Ali Koç: 'Nihat Özdemir yeter ki gölge etmesin'


"Son olarak Nihat Bey, 3 Temmuz konusuna değinerek, Fenerbahçemizin şu yaşadığı sürecin 3 Temmuz ile alakası olmadığını, 3 Temmuz’u da en iyi kendisinin bildiğini belirtmiş. 3 Temmuz’da yapılan saldırılarla tabii ki aynı değil. Söz konusu bile değil ama hedef aynı. Birinde kazandığı bir şampiyonluğu alarak Fenerbahçe’nin belini bükmek amaçtı. Konsept aynı. Bugün de muhtemel şampiyonluğu almak hedef. Ne demek istediğimi o çok iyi biliyor. Ama şaşırmıyoruz. Nihat Bey geçen sezon federasyon başkanı olmadan önce de, Fenerbahçemizin dört hafta arka arkaya yaşadığı hakem hatalarını açıkça gündeme getirmemizin ardından, tesadüfen tam da kritik bir lig maçımızın sabahı bir gazeteye tam sayfa beyanatlar vererek, ben federasyona kefilim, ‘Fenerbahçe başarısızlığına mazeret aramasın’ demiştir. Halbuki aynı hafta Nihat Bey ile yaptığımız bir görüşmede ki odada Allah’tan başkaları da vardı. TFF ile ilgili bize tam tersi endişe ve görüşlerini paylaşmıştır. Bu Nihat Bey, bilen bilir Nihat Beyi. Maalesef bu çelişkilerle hayatına devam etmekte olan Başkanımız, içinden geçtiğimiz ve tüm camiamızın büyük bir kenetlenmeyle mücadele ettiği bu süreçte bizlere hak vermesini beklemiyorduk. Yeter ki gölge etmesin. Biz, Semih Bey bilir, birkaç yöneticimiz daha bilir, federasyonun kurulma aşamasında ne kadar önem veriyorduk bu federasyona. Türk futbolu için son durak demiştik. Elimizden gelen desteği verdik. Bir kişi dahi tavsiye edip ne kurullara ne federasyona herhangi bir baskı yaratmadık. Yapıcı olduk ama biz de safmışız. Sonra neler öğrendik? Meğerse Nihat Bey itinayla seçilmiş. Ama doğru sebeplerden değil. Şimdi basın toplantısıyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın başkanın basın toplantısıyla ilgili birkaç görüş ve öneri! Kulüplere, ‘şikayet var ama çözüm yok’ diyor. Gidin Kulüpler Birliği’ne sorun lütfen. Kulüpler Birliği olarak pek çok öneri, talimat değişiklikleriyle ilgili görüşler yollanıyor, lütfedip inceleyip bakıp dönmüyorlar bile. Dönüş dahi yapmıyorlar. Kulüpler her konuda aynı fikirde olmayabilir. Bu gibi durumlarda kulüplerle ilgili serzenişte bulunmaktansa en doğru olduğuna inandığımız kararları alabilmelisiniz. Alınması gereken her kararda kulüplerden oy birliği beklenecekse Süper Lig için Türkiye Futbol Federasyonu’na ne gerek var? Zaten biz kendi içimizde toplanıp alıyoruz kararları. Size ne gerek var? Krizleri çözmek için daha sağlıklı ve sık iletişim yapmalısınız. Sorunları, krizleri biriktirmeyin. Bıçak kemiğe dayanana kadar, sesiz kalmayın. Bir de krizleri çözmek için basın toplantısı yapacaksanız, yeni krizler yaratmayacak, üst akla hassasiyetle sahip olun. İstifası konuşuluyor. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. ‘Ne istifası kardeşim’ diyor? İstifa etmeyecekseniz, dost ortamında ‘istifa etmeyi düşünüyorum’ demeyin. Kafaları karıştırmayın. Koskoca gazeteciler durup dururken bunları yazmıyor. Kulüpler olarak bizde sütten çıkmış ak kaşık değiliz, evet. Bu iş çok zor bir iş. Bu kadar kavganın sebebi, ana otorite olan TFF’nin güven ve güç kaybından ötürü gerekli kararları alacak dirayeti gösterememesi, zikzak yapması, adaletli ortamın sağlanmasına yönelik yetersiz veya yeterli hamleler yapamamasıdır. Evet, TFF başkanlığı çok çok zor bir görevdir. Ağır bir sorumluluktur. Belki de ülkemizdeki en ağır, en zor görevlerden, sorumluluklardan biridir. Birde bu görevi yerine getirirken, kendi yönetim kurulu üyelerinizin bir tanesini bile seçemiyorsanız, işiniz bir o kadar daha zordur. Birde üstüne üstelik, özel ve ticari sebeplerden dolayı manevra alanınız yok denilecek kadar kısıtlıysa işiniz çok çok zor demektir. Allah hem sizin hem de daha da önemlisi Türk futbolunun yardımcısı olsun"


1,085 kere izlendi
Share Icon



Sporx Anasayfasına Dön yukarı ok