Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Abdullah Avcı: "Milli Takım'dan yakın zamanda da teklif aldım ama..."
|| Son güncelleme
Takvim Gazetesi'nden Hakkı Yalçın, Medipol Başakşehir'in teknik direktörü Abdullah Avcı ile görüşmesinde bir röportaj gerçekleştirdi.
Abdullah Avcı, "Milli takımda bir daha çalışmak gibi tabii ki hayalim var. Olma ihtimali de yüksek. Milli takımdan yakın zamanda teklif aldım. Bunun şu an itibariyle doğru zaman olmadığını, bir kulüpte görev yaptığımı ve hedefleri olan bir projenin içinde yer aldığımı belirttim. Ama ilerde milli takım gibi bir hedefim var." dedi
İşte o sözler...
Abdullah Avcı bugünlere gelmek için ömründen neler vermişti acaba?
"Hayatımı verdim. Ama futbol da bana çok şey verdi. Bugün sokaklarda, şehirlerde dolaşırken gördüğüm sevgi ve saygı benim için son derece değerlidir. Bu kadar rekabetin olduğu bir yerde bu sevgiyi yakalayabiliyorsak, futbolun bana verdiği şey çok değerlidir. Futbola karşı verdiklerimi ben sevgi olarak geri alıyorum. Benim için en değerlisi bu." "Verdiklerine karşı aldıkların helal olsun" dedim, ona karşı duyduğum saygıya ve sevgiye mahsuben. Bu söyleşinin öznesi olan çocukların hüzünleri, sevgileri ve mutlulukları bir fotoğraftan ibaret değil. Onlar sevgiyi de mutluluğu da çocukluğunu kaybetmeyen Abdullah Avcı gibi büyüklerle öğrenecektir. Ve ikimiz de biliyoruz ki omuzlardaki beyaz güvercinler dillerdeki zehri yenecektir!
Daha fazla çalışmak. Daha fazla geliştirme.
Ligin ikinci yarısı için futbol adına özel fotoğrafların olacak mı?
İnsanlar geçen hafta ülkenin alışık olmadığı bir şeyi gördü. Golden sonra Mossoro'yu sırtıma aldım. Oyuncunun sevgisi, benim ona olan samimiyetim. Bu fotoğraf bizim ne kadar iletişim ve sevginin içinde çalıştığımızı gösteriyor. O görüntünün yılın fotoğrafı olduğunu düşünüyorum
SAHA İÇİNDEKİLER HATADIR
Büyüklerin kontrolü altında tutulan bir sistemde, bir tehlikeyi işaret ettim. "İkinci yarıda futbol dışı darbelere mazur kalma ihtimalin var mı?" "Ben saha içinde yaşananlara hata olarak bakıyorum. Bakmaya devam edeceğim. Bunlar sistemin hatası, hakemin hatası, baskısı, medyası, lobisi hepsi hata. İnsanları bozuk hale, gergin hale ve hatta darbe haline getiren bizim konuşmalarımızdır. Ben meseleye sevgiyle ve oyun gücüyle baktım. Ben oyunumu ne kadar geliştirirsem, senaryolarla değil oyunumla bunu hallederim diye baktım. Oyunumu ne kadar geliştirirsem, rakiplerimle o kadar baş edebilirim. Eğer senaryoların etkisinde kalırsam o bana kaygı getirir, çözümsüzlük getirir, gerginlik getirir. Ve ben bunlarla başarılı olamam."
HAK ETTİĞİMİZ DEĞER VERİLMEDİ
Son 19 maçta 4 büyük takıma karşı sadece bir yenilgi var. Medyada hak ettiğin değeri aldın mı?
Bunu ikiye ayırmak lazım. Medya tarafından baktığımda bugün artık her şey reyting üzerinden dönüyor bir tarafından hak veriyorum. Bir tarafından da bu kadar irdelenmesi, üniversitelerde tez konusu olması gereken bir kulübün de gerçek değerini görmediğini düşünüyorum
Başakşehir'de misyonun şampiyonlukla mı biter, yoksa zamana mı ayarlısın?
Uzun vadede çalışacakmış gibi hareket ediyorum, kısa vadede de gidecekmiş gibi çantam elimde. Ama bizim burası mıknatıs gibi. "Başkanım Göksel Gümüşdağ arada bana takılır. 'Eşimle 11 yıldır beraberim seninle 13 senedir beraberim!' diye.
MİLLİ TAKIM'DAN TEKLİF ALDIM AMA...
"Ben milli takımda çalışmış bu duyguyu yaşamış ender yakalayan teknik adamlardan biriyim. 22 aylık görev sürecim bana hayatımla ilgili mesleki açıdan çok önemli deneyler kazandırdı. Ben oradaki süreci başarısız gibi gösterilmek istenen bir kazanç olarak görüyorum. Milli takımda bir daha çalışmak gibi tabii ki hayalim var. Olma ihtimali de yüksek."
Sezon sonunda bir anlaşma görebilir miyiz?
Mektup tadında bir cevap aldım. Milli takımdan yakın zamanda teklif aldım. Bunun şu an itibariyle doğru zaman olmadığını, bir kulüpte görev yaptığımı ve hedefleri olan bir projenin içinde yer aldığımı belirttim. Ama ilerde milli takım gibi bir hedefim var
Abdullah Avcı, "Milli takımda bir daha çalışmak gibi tabii ki hayalim var. Olma ihtimali de yüksek. Milli takımdan yakın zamanda teklif aldım. Bunun şu an itibariyle doğru zaman olmadığını, bir kulüpte görev yaptığımı ve hedefleri olan bir projenin içinde yer aldığımı belirttim. Ama ilerde milli takım gibi bir hedefim var." dedi
İşte o sözler...
Abdullah Avcı bugünlere gelmek için ömründen neler vermişti acaba?
"Hayatımı verdim. Ama futbol da bana çok şey verdi. Bugün sokaklarda, şehirlerde dolaşırken gördüğüm sevgi ve saygı benim için son derece değerlidir. Bu kadar rekabetin olduğu bir yerde bu sevgiyi yakalayabiliyorsak, futbolun bana verdiği şey çok değerlidir. Futbola karşı verdiklerimi ben sevgi olarak geri alıyorum. Benim için en değerlisi bu." "Verdiklerine karşı aldıkların helal olsun" dedim, ona karşı duyduğum saygıya ve sevgiye mahsuben. Bu söyleşinin öznesi olan çocukların hüzünleri, sevgileri ve mutlulukları bir fotoğraftan ibaret değil. Onlar sevgiyi de mutluluğu da çocukluğunu kaybetmeyen Abdullah Avcı gibi büyüklerle öğrenecektir. Ve ikimiz de biliyoruz ki omuzlardaki beyaz güvercinler dillerdeki zehri yenecektir!
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
İlk yarıyı lider bitirmenin sana verdiği ödev nedir?"Daha fazla çalışmak. Daha fazla geliştirme.
Ligin ikinci yarısı için futbol adına özel fotoğrafların olacak mı?
İnsanlar geçen hafta ülkenin alışık olmadığı bir şeyi gördü. Golden sonra Mossoro'yu sırtıma aldım. Oyuncunun sevgisi, benim ona olan samimiyetim. Bu fotoğraf bizim ne kadar iletişim ve sevginin içinde çalıştığımızı gösteriyor. O görüntünün yılın fotoğrafı olduğunu düşünüyorum
SAHA İÇİNDEKİLER HATADIR
Büyüklerin kontrolü altında tutulan bir sistemde, bir tehlikeyi işaret ettim. "İkinci yarıda futbol dışı darbelere mazur kalma ihtimalin var mı?" "Ben saha içinde yaşananlara hata olarak bakıyorum. Bakmaya devam edeceğim. Bunlar sistemin hatası, hakemin hatası, baskısı, medyası, lobisi hepsi hata. İnsanları bozuk hale, gergin hale ve hatta darbe haline getiren bizim konuşmalarımızdır. Ben meseleye sevgiyle ve oyun gücüyle baktım. Ben oyunumu ne kadar geliştirirsem, senaryolarla değil oyunumla bunu hallederim diye baktım. Oyunumu ne kadar geliştirirsem, rakiplerimle o kadar baş edebilirim. Eğer senaryoların etkisinde kalırsam o bana kaygı getirir, çözümsüzlük getirir, gerginlik getirir. Ve ben bunlarla başarılı olamam."
HAK ETTİĞİMİZ DEĞER VERİLMEDİ
Son 19 maçta 4 büyük takıma karşı sadece bir yenilgi var. Medyada hak ettiğin değeri aldın mı?
Bunu ikiye ayırmak lazım. Medya tarafından baktığımda bugün artık her şey reyting üzerinden dönüyor bir tarafından hak veriyorum. Bir tarafından da bu kadar irdelenmesi, üniversitelerde tez konusu olması gereken bir kulübün de gerçek değerini görmediğini düşünüyorum
Başakşehir'de misyonun şampiyonlukla mı biter, yoksa zamana mı ayarlısın?
Uzun vadede çalışacakmış gibi hareket ediyorum, kısa vadede de gidecekmiş gibi çantam elimde. Ama bizim burası mıknatıs gibi. "Başkanım Göksel Gümüşdağ arada bana takılır. 'Eşimle 11 yıldır beraberim seninle 13 senedir beraberim!' diye.
MİLLİ TAKIM'DAN TEKLİF ALDIM AMA...
"Ben milli takımda çalışmış bu duyguyu yaşamış ender yakalayan teknik adamlardan biriyim. 22 aylık görev sürecim bana hayatımla ilgili mesleki açıdan çok önemli deneyler kazandırdı. Ben oradaki süreci başarısız gibi gösterilmek istenen bir kazanç olarak görüyorum. Milli takımda bir daha çalışmak gibi tabii ki hayalim var. Olma ihtimali de yüksek."
Sezon sonunda bir anlaşma görebilir miyiz?
Mektup tadında bir cevap aldım. Milli takımdan yakın zamanda teklif aldım. Bunun şu an itibariyle doğru zaman olmadığını, bir kulüpte görev yaptığımı ve hedefleri olan bir projenin içinde yer aldığımı belirttim. Ama ilerde milli takım gibi bir hedefim var
EMRE 40 YAŞINA KADAR OYNAMALI
"Emre bugün 20 yaşında olsa Avrupa futbolundaki değerini düşünemiyorum bile..."
"2011 yılında milli takım hocası olarak Emre Belözoğlu'nun mili takıma davet ettiğimde tepki gördüm. 2017 yılında milli takıma davet edilen Emre oyundan çıkarken ayakta alkışlandı. Emre'nin bizim takımda 3 senede geldiği nokta; inanılmaz bir karakter, iş ahlakı, takımdaşlık. Sevgiyle büyüyen duygusal bir çocuk. Kendisine futbolu bırakma dedim. 40 yaşına kadar oyna dedim. 30 maç oynama ama oyna"
AVRUPA'YI İSTEMEMEK OLACAK ŞEY Mİ YANİ!
AVRUPA'YI İSTEMEMEK OLACAK ŞEY Mİ YANİ!
Ağustostan itibaren 30 tane maç oynadık. Normalde lig 34 haftada bitiyor. Ve yaşlı bir takımız. Bununla beraber 4 yıldır Avrupa'da oynamak bir takımın tanınmasını vizyonunu her şeyini geliştiren bir şeydir. Avrupa'da 10 tane maç oynadım. 5 değişik rakibe 5 ayrı sistemle hazırlanmak zorunda kaldım. Bunlar hem kulübüme hem bana inanılmaz bir deneyim kazandırdı. Bugün bilimden faydalanıyoruz. Yetersizlikler var, sakatlanma riskleri var. Ulusal milli takımda çalışmış biri için Avrupa'yı istememek olacak şey mi? Kulübün vizyonu marka değeri ve ekonomisi açısından, oyuncunun uluslararası seviyede maç oynaması açısından ve benim açımdan bakarsak böyle düşünmek mümkün olabilir mi?"
ADEBAYOR BÜYÜK İNSAN BÜYÜK FUTBOLCU
Yazın bütün futbolculara çalışma programı veriyoruz. Togo'ya giden Adebayor'a da idman programını verdim, Türkiye'ye döndüğünde 'nasıl geçti, antrenmanları yaptın mı?' diye sordum. 'Toprak sahada 7 tane maç oynadım' dedi. Niye 7 maç diye sordum, çok fazla değil mi? 'Hocam' dedi 'Togo'daki insanların evlerinde televizyon yok. Beni televizyonda göremiyorlar, onlarla beraber top oynadım.' Adebayor'un çocuksu bir yanı da var. Bir gün antrenmanda onu çok mutlu gördüm. İdman sonrası kahve içerken bugün seni çok pozitif ve enerjik gördüm" diye sordum. 'Hocam' dedi. 'Kaç zamandır takip ettiğim Nike top ayakkabısı vardı onu aldım da o yüzden çok mutluyum. Bizim takıma transfer olduğunda bana dedi ki, "Bir gün buradan giderken sen de bana teşekkür edeceksin, ben de sana".
Haber; Takvim
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.