Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Özen: 'Telefonu ver bakalım annene...'
Spor Toto Süper Lig takımlarından Beşiktaş'ın futbol direktörü Önder Özen, BJK TV'de çok özel açıklamalarda bulundu.
Hugo Almeida ve Manuel Fernandes hakkında itiraflarda bulunan Özen, genç oyunculardan biriyle yaşadığı ilginç bir anısını da izleyenlerle paylaştı.
Özen ayrıca Michael Eneramo, Sezer Öztürk ve Serdar Kurtuluş transferlerinden dolayı pişman olduğunu da dile getirdi.
İşte Özen'in açıklamalarından satır başları;
"Oyuncularla yaptığım toplantıda şu uyarıları çok sert yaptım. Bir futbolcunun kız arkadaşı olabilir. Birkaç tane kız arkadaşı olabilir. Ne yaşadığınız beni ilgilendirmez ama bu takımın maç zamanı var, antrenman zamanı var. Siz bunlara uyduğunuz sürece benim için ne yaptığınızın önemi yok. Bu kurala uyanlar uydu. Uymayanlar cezalandırıldı. Bu anlatımım yeterli olduğunu düşünüyorum. Doğru şekilde anlattıysam karşımdakiler anlar diye düşünüyorum. Bu insanlara kelepçe takamayız, boynuna GPS takamayız. Ancak bu oyuncuların çıktıkları zamanlarda özellikle genç oyuncuları görüntülü telefonlarda ararım. "
"Başkan bana Fernandes'i satalım demedi. Ben hiçbir zaman böyle bir şey duymadım. Fernandes'i keşke satsaydık dedi ama keşke beni dinleyip satsaydık demedi. Bu doğru değil. Ben de zaman zaman Keşke Almeida'yı satsaydık dedim."
"A PLANIMIZ ALMEIDA DEĞİL"
"Yeni sezonda Almeida'nın yerine gelecek oyuncular Almeida'yı aratmayacaktır. Almeida'nın sözleşmesi bitti ve daha yenilenmedi. A planımız Almeida değil."
"Beşiktaş bir kaç yıl şampiyonluğa oynamayacağım dese bu bir çok şeyin başlangıcı olur. Şampiyonluk büyük bir baskı yaratıyor. Stadınız yok ama şampiyonluğa oynuyorsunuz. Bu zor bir durum ama Beşiktaş gibi 111 yıllık bir camiada bunu söylemek kolay değil."
"11 milyon avroya 5 oyuncu alıp almamamız durumdan duruma değişebilir. 5 önemli oyuncudan Cenk Tosun alındı. 3'ü yabancı olmak üzere 4 oyuncu daha alınacak. Cenk Tosun'un kontratında 1milyon 200 bin avro yazıyor. Takımda ortalama A milli takıma çağırılan oyuncuların ücretleri budur. Aşağı yukaru biz de Cenk'e bu ücreti verdik."
"NEDEN BURADAYIM DİYE..."
"Tabii ki neden buradayım diye düşündüm. Bazen işler kötü gittiğinde yaptığı işin muhasebesini yapar. Zaman zaman dalgalanmalar yaşayabilir. Benim de böyle zamanlarım olmuştur."
"Transferleri başkanın ben yapacağım demesinin altında şu var: Ben başkana ve yöneticilere transfer görüşmelerinde bir yöneticinin ve bir avukatın bulunması gerektiğini söyledim. Başkanın da anlatmaya çalıştığı konu budur. Ben bu sezon üzerinde durduğumuz oyuncular hakkında raporları başkana gönderdim. 4 pozisyon için A-B-C-D planlarımız mevcuttur. Sayın başkanın yurtiçi ve yurtdışı kontaklarını da kullanarak bize yardım etmek istiyor. Bu da oldukça mantıklı bir durum. Ben pazarlık kısmında bulunmak istemiyorum. Bunu başkan da biliyor."
"Eğer transfer süreci olumlu gitmişse ben gi,der oyuncuyla görüşürüm. Nasıl bir takımımız olduğunu, nasıl oynadığınıi stadımızı, takım arkadaşlarını, hocayı anlatan bir konuşma yaparım. Sonrasında görüşmeler başlar. Bu adımdan sonra kulübün profesyonelleri görüşmelere başlar. Bütçe konusunda üst sınır verilebilir ama ben şu zamana kadar hiçbir zaman transferin pazarlık kısmında bulunmadım."
"ÖMER'İN ÖZELEŞTİRİ YAPMASI GEREKİRDİ"
"Ömer Şişmanoğlu'yla ilgili yapılan tespitlere katılıyorum. Ligde 650 dakikada 8 gol atmıştı. Ömer, Beşiktaş'ın rahat bir hamle oyuncusu olması inancım vardı. Etrafına ümit veren bir santrfor olmasını istedim. Kafamdaki planlamada Ömer hep yedek kulübesinden çıkan bir oyuncu olarak kaldı. Hamle oyuncusu olarak aldığımız bir oyuncuydu. Girdiği maçların skorlarını değiştirdi. 5 kez oyuna girdi 3 kez gol attı. Oyuncu bu vasfını bizlere gösterdi. Ömer daha fazla kullanılabilirdi ancak Ömer'in de kendine bir özeleştiri yapması gerekirdi. Gol attığı maçların ardından kadroya girebilir miyim diye düşünecek elbette ama havlu atma şansınız yoktur. Oyuncular zaman zaman haksızlığa uğradığını düşünür ama sabırla beklemeyi bilmeli ve hayatındaki düzeni devam ettirmeliydi. Akşam 12'de yatmayı düşünebilmeliydi."
"Mustafa Pektemek'e formayı verirseniz sonuna kadar mücadele edeceği garantidir. Formasını son ana kadar kullanabilir. Ben sonuna kadar güveniyorum. Daha fazla kullanılmalıydı."
"Kerim Frei, yatırım yaptığımız bir oyuncu, daha fazla geliştirmesi gereken yönleri var. Kafasında kale var her zaman ama daha fazla çizgiye oynaması gerek. Gelen raporlar da bu yönde. Sezer, Serdar ve Eneramo transferlerinin yanlış olduğunu itiraf edebilirim."
"21 YAŞINDAKİ OYUNCUYA NEDEN?"
"Pedro Franco kadro için 18 hafta bekledi. Trabzonspor'da sakatlıkların olmasıyla Pedro Franco tercih edilmeye başlandı. Daha fazla tercih edilmesini ben Bilic'e sordum. 35 yaşındaki Escude'ye haftalarca görev vermişiz ve 21 yaşındaki oyuncuya neden görev vermedik diye sordum."
"İlk 4 hafta kazanan bir takım olduğumuz için hoca bu takıma güvendi ve değiştirmedi. Bu 11 ciddi bir kredi kazandı hocanın kafasında. Bunun başka açıklaması olamaz. Ama ben bir taraftan da Bilic'e saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Premier Lig'de kolay oynanmıyor. Fikirlerine saygı duymamız gerek"
"Ben saygı duydum ve kendisine kadro yazıp vermedim. Bunu yapsam bu konuştuğum şeyleri hocaya yazıp verirdim. Bunları konuştuğumuz zamanlar da oldu. Tartıştık bu konular üzerinde ancak her zaman aynı fikirde olamayabilirsiniz. Slaven Bilic benim dostum ama aynı sikirde olmadığımız çok fazla konu olabilir."
TAKIMDA KAVGALARI BEN SONLANDIRDIM
"Takımda kavgaları ben sonlandırdım. Split'le hazırlık maçı yapmıştık. Ben Karadağ - Almanya hazırlık maçını izlemek için maça gittim. Almanya'nın kadrosunda gurbetçi oyuncularımız var. Bu maç için Almanya'ya geçecekken telefon geldi. Ben kaptan olarak Toraman'ı aradım. Kendisine şu talimatı verdim"
"Tesiste kim var kim yok uyandıracaksın. Herkesi toplantı odasına toplayıp bu olayın dışarı çıkmayacağını kesinkes söyledim. Sezerle de konuştum. Toplantıya girdiler ve çıktılar. Bu kavgalar her kulüpte olur ve ortadan kaldırılır. Bu arada Ahmet Kavalcı'ya mesaj attım ve böyle böyle olmuş bilgin olsun dedim. Kavalcı beni sabah aradı ve kendisinin havaalanında oyuncuları topladığını ve tatlıya bağladığını söyledi"
"Ben de Ahmet abiye olayın devamını anlattım ve verdiğim talimatı da anlattım. O da şaşırdı ve iyi olmuş kapandıysa dedi. Sonradan beni Bilic aradı, 3. kavgayı bana bildirmek için... Bu kavga üçüncü kez gerçekleştiğini, buna bir çare bulunması gerektiğini, bu iki oyuncunun ayrılmadığını ve antrenmana çıkmalarını istemediği söyledi."
"SERDAR VE DANY..."
"Ben de tesisteki arkadaşları aradım ve bu oyunculara izin verildiğini söyledim. İstanbul'a döndükten sonra tesisteki herkesten konuyla ilgili rapos alıp imzalattım. Ben de kendi raporumu aldım ve hepsini yönetim kuruluna ilettim. Oy birliğiyle karar alındı ve süresiz kadro dışıbırakıldılar.
"Serdar ve Dany'nin beklentilerin altında kaldığını söyleyebilirim. Özellikle Serdar'ın Anadolu'da piştiğini ve daha faydalı olacağını düşündük ancak performansı oldukça dalgalı oldu. Bunu itiraf ediyorum."
"Dany konusunda da ben haksız çıktım. Bu transfer olduğunda ben ne kadar küfür yiyeceğimi biliyordum. Bunu bile bile bu kararı aldım. Transfer açıklandıktan sonra kapıdaki arkadaşların bile bana bakışı değişti. Bu konuda sorumluluk bana aittir. O gün de böyle dedim bugün de böyle diyorum. Dany transferinin sorumluğunu her zaman üzerime aldım. Yeterince küfür yediğimi düşünüyorum. Bu konudaki tepkilerin sahibi benim. Ama bu konuda bir keşkem yok."
"TARAFTARIN ÖZLEYECEĞİ KADRO 5. OLDU"
"Taraftarların özleyeceği isimler Quaresma, Guti, Simao, Almeida, Fernandes... Taraftarların özleyecekleri kadro 5. oldu. Bir tanesi dünyaca bilinen bir yetenek, bire diğeri Real Madrid'in kaptanı olmuş, bu sayılan isimler dünya çapındaydı, yanlarında kaliteli Türk oyuncular da vardı ama bu kadro 5. oldu. İyi kadro her şeyi çözmüyor. Stat bitti tamam mıdır mesela? Benim bir eleştirim olacak bu konuda. Beşiktaşi yan yana gelmede sorunlu bir camia. hep beraber omuz vermede sorunumuz olduğunu düşünüyorum. Taraftarların beklediği isimlerden en az bir tanesinin yapılacağını söyleyebilirim."
"Diego konusunda açık konuşacağım. Ulaşamadığımız ciğere mundar demek değil ama Bilic'le 10 numara konusunda çok zamandır konuşuyoruz. Bilic kanadı kullanabilen bir oyun kurucu istiyor. Bunlardan 4'ü kanat özellikli oyun kurucu. Bunlardan sadece forvet arkası özelliği olan oyuncu Diego'ydu. Diego kötü oyuncu değil. Sivas'ta maç olur bir frikik olur tak atar golü maçı kazanırsın. Kendisine bir teklif yapıldı ama kabul etmedi. 2-2bucuk katı kadar bir fark var bizim teklifimizle. Babasının konuştuğu rakamları Batı avrupa'da verecek takım yok. Ordaki takımlar bu oyunculara Şampiyonlar Ligi finalini verir. Bu coğrafyada da yüksek kontratlar tercih sebebi oluyor. Biz bunların her ikisini de henüz veremiyoruz"
GÖKHAN TÖRE'NİN VURULMASI...
"Benim sadece bir yardımcım var. Diğerleri çalışma arkadaşlarım. Can iİpekçi de çalışma arkadaşım. O gece kimin orada olduğundan haberim var. Tesisten çıkıp eve geldim. Maçın tekrarını izleyip tam 2 sayfa not aldım. O maç bittikten sonra Brezilya'dan iki maç izledim. Bu 4 takım da da takip ettiğim oyuncular vardı ve izledim. 4'te yatağa girdim. 5'te telefon çaldı. Hastaneye yakın bir yerden aldım oyuncuyu, orda oldukça fazla sporcu isim vardı. Aralarında da tanıdık çok isim vardı. Bu dakikadan sonra neler olduğuna dair bilgileri almaya başladım. Gökhan anlattı, Can anlattı, polisler geldi onlara anlattılar. İzin verdim mi hayır ama şunu söylemek istiyorum."
"Maç bittiğinde 25-30 bin seyirci vardı. Maç 1-1 berabere bitmişti ve bana göre 2 puan kaybetmiştik. Bilic, takımın iyi mücadele ettiğini söyledi. Oyuncuları mutlu gördüm. Bana gelen mesajlarda Beşiktaşlıların mutlu olduğunu gördüm. Ben 2 puan kaybettiğimizi düşünüyorken herkes mutlu gibiydi. Bu olayı takip eden günlerde kendime şunu sormaya başladım. Acaba sadece ben mi kahroluyorum. Ben iki puanın üzüntüsünü yaşadım ama ya diğerleri? Bu soruyu kendime sormaya devam edeceğim."
"İHANETE UĞRAMIŞ HİSSİNDEN ZİYADE..."
"İhanete uğramış hissinden ziyade tanıdığım iki insanın hayati tehlikesinin olup olmadığı benim için önemliydi. O sabah bu soru tekrar soruldu ve aynı cevabı verdim. Bundan bir kaç gün sonra şöyle düşünmeye başladım. Taraftar sonuçtan mutluysa oyuncularını alkışlamışsa oyuncu o geceyi kutlar. Ben bu pencereden bakıyorum. Neden 1 puan kazandık algısı olduğunu hala anlamış değilim. Beşiktaş yurtiçinde oynadığı bütün maçları kazanmak için oynar. 7 kişi kalsa bile kazanmayı deneyecek ve onun için oynayacak. Maç sonunda iki puan kaybettik. O akşam şampiyonluk ümitleri %90 dolayında bitmişti. Fenerbahçe'nin sürekli kaybetmesi, bizim de kazanmamız gerekirdi. Derbiyi Fenerbahçe kaybetseydi sonrasında puan kayıpları gelebilirdi. O fırsatı kaybetmiştik o sebeple ben üzgündüm ancak benden başka kimsenin üzgün olmadığını fark ettim. Oyuncu o kadar rahat dışarı çıkıyorsa bunun sebeplerinden biri de camiadaki 1 puan yeterli algısıdır."
"Bu güne kadar beni baaşrısız bulduğunu söyleyen yönetici görmedim. Ben kendi özeleştirimi yapıyorum ancak sonrasında evet ya başarısızsın diyen yönetici henüz çıkmadı."
FEEDER CLUB GELİYOR
"Biz o rüzgarla oynayamadık seyircisiz. Haftalarca betona karşı top oynadık. Fenerbahçe 15 yıllık bir yönetim kurulu. Antrenörleri 17-18 yıldır bizim liglerimizde çalışıyor. Oyuncuları milli takımda, camia olarak komple deneyimliler. Bizler deneyimi eksik olarak bir grubuz. Hocanın futbol deneyimi çok yüksek ama Türkiye'de ilk sezonumuz. Yaşı büyük olan arkadaşlarımızın şampiyonluk deneyimi yok. Rakiplerimiz kamuoyu desteğini hep daha fazla aldılar. Biz bu konuda eksik kaldık. En son bölümde bile ikinci olacağımıza dair kamuoyundaki beklenti düşüktü. Başarısızlığın sebebi benim. Başarılı olduğumuz zaman biz olduk derim. Başarısız göründükçe ve bu söylendikçe burada ben bildiğimden devam ederim, edeceğim."
"Bu takım 2. sırada kaldı bunun sorumlusu Önder Özen derlerse yürür giderim. Kendime şuradan puan verebilirim. Dikilitaş ile bir protokol yaptık. 6 arkadaşımız daha orada olacak, transferlerle 3. lige çıkma fırsatı doğacaktır. Ali Nabi'yi Belçika'ya gitti, orada araştırmaları yaptı. Orada Ali 2 tane kulüp tespit etti, ikisiyle imza aşamasına geldik. 500 bin Euro maliyeti. Feeder club olarak. Benim hayalim bu. Labaratuvar. performans labaratuvarı. Teknik, taktik anlamında performans seğerlendirme anlamında bir departman. Bu üçünü birden 550 bin Euro'dan yapabilirsek ben kendime tam nok verebileceğim. Gönüllü scoutlar ile bir araya geldim. Teknik anlamda onlara nasıl scout yapılır, raporlar nasıl yazılır anlattım. Sonra raporlar geldi. Yıkılır, yapılmaz dendi ama biz oradan 4 kişi tespit ettik. Bir tanesi geldi Hollanda'dan, bunlardan 3'ü bizim freelance scout olacaklar. Bu bir adımdı ve bunu doğru attık. Bu arkadaşlar Beşiktaşlılar."
"Porto'da bir Beşiktaşlı arkadaşımız var. Porto'nun scoutlardan bilgi alırsa bizlerden paylaşır. Bize ne olur biter, bilgi yağdırır. Onlara da görev vermek istiyorum. Tolga'dan vermişimdir biraz kendime not. Musa Muhammed'den verebilirim. 31 Ekim'den sonra Musa'nın sözleşmesi bizim feeder club'ta başlayacak. Ramon Motta gibi bir oyuncuyu 70 bin Euro maaşla kimseye sormadan ve ciddi bir sorumluluk alarak kazandırdım. Uçuyor demiyorum ama bir çözümdü."
DEMBA BA'YI BİLMİYORUM
"Demba Ba müslüman, Chelsea'nin bir oyuncusu. Newcastle'da çok iyi bir performans gösterdi. Bilmiyorum şu an neden geldi İstanbul'a."
Hugo Almeida ve Manuel Fernandes hakkında itiraflarda bulunan Özen, genç oyunculardan biriyle yaşadığı ilginç bir anısını da izleyenlerle paylaştı.
Özen ayrıca Michael Eneramo, Sezer Öztürk ve Serdar Kurtuluş transferlerinden dolayı pişman olduğunu da dile getirdi.
İşte Özen'in açıklamalarından satır başları;
"Oyuncularla yaptığım toplantıda şu uyarıları çok sert yaptım. Bir futbolcunun kız arkadaşı olabilir. Birkaç tane kız arkadaşı olabilir. Ne yaşadığınız beni ilgilendirmez ama bu takımın maç zamanı var, antrenman zamanı var. Siz bunlara uyduğunuz sürece benim için ne yaptığınızın önemi yok. Bu kurala uyanlar uydu. Uymayanlar cezalandırıldı. Bu anlatımım yeterli olduğunu düşünüyorum. Doğru şekilde anlattıysam karşımdakiler anlar diye düşünüyorum. Bu insanlara kelepçe takamayız, boynuna GPS takamayız. Ancak bu oyuncuların çıktıkları zamanlarda özellikle genç oyuncuları görüntülü telefonlarda ararım. "
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
"Bir akşam genç bir oyuncuyu aradım. Napıyosun evlat dedim. Hocam annemle oturuyorum dedi. Ver bakalım annene dedim kem küm etti. Versene dedim hocam annem uyudu dedi. Sonra görüntülü aramaya başladım. Ortaya çıktı ki evde değil. Bunu bir çare olarak yaptım. Doğru veya değil ama yaptım.""Başkan bana Fernandes'i satalım demedi. Ben hiçbir zaman böyle bir şey duymadım. Fernandes'i keşke satsaydık dedi ama keşke beni dinleyip satsaydık demedi. Bu doğru değil. Ben de zaman zaman Keşke Almeida'yı satsaydık dedim."
"A PLANIMIZ ALMEIDA DEĞİL"
"Yeni sezonda Almeida'nın yerine gelecek oyuncular Almeida'yı aratmayacaktır. Almeida'nın sözleşmesi bitti ve daha yenilenmedi. A planımız Almeida değil."
"Beşiktaş bir kaç yıl şampiyonluğa oynamayacağım dese bu bir çok şeyin başlangıcı olur. Şampiyonluk büyük bir baskı yaratıyor. Stadınız yok ama şampiyonluğa oynuyorsunuz. Bu zor bir durum ama Beşiktaş gibi 111 yıllık bir camiada bunu söylemek kolay değil."
"11 milyon avroya 5 oyuncu alıp almamamız durumdan duruma değişebilir. 5 önemli oyuncudan Cenk Tosun alındı. 3'ü yabancı olmak üzere 4 oyuncu daha alınacak. Cenk Tosun'un kontratında 1milyon 200 bin avro yazıyor. Takımda ortalama A milli takıma çağırılan oyuncuların ücretleri budur. Aşağı yukaru biz de Cenk'e bu ücreti verdik."
"NEDEN BURADAYIM DİYE..."
"Tabii ki neden buradayım diye düşündüm. Bazen işler kötü gittiğinde yaptığı işin muhasebesini yapar. Zaman zaman dalgalanmalar yaşayabilir. Benim de böyle zamanlarım olmuştur."
"Transferleri başkanın ben yapacağım demesinin altında şu var: Ben başkana ve yöneticilere transfer görüşmelerinde bir yöneticinin ve bir avukatın bulunması gerektiğini söyledim. Başkanın da anlatmaya çalıştığı konu budur. Ben bu sezon üzerinde durduğumuz oyuncular hakkında raporları başkana gönderdim. 4 pozisyon için A-B-C-D planlarımız mevcuttur. Sayın başkanın yurtiçi ve yurtdışı kontaklarını da kullanarak bize yardım etmek istiyor. Bu da oldukça mantıklı bir durum. Ben pazarlık kısmında bulunmak istemiyorum. Bunu başkan da biliyor."
"Eğer transfer süreci olumlu gitmişse ben gi,der oyuncuyla görüşürüm. Nasıl bir takımımız olduğunu, nasıl oynadığınıi stadımızı, takım arkadaşlarını, hocayı anlatan bir konuşma yaparım. Sonrasında görüşmeler başlar. Bu adımdan sonra kulübün profesyonelleri görüşmelere başlar. Bütçe konusunda üst sınır verilebilir ama ben şu zamana kadar hiçbir zaman transferin pazarlık kısmında bulunmadım."
"ÖMER'İN ÖZELEŞTİRİ YAPMASI GEREKİRDİ"
"Ömer Şişmanoğlu'yla ilgili yapılan tespitlere katılıyorum. Ligde 650 dakikada 8 gol atmıştı. Ömer, Beşiktaş'ın rahat bir hamle oyuncusu olması inancım vardı. Etrafına ümit veren bir santrfor olmasını istedim. Kafamdaki planlamada Ömer hep yedek kulübesinden çıkan bir oyuncu olarak kaldı. Hamle oyuncusu olarak aldığımız bir oyuncuydu. Girdiği maçların skorlarını değiştirdi. 5 kez oyuna girdi 3 kez gol attı. Oyuncu bu vasfını bizlere gösterdi. Ömer daha fazla kullanılabilirdi ancak Ömer'in de kendine bir özeleştiri yapması gerekirdi. Gol attığı maçların ardından kadroya girebilir miyim diye düşünecek elbette ama havlu atma şansınız yoktur. Oyuncular zaman zaman haksızlığa uğradığını düşünür ama sabırla beklemeyi bilmeli ve hayatındaki düzeni devam ettirmeliydi. Akşam 12'de yatmayı düşünebilmeliydi."
"Mustafa Pektemek'e formayı verirseniz sonuna kadar mücadele edeceği garantidir. Formasını son ana kadar kullanabilir. Ben sonuna kadar güveniyorum. Daha fazla kullanılmalıydı."
"Kerim Frei, yatırım yaptığımız bir oyuncu, daha fazla geliştirmesi gereken yönleri var. Kafasında kale var her zaman ama daha fazla çizgiye oynaması gerek. Gelen raporlar da bu yönde. Sezer, Serdar ve Eneramo transferlerinin yanlış olduğunu itiraf edebilirim."
"21 YAŞINDAKİ OYUNCUYA NEDEN?"
"Pedro Franco kadro için 18 hafta bekledi. Trabzonspor'da sakatlıkların olmasıyla Pedro Franco tercih edilmeye başlandı. Daha fazla tercih edilmesini ben Bilic'e sordum. 35 yaşındaki Escude'ye haftalarca görev vermişiz ve 21 yaşındaki oyuncuya neden görev vermedik diye sordum."
"İlk 4 hafta kazanan bir takım olduğumuz için hoca bu takıma güvendi ve değiştirmedi. Bu 11 ciddi bir kredi kazandı hocanın kafasında. Bunun başka açıklaması olamaz. Ama ben bir taraftan da Bilic'e saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Premier Lig'de kolay oynanmıyor. Fikirlerine saygı duymamız gerek"
"Ben saygı duydum ve kendisine kadro yazıp vermedim. Bunu yapsam bu konuştuğum şeyleri hocaya yazıp verirdim. Bunları konuştuğumuz zamanlar da oldu. Tartıştık bu konular üzerinde ancak her zaman aynı fikirde olamayabilirsiniz. Slaven Bilic benim dostum ama aynı sikirde olmadığımız çok fazla konu olabilir."
TAKIMDA KAVGALARI BEN SONLANDIRDIM
"Takımda kavgaları ben sonlandırdım. Split'le hazırlık maçı yapmıştık. Ben Karadağ - Almanya hazırlık maçını izlemek için maça gittim. Almanya'nın kadrosunda gurbetçi oyuncularımız var. Bu maç için Almanya'ya geçecekken telefon geldi. Ben kaptan olarak Toraman'ı aradım. Kendisine şu talimatı verdim"
"Tesiste kim var kim yok uyandıracaksın. Herkesi toplantı odasına toplayıp bu olayın dışarı çıkmayacağını kesinkes söyledim. Sezerle de konuştum. Toplantıya girdiler ve çıktılar. Bu kavgalar her kulüpte olur ve ortadan kaldırılır. Bu arada Ahmet Kavalcı'ya mesaj attım ve böyle böyle olmuş bilgin olsun dedim. Kavalcı beni sabah aradı ve kendisinin havaalanında oyuncuları topladığını ve tatlıya bağladığını söyledi"
"Ben de Ahmet abiye olayın devamını anlattım ve verdiğim talimatı da anlattım. O da şaşırdı ve iyi olmuş kapandıysa dedi. Sonradan beni Bilic aradı, 3. kavgayı bana bildirmek için... Bu kavga üçüncü kez gerçekleştiğini, buna bir çare bulunması gerektiğini, bu iki oyuncunun ayrılmadığını ve antrenmana çıkmalarını istemediği söyledi."
"SERDAR VE DANY..."
"Ben de tesisteki arkadaşları aradım ve bu oyunculara izin verildiğini söyledim. İstanbul'a döndükten sonra tesisteki herkesten konuyla ilgili rapos alıp imzalattım. Ben de kendi raporumu aldım ve hepsini yönetim kuruluna ilettim. Oy birliğiyle karar alındı ve süresiz kadro dışıbırakıldılar.
"Serdar ve Dany'nin beklentilerin altında kaldığını söyleyebilirim. Özellikle Serdar'ın Anadolu'da piştiğini ve daha faydalı olacağını düşündük ancak performansı oldukça dalgalı oldu. Bunu itiraf ediyorum."
"Dany konusunda da ben haksız çıktım. Bu transfer olduğunda ben ne kadar küfür yiyeceğimi biliyordum. Bunu bile bile bu kararı aldım. Transfer açıklandıktan sonra kapıdaki arkadaşların bile bana bakışı değişti. Bu konuda sorumluluk bana aittir. O gün de böyle dedim bugün de böyle diyorum. Dany transferinin sorumluğunu her zaman üzerime aldım. Yeterince küfür yediğimi düşünüyorum. Bu konudaki tepkilerin sahibi benim. Ama bu konuda bir keşkem yok."
"TARAFTARIN ÖZLEYECEĞİ KADRO 5. OLDU"
"Taraftarların özleyeceği isimler Quaresma, Guti, Simao, Almeida, Fernandes... Taraftarların özleyecekleri kadro 5. oldu. Bir tanesi dünyaca bilinen bir yetenek, bire diğeri Real Madrid'in kaptanı olmuş, bu sayılan isimler dünya çapındaydı, yanlarında kaliteli Türk oyuncular da vardı ama bu kadro 5. oldu. İyi kadro her şeyi çözmüyor. Stat bitti tamam mıdır mesela? Benim bir eleştirim olacak bu konuda. Beşiktaşi yan yana gelmede sorunlu bir camia. hep beraber omuz vermede sorunumuz olduğunu düşünüyorum. Taraftarların beklediği isimlerden en az bir tanesinin yapılacağını söyleyebilirim."
"Diego konusunda açık konuşacağım. Ulaşamadığımız ciğere mundar demek değil ama Bilic'le 10 numara konusunda çok zamandır konuşuyoruz. Bilic kanadı kullanabilen bir oyun kurucu istiyor. Bunlardan 4'ü kanat özellikli oyun kurucu. Bunlardan sadece forvet arkası özelliği olan oyuncu Diego'ydu. Diego kötü oyuncu değil. Sivas'ta maç olur bir frikik olur tak atar golü maçı kazanırsın. Kendisine bir teklif yapıldı ama kabul etmedi. 2-2bucuk katı kadar bir fark var bizim teklifimizle. Babasının konuştuğu rakamları Batı avrupa'da verecek takım yok. Ordaki takımlar bu oyunculara Şampiyonlar Ligi finalini verir. Bu coğrafyada da yüksek kontratlar tercih sebebi oluyor. Biz bunların her ikisini de henüz veremiyoruz"
GÖKHAN TÖRE'NİN VURULMASI...
"Benim sadece bir yardımcım var. Diğerleri çalışma arkadaşlarım. Can iİpekçi de çalışma arkadaşım. O gece kimin orada olduğundan haberim var. Tesisten çıkıp eve geldim. Maçın tekrarını izleyip tam 2 sayfa not aldım. O maç bittikten sonra Brezilya'dan iki maç izledim. Bu 4 takım da da takip ettiğim oyuncular vardı ve izledim. 4'te yatağa girdim. 5'te telefon çaldı. Hastaneye yakın bir yerden aldım oyuncuyu, orda oldukça fazla sporcu isim vardı. Aralarında da tanıdık çok isim vardı. Bu dakikadan sonra neler olduğuna dair bilgileri almaya başladım. Gökhan anlattı, Can anlattı, polisler geldi onlara anlattılar. İzin verdim mi hayır ama şunu söylemek istiyorum."
"Maç bittiğinde 25-30 bin seyirci vardı. Maç 1-1 berabere bitmişti ve bana göre 2 puan kaybetmiştik. Bilic, takımın iyi mücadele ettiğini söyledi. Oyuncuları mutlu gördüm. Bana gelen mesajlarda Beşiktaşlıların mutlu olduğunu gördüm. Ben 2 puan kaybettiğimizi düşünüyorken herkes mutlu gibiydi. Bu olayı takip eden günlerde kendime şunu sormaya başladım. Acaba sadece ben mi kahroluyorum. Ben iki puanın üzüntüsünü yaşadım ama ya diğerleri? Bu soruyu kendime sormaya devam edeceğim."
"İHANETE UĞRAMIŞ HİSSİNDEN ZİYADE..."
"İhanete uğramış hissinden ziyade tanıdığım iki insanın hayati tehlikesinin olup olmadığı benim için önemliydi. O sabah bu soru tekrar soruldu ve aynı cevabı verdim. Bundan bir kaç gün sonra şöyle düşünmeye başladım. Taraftar sonuçtan mutluysa oyuncularını alkışlamışsa oyuncu o geceyi kutlar. Ben bu pencereden bakıyorum. Neden 1 puan kazandık algısı olduğunu hala anlamış değilim. Beşiktaş yurtiçinde oynadığı bütün maçları kazanmak için oynar. 7 kişi kalsa bile kazanmayı deneyecek ve onun için oynayacak. Maç sonunda iki puan kaybettik. O akşam şampiyonluk ümitleri %90 dolayında bitmişti. Fenerbahçe'nin sürekli kaybetmesi, bizim de kazanmamız gerekirdi. Derbiyi Fenerbahçe kaybetseydi sonrasında puan kayıpları gelebilirdi. O fırsatı kaybetmiştik o sebeple ben üzgündüm ancak benden başka kimsenin üzgün olmadığını fark ettim. Oyuncu o kadar rahat dışarı çıkıyorsa bunun sebeplerinden biri de camiadaki 1 puan yeterli algısıdır."
"Bu güne kadar beni baaşrısız bulduğunu söyleyen yönetici görmedim. Ben kendi özeleştirimi yapıyorum ancak sonrasında evet ya başarısızsın diyen yönetici henüz çıkmadı."
FEEDER CLUB GELİYOR
"Biz o rüzgarla oynayamadık seyircisiz. Haftalarca betona karşı top oynadık. Fenerbahçe 15 yıllık bir yönetim kurulu. Antrenörleri 17-18 yıldır bizim liglerimizde çalışıyor. Oyuncuları milli takımda, camia olarak komple deneyimliler. Bizler deneyimi eksik olarak bir grubuz. Hocanın futbol deneyimi çok yüksek ama Türkiye'de ilk sezonumuz. Yaşı büyük olan arkadaşlarımızın şampiyonluk deneyimi yok. Rakiplerimiz kamuoyu desteğini hep daha fazla aldılar. Biz bu konuda eksik kaldık. En son bölümde bile ikinci olacağımıza dair kamuoyundaki beklenti düşüktü. Başarısızlığın sebebi benim. Başarılı olduğumuz zaman biz olduk derim. Başarısız göründükçe ve bu söylendikçe burada ben bildiğimden devam ederim, edeceğim."
"Bu takım 2. sırada kaldı bunun sorumlusu Önder Özen derlerse yürür giderim. Kendime şuradan puan verebilirim. Dikilitaş ile bir protokol yaptık. 6 arkadaşımız daha orada olacak, transferlerle 3. lige çıkma fırsatı doğacaktır. Ali Nabi'yi Belçika'ya gitti, orada araştırmaları yaptı. Orada Ali 2 tane kulüp tespit etti, ikisiyle imza aşamasına geldik. 500 bin Euro maliyeti. Feeder club olarak. Benim hayalim bu. Labaratuvar. performans labaratuvarı. Teknik, taktik anlamında performans seğerlendirme anlamında bir departman. Bu üçünü birden 550 bin Euro'dan yapabilirsek ben kendime tam nok verebileceğim. Gönüllü scoutlar ile bir araya geldim. Teknik anlamda onlara nasıl scout yapılır, raporlar nasıl yazılır anlattım. Sonra raporlar geldi. Yıkılır, yapılmaz dendi ama biz oradan 4 kişi tespit ettik. Bir tanesi geldi Hollanda'dan, bunlardan 3'ü bizim freelance scout olacaklar. Bu bir adımdı ve bunu doğru attık. Bu arkadaşlar Beşiktaşlılar."
"Porto'da bir Beşiktaşlı arkadaşımız var. Porto'nun scoutlardan bilgi alırsa bizlerden paylaşır. Bize ne olur biter, bilgi yağdırır. Onlara da görev vermek istiyorum. Tolga'dan vermişimdir biraz kendime not. Musa Muhammed'den verebilirim. 31 Ekim'den sonra Musa'nın sözleşmesi bizim feeder club'ta başlayacak. Ramon Motta gibi bir oyuncuyu 70 bin Euro maaşla kimseye sormadan ve ciddi bir sorumluluk alarak kazandırdım. Uçuyor demiyorum ama bir çözümdü."
DEMBA BA'YI BİLMİYORUM
"Demba Ba müslüman, Chelsea'nin bir oyuncusu. Newcastle'da çok iyi bir performans gösterdi. Bilmiyorum şu an neden geldi İstanbul'a."
Haber; Sporx.com
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.