Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Turca! Brezilya'da Fenerbahçe!
Son dönemde ülkemize uğrayan Brezilyalı futbolcuların fazlalığı İstanbul'un Avrupa ve dünyanın dört bir yanında ön plana çıkmasında büyük yardımcı oluyor.
Roberto Carlos'un önceki sezon Türkiye'ye adım atarak ulusal çapta yaptığı sansasyonu es geçmemek gerek. Bunlar gerçekten güzel hareketler. Aziz Yıldırım'ın dünyaca ünlü yıldıza henüz uçakta ezberlemesi için verdiği "En büyük Fenerbahçe, Şampiyon Fenerbahçe" cümlesi ise işte bu proje transferin en can alıcı ve espri ile karışık gerçek hedef noktası. İstanbul ve Türkiye tanıtımlarından son örnek ise Brezilya basının önde gelen gruplarında Globo'nun internet sitesinde İstanbul ve Fenerbahçe temalı kısa bir belgesel yayınlaması. Görüntülerde Türkiye'deki futbol aşkı işleniyor. Brezilya'nın büyük bir kısmının takip ettiği Globo Televizyonu'nda ve internet sitesinde bu görüntülerin yayınlanması ise tebessüm veren bir gurur kaynağı. Vincasports adlı bir futbol blogunda bugün rastladığım "Baros'un websitesinde Metin Oktay, Fatih Terim, Ali Sami Yen, Hakan Şükür hakkında bilgiler olması" tespiti de önemli, bu da bir yabancı değeri, bu da gurur verici.
Kuşkusuz bir gerçek var ki Brezilya toprakları özellikle son 3-4 senedir İstanbul, Fenerbahçe ile tamamen iç içe durumda. Brezilyalılar kendi isimlerinden haberler vermek amacıyla bu topraklarla sürekli içli dışlı oluyor. Bundan 5-6 sene önce hangi Brezilyalı gazeteci bir mail atarak Türkiye ve Fenerbahçe'deki son durumu sormuştur ki? Bu örneği bizzat yaşayanlardan biri de benim. Brezilyalı gazeteci arkadaşlarımın sayısı gün geçtikçe artıyor ve bazen gördükleri bizim göremediklerimiz, emin olabilirsiniz.
Fenerbahçe'deki BrezilyaMania şeklinde geçen bu görüntü yakın geçmişte değişecek mi bilinmez ama bu ekolün İspanyol çalıştırıcı Luis Aragones ve golcü Daniel Güiza'nın sarı ve lacivert olmasıyla birlikte İspanyol rüzgarı yediği kesin. Aslında bu ekollerin sürekli değişir ve aralıklarla başka sembollerle yaşatılması bir kulüp için en ideali olsa gerek. Galatasaray'ın geçmişteki Romen ekolüyle çalışması gibi. İspanyolların 1 numaralı gazetesi Marca sürekli Türkiye'den haberler veriyor. UEFA'nın resmi internet sitesindeki görev yapan Türk editörlerin İngilizce yayınladıkları "Türk" haberler gibi değil bunlar, direk İspanya'dan elden çıkan haberler.
Sonuç olarak diyebiliriz ki ülkenin yabancıları, bazen öcü gibi gösterilse de, bu topraklardaki futbolun hep kahramanları. Çoğu ülkede olduğu gibi, bizde de durum aynı ve bundan yerli gururuyla rahatsız olmaya hiç gerek yok. Medyanın yönlendirişi ile huzursuzluk makinaları olarak onları görmek o kadar gereksiz ki. Ülke futbolu duygusallıkla değil, bu tip yapımların ve yurtdışında bilinirliliğin artmasıyla gelişecek. Bu yabancı hayranlığı değil, yabancıların desteğini almak demek. Belki bir gün bu desteği biz Rusya dışında daha büyük futbol liglerinde de veririz, ne dersiniz?
Konuyu daha fazla dağıtmadan biz son gelişmeye geri dönelim. İşte Globo televizyonunda yayınlanan İstanbul - Fenerbahçe ve kısa derbi belgeseli.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Haber-Yorum: Esat DERGİ
Yazara mail atmak için tıklayınız
Roberto Carlos'un önceki sezon Türkiye'ye adım atarak ulusal çapta yaptığı sansasyonu es geçmemek gerek. Bunlar gerçekten güzel hareketler. Aziz Yıldırım'ın dünyaca ünlü yıldıza henüz uçakta ezberlemesi için verdiği "En büyük Fenerbahçe, Şampiyon Fenerbahçe" cümlesi ise işte bu proje transferin en can alıcı ve espri ile karışık gerçek hedef noktası. İstanbul ve Türkiye tanıtımlarından son örnek ise Brezilya basının önde gelen gruplarında Globo'nun internet sitesinde İstanbul ve Fenerbahçe temalı kısa bir belgesel yayınlaması. Görüntülerde Türkiye'deki futbol aşkı işleniyor. Brezilya'nın büyük bir kısmının takip ettiği Globo Televizyonu'nda ve internet sitesinde bu görüntülerin yayınlanması ise tebessüm veren bir gurur kaynağı. Vincasports adlı bir futbol blogunda bugün rastladığım "Baros'un websitesinde Metin Oktay, Fatih Terim, Ali Sami Yen, Hakan Şükür hakkında bilgiler olması" tespiti de önemli, bu da bir yabancı değeri, bu da gurur verici.
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
Turca - Turco kelimesinin popülerliği EURO 2008'de A Milli Takımımızın gösterdiği mucizevi zaferler ile artmıştı ama ülke futbolundaki yabancılar adeta birer canlı reklam kaynağı. Belgeselde Fenerbahçe'nin Brezilyalıları, İstanbul'un tarihi yapısı, Türk futbolseverlerin futbol aşkı Brezilyalı gözüyle değerlendiriliyor ve büyük derbi Fenerbahçe - Galatasaray çekişmesine de değiniliyor. 6 dakika 10 saniyelik kısa filmden çıkan görüntülerin sonucunda ise Fenerbahçe'nin Brezilya'daki ününe dikkat çekiliyor.Kuşkusuz bir gerçek var ki Brezilya toprakları özellikle son 3-4 senedir İstanbul, Fenerbahçe ile tamamen iç içe durumda. Brezilyalılar kendi isimlerinden haberler vermek amacıyla bu topraklarla sürekli içli dışlı oluyor. Bundan 5-6 sene önce hangi Brezilyalı gazeteci bir mail atarak Türkiye ve Fenerbahçe'deki son durumu sormuştur ki? Bu örneği bizzat yaşayanlardan biri de benim. Brezilyalı gazeteci arkadaşlarımın sayısı gün geçtikçe artıyor ve bazen gördükleri bizim göremediklerimiz, emin olabilirsiniz.
Fenerbahçe'deki BrezilyaMania şeklinde geçen bu görüntü yakın geçmişte değişecek mi bilinmez ama bu ekolün İspanyol çalıştırıcı Luis Aragones ve golcü Daniel Güiza'nın sarı ve lacivert olmasıyla birlikte İspanyol rüzgarı yediği kesin. Aslında bu ekollerin sürekli değişir ve aralıklarla başka sembollerle yaşatılması bir kulüp için en ideali olsa gerek. Galatasaray'ın geçmişteki Romen ekolüyle çalışması gibi. İspanyolların 1 numaralı gazetesi Marca sürekli Türkiye'den haberler veriyor. UEFA'nın resmi internet sitesindeki görev yapan Türk editörlerin İngilizce yayınladıkları "Türk" haberler gibi değil bunlar, direk İspanya'dan elden çıkan haberler.
Sonuç olarak diyebiliriz ki ülkenin yabancıları, bazen öcü gibi gösterilse de, bu topraklardaki futbolun hep kahramanları. Çoğu ülkede olduğu gibi, bizde de durum aynı ve bundan yerli gururuyla rahatsız olmaya hiç gerek yok. Medyanın yönlendirişi ile huzursuzluk makinaları olarak onları görmek o kadar gereksiz ki. Ülke futbolu duygusallıkla değil, bu tip yapımların ve yurtdışında bilinirliliğin artmasıyla gelişecek. Bu yabancı hayranlığı değil, yabancıların desteğini almak demek. Belki bir gün bu desteği biz Rusya dışında daha büyük futbol liglerinde de veririz, ne dersiniz?
Konuyu daha fazla dağıtmadan biz son gelişmeye geri dönelim. İşte Globo televizyonunda yayınlanan İstanbul - Fenerbahçe ve kısa derbi belgeseli.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Haber-Yorum: Esat DERGİ
Yazara mail atmak için tıklayınız
Haber; Sporx.com
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.