"Türk halkı masör Uğur'dan özür bekliyor"

Tahir Kum yazıyor...

Bir anda ülke meselesi haline geldi...
Ama hoca çıktı, onca tepkiye, eleştiriye karşı, üstüne basa basa ;
"Bu teknik değil ilkesel bir mesele" diyerek saldırıya set çekti....
Ama gel gör ki ; bugün gelinen noktada o 'ilkesel meselenin, dendiği gibi 'ego'sel' (!) bir mesele olduğu "ortaya çıktı" !
Şöyle ki ;
Arda'nın dün alınmayıp bugün alınması arasındaki değişen tek şey;
Arda Turan'ın Fatih Terim'le torun sonrası yaptığı o tebrik telefonuydu.?
o kadar... Dünden bugüne tek farklılık bu...
Desenize ; erken doğum olsa, Arda ve arkadaşları belki de Ukrayna ve İzlanda maçına bile yetişecekti !...

***

Fatih hoca bir önceki maç Caner'i kadroya almasıyla ilgili gelen soruya
Hatırlayacağınız gibi "Caner'i aldım karşıma hatasını yüzüne söyledim" cevabını vermişti...
Ama o dönem, diğerleri için de (Arda, Burak, Selçuk ve Gökhan) aynı yolu deneyebilirdi ama denemedi.
Belli ki onlar açısından yara çok daha derindi...Öyle Caner gibi karşına alıp konuşmakla kapanacak bir yara değil idi, bu...
Belli ki mesele vahimdi.
...Dedik, ama meğerse öyle değilmiş !
Öyle ki hoca bir telefonla değişiverdi !..



… Ve Fatih hocanın, o ilk basın toplantısında sarf ettiği ;
"Kıymet verdiğim konularda ben hiç geri adım atmadım. Bu böyle olmaya da devam edecektir. Bunun bedeli neyse ben ödemeye hazırım. Hayatım boyunca böyle olmuştur"
sözleri ;
"Benim burada kişisel bir sorunum kimseyle yok zaten hata da bana yapılmadı. Benim üzerimden Türk halkına yapılmıştır. Eğer birileri özür dileyecekse bu ben değilim"
ifadeleri ;
"Milli takımın kapısı kendini bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli olan saha içinde ve saha dışında milli takım oyuncusuna yakışır davranmayı yol edinmiş takımın bir parçası olmaya hazır olan her oyuncuya açıktır"
mesajı ;
kısaca tüm bunlar, meğerse MASÖR UĞUR'a yönelik imiş !..
Arda ve arkadaşları dönüp, "tek dönmeyen isim" masörü Uğur olduğuna göre !...
Fatih hoca "Yarım asırdır değişmedim değişmeyeceğim" dediğine göre ;
Masör Uğur'un yapacağı iş; ya çıkıp "Hocanın üzerinden Türk halkına karşı işlediği hataya karşılık" bu milletten özür dileyecek ya da, 9 ay daha bekleyecek !...

***

Düne kadar alınmayan oyuncularla ilgili soru sormak yasaktı…
Umarım bu kez, alınan oyuncularla ilgili soru sormak yasak olmaz…
Çünkü ; bu ülkedeki milli forma hayaliyle yaşayan onlarca, yüzlerce futbolcu adına "Milli takımda olma kriterini bilme" namına hocaya sorulacak sorular var.
Mesela bu kriter ;
En lazım olan zamanda davet edilmeyen ama 34'ünde çağrılan bir Yalçın Ayhan ile, Emre Çolak ve Mehmet Batdal'ın bu davet öncesi "ortak tek noktalarının" son haftayı golle kapamaları mıdır ?...
Yoksa bu kriter ;
Ülke meselesi haline gelen Arda Turan'ın alınıp alınmaması arasındaki "tek farkın" sadece bir 'alo' olmasından kaynaklanan, "saha dışı ilişkiler midir", bu ?
İnanıyorum ki, ay -yıldızlı formayı hayal eden ve bir an evvel hocadan "milli takımda olma kriterini öğrenmeyi bekleyen" o yüzlerce genç arasında tüm bu yaşananlardan sonra milli forma için "9 ay sonra ya kısmet" diyenler de olmuştur !...
İlk günden bu yana hiç bir şey doğru-dürüst cevaplanmadığından, yapabileceğimiz tek şey fotoğrafa bakıp yazmaktı.
Ortaya çıkan fotoğraf bu ne yazık ki, sevgili Fatih hoca.

Not : Bu arada zamanı ve sırası olsaydı (!) Fatih hocama, o yaptığı sözleşmeleri arasındaki "fesih maddesi farklılığının" kurumlardan mı, yoksa avukattan mı kaynaklanıp kaynaklanmadığını sorardım!...