz.' dedi. İki ülke arasındaki anlaşmanın ilk tohumu olarak da beni aldılar. Sürekli temasta olduk. Zaten çevirmene de bütün maçlarımın linkini sormuş. Bir ay sonra, 'Hazır mısın?' diye telefon geldi. Ne zaman ve nasıl olacağının bilgilerini verdiler. Sonrasında da çalışmaya başladım. Bu branşta görev yapmak için Rusya'ya giden tek Türk'üm. Bu durum bana çok şey katıyor. İnşallah orada öğrendiklerimi Türkiye'ye aktarıp, buradaki seviyeyi artırabilirsem ne mutlu bana."
"Ellerindeki tüm doneleri verdiler"
Rusya'da görev yapmasının buz hokeyinin Türkiye'deki gelişimini olumlu etkileyeceğini dile getiren Yavuz Karakoç, "Bu işle beraber birçok güzel şey olabilir. Gittiğimde, onların da bazı yeni metotlar denediklerini gördüm." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de birçok yabancı antrenörün çalıştığını aktaran Karakoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rus ekolüyle çalışan var, Finlandiyalı antrenörle çalışan var. Hepsinin farklı tarzları mevcut. Ancak bazı şeyler dünyada ortak. Benim Rusya'ya gidip şu anda öğrendiğim bazı şeyleri, onlar da 3-4 sene önce öğrenmişler. Bu adamlar, daha yenisini ve önümüzdeki yıllarda yapılacak olanları gösteriyor. Belki 10-20 sene sonra, tüm dünya bunu konuşurken duyacaktık ama ben birinci ağızdan eğitim alarak öğrendim. Federasyonlarımızın birbiriyle olan bağlantıları nedeniyle bana çok yakın ilgi gösterdiler. Ellerindeki tüm doneleri verdiler ve bunları Türkiye'de göstermemi istediler. Mesela şu anda Türkiye'de 2. kademe antrenörlük belgesini ben veriyorum. Bu bilgileri kursiyerlerle paylaşacağım. İki federasyon arasında müfredat paylaşımı konusu var. Bunu Türk antrenörler görecek. Uzun lafın kısası, yeni sistemi onlardan görüp öğrendim. Biz bunu bir ikinci klasman ülkesi olarak, en üst klasman ülkesinden yakın bir süreçte öğreneceğiz. Kazakistan ve Belarus'un seviyeleri, Rusya'yla beraber çalıştıkları için yukarıya çıktı. Onlardan birisi de biz olabiliriz. Benim oraya gitmem, başka antrenörlerin gidecek olması, oradan gelenlerin bize bir şeyler katacak olması, bizi çok hızlı şekilde ilerletecektir."
Rusya'da eğitim ve bilgi anlamında her doneyi almaya çalıştığını da belirten Karakoç, "Biz şu anda bilgi anlamında alabildiğimiz her şeyi alıp, sonuna kadar kullanmak istiyoruz. Çoğu zaman 7 gün çalışan birisiyim. Zamanın önemini çok iyi biliyorum. Emeğimiz yettiğince bu işe gönül veren insanlarız. İnşallah onlardan aldıklarımızı burada uygulayarak ilerleyeceğiz. Adamlar bana, 'Sana bu eğitimi veriyoruz ama bunu mutlaka diğerleriyle paylaş. Böyle olunca daha da ileriye gidebilirsiniz.' dedi. Biz burada çoğu şeyi doğru yapıyormuşuz ama küçük detaylar çok önemliymiş. Bu detaylar bize çok kestirme yollar açıyormuş. Bunu öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.