Tolunay Kafkas, Süper Lig'e döndü

Ümit Milli Takım'daki görevinden ayrılan Tolunay Kafkas, Süper Lig'e geri döndü.

Süper Lig ekiplerinden MKE Ankaragücü'nde teknik direktörlüğe Kafkas getirildi.

Tolunay Kafkas, düzenlenen imza töreninde Ankaragücü ile 1.5 yıllık sözleşme imzaladı.

"HİKAYE VE MASAL İŞİNİ SEVMİYORUM"

Tolunay Kafkas, imza töreninde, "Ankaragücü'nde çalışmak benim için onurdur ve gururdur. Başkanı da küstürmemek lazım. Bu kulübü başkan tutuyor. İnanmadığım şeyi ben asla konuşmam ve söylemem. Başkanımız çok değerli ve kıymetli. Ona hepimizin, en başta benim destek olmam lazım. Bunun için maç kazanmamız lazım. Tek handikap oyuncu grubunun bana uyması." diye konuştu.

Genç teknik adam ayrıca, "Ben hikaye ve masal işini sevmiyorum. Oynamayı da beceremiyorum. Yapımda bu yok. Kazanırsa oyuncular kazanır, kaybederse hoca kaybeder. Bu çok nettir. Keşke sezon başında beraber olsaydım. Bunu bahane ederek söylemiyorum. Bizde çok çabuk vazgeçiliyor. Bu da kulüplere büyük zararlar veriyor. Biraz sabırlı olunursa, çok da değil sezonu bitirip gelecek sezonu beraber görürsek... Diyalog olarak algılayacağız. İşe karışmak gibi algılanmamalı. İstişare halinde olmak iyidir. İki göz mü iyi, dört göz mü? Yeter ki, kulübün menfaatine bir iş yapalım." sözlerini kullandı.

MKE Ankaragücü'nün Başkanı Faruk Koca ise, "Muhakkak bir hata var. Maalesef Türkiye'nin genelinin sorunu. Tüm kulüplerde, özellikle Ankaragücü'nde, hocamı tenzih ederek söylüyorum, genel anlamda kurumsallık maalesef çok alt seviyede. Kurumsallık derken; kendi özelimizde paylaşalım. Ankaragücü'nde bir futbol aklı var mı? Bir kere sizin dünya futbolcularını izleyen 4-5 kişilik ekip olması lazım. Ajax, Benfica örneğinden söylüyorum. Biz kodlarımız gereği maalesef, biz göçer bir toplumuz. 1000 yıllık Orta Asya'dan çıktık geldik ve yerleşemedik. Yerleşememe problemi bu. Binalarımızı yapamıyoruz, deprem oluyor. Kulüpleri yapamıyoruz, başarısızlık oluyor. Dünya genelinde konuşuyorum, Ankaragücü başarısız. Diğer kulüplerimiz de başarısız. Aynı nüfus yoğunluğuna sahip ülkelerle kıyaslayınca başarısızız. Bu acı bir gerçek. Başarısızlığımızı tespit etmek de birinci adımdır." değerlendirmesinde bulundu.

Koca, sözlerine, "Başkan, yönetim, teknik heyet, futbolcu, personel bütündür bir kulüp. En günahsız olanı yönetim ve başkandır. Niye? Bir hoca gelsin, söylesin. Hiçbir zaman kadroya karışmam. Hoca düşüncemi sorarsa söylerim. Düşüncelerimi değerlendirir, değerlendirmez. O benim sorunum değil. Ben kulübü yönetirim, takımı ise hoca. Faruk Koca olarak başkan benim ama bu yönetimin ciddi bir sorumluluğu ve katkısı var. Ankaragücü, 400-500 milyonluk bütçeye sahip. Bunun yüzde 80'ini mevcut yönetim üstlenmiştir. Diğerlerini sponsorluklardır. Birçok kulüpte olmayan bir özverili yönetim var bugün." dedi.

Yönetim olarak geçici olduklarını söyleyen Faruk Koca, "Ben her zaman şunu söylüyorum. Bizler de gelip geçiciyiz. Ben bugün varım, Ankaragücü'nü bizden daha iyi yere getireceğinize inandığımız, bunu icraatlerle gösteren varsa gideriz. Ankaragücü'nün geleceğini karartacak pozisyonda değiliz. Bu bir emanet. Camianın emaneti bizde. Bu emaneti en iyi kimle taşırız, bunun mücadelesini veriyoruz. Tolunay Hoca hırslı diyorsunuz. Hırs olmadan olmaz. Önemli olan, hırsın aklın önüne geçmemesi. Mizacım gereği, bir işin ucundan tutmam. Yöntemle varım ya da yokum. Bugüne kadar hep böyle oldu. Benim için büyük külfet. Param, sağlığım gidiyor; ailemden vakit alıyorum. Bir de üstüne küfür işitiyorum. Biraz önce Gecekondu bu tepkiyi gösterdi. Hiç konuşmak istemem. Bu kulüpte hiyerarşik yapı olmazsa olmazımızdır. Başkan sınırları içinde, hoca, futbolcu, taraftar sınırları içinde. Bundan ödün verirseniz kulübü yönetemezsiniz." yorumunda bulundu.

"200 MİLYON TL'YE DEVREDİYORUM"

"Bugün futbolcu açısından Ankaragücü, Türkiye'nin en rahat kulübüdür." diyen başkent ekibinin başkanı, "Birkaç yıl önce hiçbir futbolcu gelmek istemezken, şimdi her futbolcu gelmek istiyor. Ben 50 milyon euro verip transfer yasağı kaldırdım. Bu kulübe 1.3 milyar TL para bulmuşuz yönetim ve sponsorlukla. Ankaragücü, 52 milyona loca satmıştır. Bu yönetimin kişisel ilişkileriyle oluşan bir şey. 4 büyük kulübün bile bu rakamı bulduğuna inanmıyorum." değerlendirmesini yaptı.

Basın mensupları ile kısa süreli bir gerginlik de yaşayan Koca, "İnşallah bu sezon sonu, haziran ayında bu kulübün futbolcusuna, sağa, sola borcu kalmayacak. Hiçbir kulüpte böyle bir şey yok. Bu sezon sonu bu kulüp borçsuz olacak. Bir oyuncu gelsin, bir maaş haricinde alacağı olan varsa söylesin. 200 milyon TL getiren varsa ben bu kulübü devrediyorum, haydi! Şimdi gelsin başkanlığı devrediyorum. 200 milyon getirsin başkanlığı vereyim." şeklinde konuştu.

"50 DEFA AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORUM"

"Tek kişi transfer yapıyor?" şeklinde bir soru yöneltilen Faruk Koca, "Kim o tek kişi, Ömer Yıldız mı? Ömer Erdoğan bu kulübe hangi oyuncu getirdi? Biliyorsunuz ya, açık konuşun. Soru soruyorsunuz konuş. 5 tane Ömer Erdoğan ile geldi, son transferler de onla geldi. Tek adam mı yapmış oluyor, Emre Yıldız mı yapmış oluyor. Emre Yıldız istifa etti ve ayrıldı. Ben Emre Yıldız ile görüşeceğim tabii ki, görüşmeyeyim mi? 2 yıldır bu süreci o yönetiyor. Futbolcu diyaloğu var, geçmişle bağlantısı var. Ben Emre Yıldız'ı göndermedim. Kendisi istifa etti. Ben olsam göndermezdim. Şu an kulüple bir ilişkisi yoktur. Ancak, bir soru sorulmaz mı? Oyuncuyla bir sorun olmuş, Emre Yıldız'ı aramayalım mı? İlişki biçimi oluşmuş, bir anlaşma var, bir süreç var. Başka ne soruyoruz, bir şey sormuyoruz ki. Bunu provoke ediyorsunuz. Ayıp denen bir şey var. Bir başkan kimle çalışacağını kendisi belirler. Başkasının karışma hakkı yok. Bir tribün grubuna 'Bunu çıkarın, bu varsa almam sizi tribüne' diyor muyum? Tolunay Kafkas ile çalışma kararını ben verdim, yönetime ben getirdim." dedi.

Faruk Koca, "Tek başınıza çok karar veriyorsunuz? Yönetimle birlikte ortak karar vermeniz gerekmez mi?" sorusuna, "Ne yapayım, karar vermeyeyim mi. Her basın toplantısında rahatsız edici sorular soruyorsunuz. 50 defa aynı şeyleri söylüyorum." cevabını verdi.

Faruk Koca, son olarak ligden çekilen takımlar için, "Beşiktaş, ligden çekilen iki takımla ilgili UEFA'ya başvurdu. İkinci yarıdan itibaren maçlar hükmen sayılsın taraftarıyım. Bir karar alınmış TFF'den. TFF karar alınca iş bitmez, Beşiktaş da UEFA'ya başvurdu. Bana göre, ikinci yarı bu takımla oynayacak takımların hükmen galip gelmesi adaletlidir." ifadelerini kullandı.