Erol Bilecik: "Korkakların ömrü, cesurların dedikodusu ile geçer"

Fenerbahçe Başkan Vekili Erol Bilecik, Fenerbahçe'nin Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı'nda mali tablolara ilişkin açıklamalar yaptı.

Erol Bilecik'in açıklamaları şu şekilde:

"Çok değerli başkanlar, çok değerli hazirun hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Öncelikle Fenerbahçe'nin büyük camiası için bu kongrenin de hayırlı, uğurlu olmasını canıgönülden diliyorum.

Ben de finansal pozisyonumuza ilişkin sizlere güncel bilgiler vermeye çalışacağım. Rakamlar doğal olarak bir miktar kendini soğuk hissettirir. O bakımdan ben sizleri çok fazla rakamlarla sıkmayacağım. Ancak yine de geleneksel bu akış içerisinde Fenerbahçe Spor Kulübü olarak gerek Futbol A.Ş. olarak konsolide bütün bilanço pozisyonumuzu, kar/zarar tablolarımızı sizlerle paylaşacağım. Aynı zamanda Denetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımız da denetim raporlarını sizlerle paylaşacaklar.

İlk paylaşmak istediğim tablo, ekranlarda da gördüğünüz üzere toplam yalnız 14 aylık iki tane fiili olarak hayata geçmiş olan rakamlarımızdır, gelir/gider tablolarımızdır. 14 ayı sizlerle paylaşmak üzere şu bilgiyi vermek zorundayım: Spor Yasası gereği sizlerin de bilgisi dahilinde daha önce de onaylarınızı aldığımız üzere artık Kulübümüzün, Futbol A.Ş.'nin yani konsolide ilan ettiğimiz mali tablolarımızın mali yılbaşısı 1 Haziran'dır, yani sezon kapanışıdır. Dolayısıyla şimdi hala bir ara dönem yaşadığımız için hala 31.05 sonuçlarımızın denetlenmiş olma süreci devam ettiği için ben sizi 29.02.2024 tarihine kadar gerçekleşen ve bir fiil denetlenmiş olan rakamlarımızı paylaşacağım. Dolayısıyla ilk 5 ay, arkasından da 9 ay toplam 14 aylık süreci sizlerin huzurunuzda paylaşıyorum.

Rakamlarımızın ilk iki kolonları TL, diğer iki kolonu ise Euro bazında paylaşılmıştır. Euro'nun ortalama alındığı kur, yukarıda siz haziruna sunulmuştur. Bu tablolardan baktığınız zaman toplam 14 aylık Fenerbahçe Spor Kulübü ve Futbol A.Ş.'nin toplam konsolide geliri aşağı yukarı 285 Milyon Euro civarındadır. 12 ay değil, 14 ay! Toplam giderlere de baktığınız zaman toplam aşağı yukarı bu da 290 Milyon civarındadır. Yani toplam gelir/gider farkı neredeyse dengeli bir biçimdedir, eksi 5 Milyon Euro olarak neticelenmiştir. Buradan baktığınız zaman finansman giderleri çok uzun yıllardır devam ettiği üzere finansman giderlerini de şu şekilde izlediğiniz zaman fiili olarak dönem zararlarımız 28 Milyon Euro artı 36 Milyon Euro olarak sizlerle paylaşıyorum. TL karşılıklarını da tabloda sol tarafta görüyorsunuz.

Buradaki toplam Kar ve Zararımızı bir de Futbol Kulübü, Futbol Faaliyetlerimiz, Kulüp Faaliyetlerimiz basketboldan başlamak üzere bütün amatör spor faaliyetlerimiz ticariler olmak üzere de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bence en önemli husus dikkatinizi çekmek isterim ki sadece futbolda yapılan faaliyetlerin sonucuna baktığınız zaman ilgili olan dönem kar/zararı neredeyse tam bir denge oluşmuştur. Yani gelirlerimizle giderlerimiz başa baş bir noktaya gelmiştir. Bu son derece önemli gelişmeyi de huzurunuzda tekrardan altını çizerek paylaşmak isterim. Amatör Şubelere baktığınız zaman tabii ki erkek basketbol, kadın basketbol, kadın voleybol, erkek voleybol başta olmak üzere kürek takımımız, yelken takımımız… bunların hepsi biraz önce Sevgili Burak kardeşimin de sizlerle paylaştığı gibi neredeyse Türkiye'de ve Avrupa'da hatta Dünya'da bütün kupalara silip süpürmüşlerdir. Doğal olarak da ortaya koydukları bütçe bir miktar yüksek olduğu için burada rakamlara bakıldığı zaman aşağı yukarı 15 Milyon Euro civarında bir eksi görüyoruz. Böyle baktığımız zaman yani bu dört parçadan oluşan ticari faaliyetlerimize artı yine aynı şekilde 36 Milyon euro'luk bir eksi tabloyu görüyorsunuz.

Şimdi izin verirseniz sizlerle bir tabloyu paylaşmak isterim. Kulüpler söz konusu olduğunda her zaman konuşulan konu 'Acaba borç ne kadardır? Borcun toplam tutarı ne kadardı?' Zaman zaman en çok üzerinde tartışılan konu bu. Çok değerli hazirun, çok değerli Fenerbahçeliler. Aslında kulüpler söz konusu olduğunda borçlu kavramının her zaman gündeme gelmesi gayet normal. Ama iş hayatımıza dönelim, iş hayatında çok alışık olduğumuz bir konu değil aslında bu durum. Bugün iş dünyasında hangi şirketin ne kadar borcu olduğu, bununla ilgili muazzam derecede sorgulamalar genelde yapılmaz. Türkiye'nin en büyük şirketleri muhtemelen de en borçlu şirketler arasından çıkar. Tabii ki bu durum onlar için sorun mudur, elbette sorun değildir. Çünkü mali yapıları güçlüyse borcun toplam tutarı da çok önemli bir nokta olmaz. Çünkü şirketler kendi iş hayatımızda borcu bir kaldıraç olarak işlerini büyütmek, karlarını katlamak amacıyla kullanırlar. Borcu kaldıraç olarak akıllıca kullananlar da başarılarını katlarlar. İş dünyasında borcun iyisi olmaz, borçlunun iyisi olur arkadaşlar. Peki, konu kulüpler olunca neden borçluluk bu kadar önemlidir? Çünkü kulüpler gibi kar amacı olmayan kuruluşların borçlanması demek, zararlarını finanse etmeleri anlamına gelmektedir. Bu da bir nevi gelecekteki gelirlerinin bugünden harcanması demektir. Bizim de ilk gün itibarıyla karşı olduğumuz bir nokta. Aklın yolu bir değerli hazirun, bu kısır döngüyü kırmak adına kulüpler adına ideal senaryo borçlarını asgari düzeyde tutarak gelirlerini de maksimum oranlarda sportif harcamalara dönüştürmektir. Bugün artık taraftarlarımıza bile sorduğumuz zaman, dışarı çıktığımız zaman 2018 yılında devraldığımız yükümlülüğün toplam 612 Milyon euro olduğunu ekranlarda ve daha önceki toplantılarda da paylaştığımız üzere herkesin tartışmasız bildiği konusunda bir endişem yok. Zira sevgili hazirun, matematik kimseyi ikna etmeye çalışmaz. Çünkü matematik gerçekleri ispat eder. Bizim de kendi açımızdan iyi haber şu ki tabloda da gördüğünüz gibi bu 612 Milyon euro'luk borç gelinen nokta itibarıyla Şubat 2024 denetlenmiş rakamlarımızda yönetim kurulu alacaklarının arındırıldığı tabloda dahilinde konuşuyorum, nihayetinde 307 Milyon euro olmuştur.

Çok değerli hazirun. 2018 yılında geldiğimiz zaman herhangi bir dünyaca ünlü denetleme firmalarından herhangi bir denetleme çalışmasının yapıldığını görmediğimiz için ilk gün itibarıyla dünyadaki en büyük dört denetleme firması ilgili olan yılların sırası doğrultusunda bu denetlemeleri yapıyorlar. Artık hiçbir kimse, bir Fenerbahçeli 'şunu şöyle gösterdiler, şöyle şişirildi' gibi durumlar 2018 tozlu raflarında kalmışlardır.

307 milyonluk borca iniş öyküsünün temel mimarı, Fenerbahçe'nin mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç'tur. Ali Koç'un çok önemli kişisel destekleri ilgili olan bilanço rakamlarında gözükmektedir. Onların büyük katkısıyla bu noktaya pozitif bir şekilde gelmiştir.

Aynı şekilde şu anki tabloya bakıldığı zaman zaman zaman borcumuzun 612 değil, 400 küsür olduğu söylenmekte. Bunun zaten kati suretle gerçekle bir ilgisi olmadığını gördüğünüz tablo birebir ortaya koymaktadır. Banka kredilerimiz 273 milyon euro'ydu, şimdi sadece 104 milyon euro. Faktöring borçları 2018 yılında devraldığımızda 74 milyon euro'ydu, şimdi hiçbir faktöring tutarı söz konusu değildir, herhangi bir borcumuz kalmamıştır. Alt alta koyduğumuz zaman 612 milyon euro'dan 307 milyon euro'luk muazzam derece pozitif farklı bir tablo görüyorsunuz. Bu konuya halâ itiraz eden sevgili dostlarım varsa bunun takdirini de matematik bilenlere bırakıyorum.

6 yıl boyunca yaşanan olumsuzlukları gayet iyi biliyorsunuz. Kur ve enflasyon farkları büyük handikaptı, pandeminin yaşanması önemli bir handikaptı, yayın ve iddia gelirlerinin geçmiş yıllara göre olağanüstü düşmüş olması, muazzam kayıplar yine karşılaştığımız büyük handikaplar oldu.

Aynı şekilde geçmişte olan ancak günümüzde henüz daha 3-4 yıl sonra tekrardan başlayan amatör branşları teşviki de en büyük handikaplardan biri oldu. Sporcu gelir vergilerinin yüzde 15'ten yüzde 40'a çıkartılması yine mali sıhhatleri tüm kulüplerde bozmuş vaziyette. Bizim bu konularda daha büyük yatırımımız olduğu için daha büyük sıkıntılar var.

Geldiğimizde aşağı yukarı 10'un üzerinde alacaklarını CAS veya UÇK'dan isteyen dosyalarımız mevcutken şimdi 1 adet bile herhangi bir oyuncumuzun CAS'ta bir rapor veya bir talebi söz konusu değildir, davası yoktur.

Temliklerde, %100 temlikli bir pozisyonda gelmişken şimdi geldiğimiz zaman gelirlerimizin en azından yarısı temliklerden arınmış yani serbest bir şekilde devam etmekte.

Doğal olarak bizler eğelen finansal tablolar doğrultusunda birçok eleştiri var. Bu eleştirilerden haklı olanlarının başımızın üzerinde tabii ki yeri var. Emin olun bu tip eleştirileri çok hızlı dikkate alıyoruz ve gerekli çalışmalarımızı, odaklanmamızı yapıyoruz. Ancak bazı eleştiriler var ki, ne akla, ne bilime ne de matematiğe hakikaten sığmıyor. Ama Mevlana'nın şu güzle söylemini dile getirmeden edemiyorum: 'Cahil ile girme münakaşaya, ya sinirini zıplatır tavana ya da yazık olur adabına.' Adabımızı katiyen bozmadan bu taraflı yapılan eleştirilerin bazılarına dönük olarak özellikle birkaç tanesiyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Bize gelen eleştirilerden biri, 'peşin alınmış gelirler borç gibi gösterilmiştir, burada kötü niyet var' deniyor. Tüm rakamlar Dünyanın en büyük 4 denetim firmasının biri, tarafından denetleniyor. Bunlar bizim rakamlarımız değil, bütün dünyada kabul göre muhasebe ilkelerine göre hazırlanan ve denetlenen rakamlardır. Artık borç gösterme, göstermeme rakamları şişirme, eksik gösterme gibi noktalar çok şükür 2018 yılının gerisinde, tozlu raflarda kalmıştır. Yalanın dostu, gerçeğin de düşmanı çoktur.

Eleştiride, 'Hep borç anlatılıyor, kulübün varlıklarından bahsedilmiyor' deniyor. Bunu da yanıtlamak isterim. Tüm varlıklarımız, tüm aktiflerimiz Faaliyet Raporlarında zaten mevcut. Ayrıca herkes kulübün ne varlığı olduğunu gayet iyi biliyor. Biz de bunları şeffaf şekilde dökümanlarımızda paylaşıyoruz. Kimse yapılanları inkar etmiyor ancak biz borcu yarıdan aşağıya indirirken bu varlıkların bir tanesini bile satmadık. Herhangi bir indirime giderken veyahut da borçlarımızı indirirken varlıklarımızdan en küçük bir eksilme olmadı. O zamanki varlıklar şimdi de var ancak borçlar tam yarı yarıya inmiş vaziyette.

Gayrimenkullere baktığımız zaman; Antalya arazisinin muazzam problemleri var. Edirne arazisi aynı şekilde. Gebze, Denizli arazisi… Arazi çok iyi gibi gözüküyor ancak %91'i sit alanı. Kayseri arazisi birçok problemi var. Emin olun bu problemleri 6 yıldır biz de çözmek için uğraşıyoruz.

Faiz yükünden borçları indirmeden kurtulmanız mümkün değil. Yani borçları sıfırlamanız gerekiyor 6 yıl öncesine dönük şöyle bir söz paylaşmak istiyorum. Sütten çıkınca aslında bütün kaşıklar aktır ama önemli olan içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır. Biz geldiğimizde maalesef sütte renkler vardı.

Geçmiş dönemde borçlanarak büyüyen kulübe bu eleştirileri yapan arkadaşlar bu sefer varlıkları satarak borçları düşüreceklerini söylüyorlar. Bunları gördüğümüz zaman inanmak mümkün değil gibi gözüküyor.

KAP açıklamalarında da standart yok, şeffaflık konusunu bazı eleştiren arkadaşlar var. Neden bazı rakamlar açıklanmadığı konusu… KAP açıklamalarında işlemlerin büyüklüğüne göre eşik değerler vardır. Bu eşik değerler üzerinde kalıyor ise maaşlar veya başka rakamlar haliyle eşik değeri aşıldığı zaman açıklanır. Başka kulüplerde tüm rakamlar açıklanıyor olabilir ancak size şöyle bir izahat vermek isterim. Fenerbahçe Futbol A.Ş.'de bu eşikler 19 Haziran 2014 yılında yani Sayın Aziz Yıldırım döneminde bu karar alındığı için eşiğin üzerindeki rakamlar açıklanıyor, altındaki rakamlar açıklanmıyor. Eleştirenler bu anlamda kendi dönemlerini iyi incelemelerini gerekir. Bizim için hesap verilebilirlik dürüstlüğün ve sorumluluğun temeli.

Çok değerli kongre üyeleri özellikle futbolda finansal güç v e sportif başarı arasındaki ilişki son derece net. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak finansal yönetimde çok ama çok iddialı başarılı geleceğe dünden hazırız. Türkiye'nin hem sportif hem de finansal anlamda en güçlü en sevilen markalarından biri olan Fenerbahçemizin bu iki kritik alanda da zirveye koşacağı bu sezona fevkalade antrenmanlıyız. Başarı tüm camiamıza olan sözümüz ve sohbetin başında bu yana sıkça kullandığımız ifade ile borcumuz olsun.

Çok zorluklar yaşadık, zor günler geçirdik ama başkanımızın da ifade ettiği gibi artık tünelin ucundaki ışık hiç olmadığı kadar parlak. Bundan sonraki güneşler hiç olmadığı kadar aydınlık, Ali başkanımızın önderliğinde artık ekilen tohumların meyvelerini hep birlikte toplayacağız.

Son sözüm, bu sözü hak edenlere olsun. Korkakların ömrü cesurların dedikodusu ile geçiyor."