Hürriyet yazarlarından Jorge Jesus-Arda Güler yorumu

Maçta Jesus’u dikkatli takip etme şansı olanlar yakalamışlardır. O çıldırışı, Arda’ya yaptığı ilk uyarı değildi. Ondan bir 5 dakika önce de neredeyse sahaya girerek bir uyarı yapmıştı. Onun ikincisi yaşanınca Arda’dan da reaksiyon geldi. Ben 44 yaşındayım, benim jenerasyonumdaki futbolcuların hocaya otomatik bir saygısı olurdu, bu tarz hareketler hoş karşılanmazdı. Ama yeni milenyumun koşulları farklı. ‘Z Kuşağı’nın kodları farklı, duygusu farklı. Futbolcuların yaşı yok, hepsi eşitler ve istesek de istemesek de buna alışmak zorundayız. George Orwell’in “bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir”ini yaşamak istemiyorsak, bu tepkilere de alışacağız. Saha içinde maç sıcaklığında yaşanan, bundan sonra da yüzlerce defa yaşanacak şeyler.

Kendisinden beklenenler, yeteneğinin onu dünya futbolunda getireceği yer itibariyle yapılan yorumlar, Fenerbahçe’de oynaması, hatta 10 numarayı giymesi gibi birçok parametrenin bu yaştaki bir delikanlının üzerine bindirdiği yükü ve sorumluluğu bir düşünsenize... Yaşı kemale ermiş birçok insanın kaldıramayacağı yükün ve sorumluluğun üstesinden gelmesini beklediğimiz Arda’nın yaşadığı bu olay ‘hayırlısı oldu’ denilmesi gereken bir durum. Hani ‘bir musibet bin nasihattan iyidir’ derler ya, bu da öyle. Verilecek profesyonel destekle olay Arda’nın lehine çevrilebilir. Aile, sosyal ve futbol hayatı için bu yaşta ve konumdaki bir gence kesinlikle profesyonel destek verilmeli. Yaşanan bu olay sadece teknik direktör-futbolcu iletişimi paralelinde değerlendirilmeye alınırsa Arda adına olumlu gelişme görülmesi zor. Unutulmasın ki; her şeyden önce Arda henüz 18 yaşında bir genç.