Düşman Topraklarında

Futbolu bir düşman/dost kapsamına sokmamak lazım elbet. Sonuçta sahadaki kıran kırana mücadele, dışarıda "başarı dilekleri"ne veya "geçmiş olsun temennileri"ne devşiriyor kendisini. Ancak, Vanspor için bu başlık çok uygun düşüyor.

Belediye Vanspor, Spor Toto 3. Lig 1. Grup takımlarından sadece birisi. Son dönemde yükselen form grafiği ile de play offu zorluyor. Buraya kadar bir ilginçlik yok. Bu çarşamba (8.2.2012) Manavgat Evrenseki Spor'u 2-0 gibi net bir skorla geçerek sıralamada yerini yükseltti.

Ancak maç, Vanspor'un play off hattındaki olası rakiplerinden Bayrampaşaspor'un sahasındaydı!

Bildiğiniz gibi, Van'da bu sene bir deprem oldu. Bir ana deprem ve ona eşlik eden binlerce artçı deprem; daha doğrusu. Haliyle kentteki sosyal hayat öldü. 1999 Kocaeli depremi sonrasındaki süreci iyi analiz edemeyen federasyona tezat, devrik Mehmet Ali Aydınlar federasyonu doğru bir hareket yaparak Vanspor'u İstanbul'a davet etti. Konaklama ve saha hizmetlerini kendileri tahsis edeceklerini belirtip koca takımı İstanbul'a taşıdılar... Güzel bir hareket, ben de bazı yazılarımda buna değinmiştim.

Sıkıntı sadece maç oynamak olsa amenna, çok güzel bir hareket. Ancak sıkıntı sadece bundan ibaret değil. Neticede derdi maç oynamak olan iki çubuğu diker toprağa, bir bez yığınını da teper; teper; gol atar. Federasyon Vanspor'a verdiği sözlerin hiçbirisini tutmamış...

* Sabit bir iç saha

Neticede, iç saha için çağırıyorsunuz. İç saha avantajı dediğimiz şey yukarıda da değindiğimiz üzere "maça çıkabilmesi" değildir, taraftardır. Destektir. "Mabet"tir iç saha. Vanspor için bu söz konusu değil. İki haftada bir iç sahası değişiyor. Şimdiye kadar üç maçlarını izledim: Kastamonuspor (Kartal Stadyumu), Bayrampaşaspor (Vefa Stadyumu) ve Manavgat Evrenseki Spor (Bayrampaşa Çetin Emeç Stadyumu). Üçü de farklı stadlarda oynadı...

Küçümseyebilirsiniz! Serbest... "Vanspor da seyircisiz oynasın caaağnım!" diyebilirsiniz... Ancak şu kadar net konuşuyorum, Manavgat maçında az ama öz, tüm maç boyunca susmayan taraftarı Vansporlu futbolcuları o kadar mutlu etti ki... Bu durum oynadıkları oyuna da yansıdı...

Vanspor "iç saha"da çıktığı maçlarda İstanbul'da sadece iki kez galip gelebildi. Demek ki iç sahadaki belirsizlikler gidişatı olumsuz etkiliyor. Ancak dış sahada aldığı galibiyetler ve çıkarttığı puanlarla üst sıraları zorluyor.

* Maddiyat

Federasyon gene verdiği sözlerde tutarsızlık yaparak maddi destek verme hususunda etkisiz kalmış. Vanspor'un transfer giderlerini karşılamamış, normal harcamalarında da keza asla destek olmamış. Ve sıkı durun: Vanspor yönetimininin telefonlarına da federasyon, kulüp İstanbul'a taşındığından beri çıkmıyorlarmış!

* Van DSİ

Amatör kümede mücadele eden bir diğer Van kulübü Van DSİ Spor ise bu sezon liglerden çekildiğini açıkladı. Federasyon neden onlara sahip çıkmadı? İzmir veya Ankara'ya onları taşıyabilirdi... Demek ki bu işte bir reklam, bir pr çalışması var. Mesele üzüm yemek değil, bağcıya gösteriş yapmak!

Vanspor ilk kurulduğunda da siyah - kırmızı renklere sahipti. Siyah'ı 1915'te Rus ve Ermeni işgalleriyle yaşadığı yokluk dönemlerine, Kırmızı'yı ise şehit kanlarına binaen almıştı. 2007-2008'de kulüp tüzüğü değiştirildiğinde sonradan değişmiş olan renkleri tekrar ilk haline döndürdüler. (Ve şimdiki adlarını da o dönemde aldılar) Vanspor; "düşman" topraklarında, rakip mabetlerde gurbet havasıyla maçlara çıkıyor...

Hani, İstanbul'daysanız ve pazar günleri yapacak daha elzem bir işiniz olmazsa izleyebilirsiniz. Çünkü mücadeleleri izlenmeyi, çabaları takdiri ve aldıkları puanlar da play off'u hak ediyor.

Ve Bayrampaşa maçında Vefa Stadı'ndaki anonsçunun maç öncesinde tribünlere söylediği gibi; "Zor günler yaşayan Vanspor'a kötü tezahüratlar yapmayın..." Bu sözümüz de, deplasmanda onları ağırlayacak olanlara...
 
https://twitter.com/alper_kaya