Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Ahmet Ağaoğlu'ndan Üç Büyükler itirafı: ''İstanbul'u takip edemeyiz''
|| Son güncelleme
Trabzonspor'da 7 Nisan'da yapılacak Olağanüstü Genel Kurul'da başkan adayı olan Ahmet Ağaoğlu, borç batağındaki kulübü kurtarma ve sonrasında zirveye taşıma planlarını paylaştı.
İşte Ağaoğlu'nun bordo-mavili kulüp için ortaya koyduğu yol haritasının satırbaşları:
" Trabzonspor iki sebepten sıkıntı yaşıyor. Birincisi ekonomik. Borç yükü bilançolara yansıyan rakamlara göre gelirin 8 katına ulaşmış durumda. ikincisi de bir daha aynı hatalar düşmemek için, bu noktaya nasıl geldiğimizin analizinin çok iyi yapılması lazım. Trabzonspor bu dönemde kendi kaynaklarından ve dinamiklerinden faydalanmadı. Geçmişte bir takım programlar uygulamaya koydu ama devamı gelmedi. Bu neydi, bizim her zaman güvendiğimiz Trabzonspor'un futbolcu altyapısı. 100'ün üstünde amatör kulüp, Trabzon dahil 7 profesyonel kulüp. Altyapıda sayıları yüzlerle ifade edilen genç futbolcu. Trabzonspor bu felsefesine geri dönmeli."
''AYAK YORGANDAN ÇIKAR!''
"Eğer İstanbul'un üç büyük takımının rotasını takip ederseniz, bu ayak yorganın da yatağın da dışına çıkar. Şampiyonluk hedefine sadece İstanbul takımlarının izlediği yöntemlerle ulaşılmaz. Hedefe farklı yollardan da ulaşabilirsiniz. Çevre, vitrin ve sosyal yaşam olarak düşündüğünüz zaman yıldız futbolcuların tercih edeceği şehir İstanbul. Üç büyüklerin rotasında ilerlememiz mümkün değil. Sen yüzde 20 fazlasını da versen, İstanbul'dan oyuncu alman zaten zor. Ben politikanın 70'lerdeki gibi olması gerektiğini söylemiyorum ama Trabzonspor'un transfer ettiği isimler felsefemizi benimseyen, gerçek bir Trabzonsporlu gibi sonuna kadar mücadele eden futbolcular olmalı."
''ARTIK İSİM SATIN ALMAK YOK''
"İsim satın almak yerine yerli veya yabancı futbolcu yetiştirip satan bir kulüp olmalıyız. Bu Yusuf'u, Abdülkadir'i hemen satıp borçları ödeyeceğiz demek değil. Biz önce Trabzonspor markasını layık olduğu yere taşıyacağız. O zaman elimizdeki futbolcuların da değeri yükselir. Efendim falan gelecek, şu yıldızları getirecek veya filan gelecek kasaya para koyacak. Yöneticinin cebi kulübün kasası değildir, kulübün kasası da yöneticinin cebi değildir. Bir kulüp yöneticisinin cebine bakıyorsa, o kulüp bitmiştir."
''FUTBOL MADENİNİN ÜSTÜNDEYİZ''
Trabzonspor'un en büyük avantajlarından birisi futbolcu hammadde kaynağı. Ben Türkiye'nin futbol coğrafyasının üzerinde oturuyorum. Düşünün ki yüksek kalorili bir kömür madeniniz var ama onu çıkarmak yerine düşük kalorili kömürü yüksek parayla ithal ediyorsunuz. Altyapı bu noktada çok önemli. Yeniden organize edilecek. Ekipleri kafamızda kurduk, bunu yapacağız. Geçmişte bir şekilde küstürülenler varsa onları da kazanmak zorundayız. Biz önce bir kömürü çıkaralım bakalım ne kadar eksiğimiz kalacak. Eğer altyapıdaki oyuncu dönüp bakınca A takımda kendi altyapısından örnekler yerine ederi değerinin yarısı etmeyen yabancılar görürse, o oyuncuyu motive edemezsiniz. Hedef yok çünkü..
''TEK BAŞIMA KARAR VERMEM''
"Trabzonspor'da kurumsal bir yapı oluşturacağız. CEO ve İdari Menajer olarak görev yapacak kişiler olacak. Ben başkan olarak teknik konularda tek başıma bir tasarrufum olmaz. Biz işin başına bir kişiyi getireceğiz, o raporları hazırlayıp yönetim kuruluna sunacak hep birlikte karar alacağız. Çünkü artık hiçbir konuda hata yapma lüksümüz yok! Ya biz de yanıp gideceğiz, ya da söndüreceğiz ama yanmadık yerimiz kalmayacak. Sancılı bir süreç bizi bekliyor. Bu işe kim girse mutlaka yıpranır."
''GÜÇLÜ ADAM AĞLAMAZ''
Fenerbahçe ile yaşanan hukuk mücadelesinde süreç neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacak. Fakat bu yönetimin işidir. Bu konuda profesyonel kadroyu ve camiayı konunun dışında tutmak lazım. Bir şeyin mücadelesini veriyorsunuz ama asıl hedefinizden ve amacınızdan uzaklaşıyorsunuz. Son 6 yılda geldiğimiz nokta hoş bir nokta değil. Siz önce sahada güçlü olacaksınız. Trabzonspor haksızlıktan hak istemez. Halkın sempatisini kazanırsan kimse senin hakkını yiyemez. Güçlü adam ağlamaz!'
''TRABZONLU EZİK HİSSETTİ''
"Bizim insanımız çok sabırsız. Ben de öyleyim. Trabzon camiası başarıyı sever, hemen ister hatta mümkünse o başarıyı bugün değil dün ister! İstanbul takımlarının büyük transferler yaptığı dönemlerde taraftarımız kendisini ezik hissetti mesela. 'Bize niye Drogba gibi oyuncu gelmiyor?' dediler. Sana Drogba gelmez, gelse gelse Drogba'nın adı gelir, performansı gelmez. Trabzonspor bu süreçte malesef sadece bazı şöhretli futbolcuların adını satın almak zorunda kaldı. Bunlar doğru değildi. Bugün o takımda o felsefe içinde oynayabilecek yerli veya yabancı futbolcu bulmak mümkün."
''BİZ KARLA BIRAKTIK''
Benim asbaşkan olduğum yönetimde de sıkıntılı tablo vardı. 40 milyon dolar borçla aldık. Biz ayrıldığımızda 10 milyon dolara düşmüştü. Hatta ilerleyen süreçte Baş- kan Özkan Sümer 7,5 milyon dolara kadar düşürdü. 10 miyon dolara satılan Fatih Tekke'yi de düşersen artı bütçeyle bırakıldı. Ondan sonra borç katlanarak devam etti. Bu düşünce yapısını zorluklara rağmen uygulama cesaretini gösterirseniz, bu borcun da altından kalkılır. Belki 3-5 sene sürecek bu borçların sıfırlanması ama bu borcun içinden çıkarsınız. Özkan Sümer 5 kuruş paramızın olmadığı o günlerde gitti, Brezilya'dan 1 milyon 200 bin dolar maliyetle 5 futbolcu aldı. Bunların üç tanesi verimli bir şekilde oynadı, ikisi başka kulüplere gittiler. Fakat elimizde bir Marco Aurelio kaldı. O Aurelio, milli takımda forma giyen ilk yabancı oyuncu oldu. Bu büyük bir başarıdır. Bu yöntem her zaman işler. Talisca'nın, Porto kulübüne maliyeti ne? Bu Brezilya olur, Afrika olur. Felsefeyi ve programı bir kere oturttuktan sonra maksimum gayreti göstereceğiz. Üç yıl sabır diyoruz, sonrasında ligi domine eden bir takım ortaya çıkaracağız."
''BORCA SINIR GELECEK''
"Benim geçmişle hesaplaşmak gibi bir düşüncem yok. Biz önümüze bakacağız. Ancak tüzükte ciddi bir değişiklik düşünüyorum. Kulübün yıllık gelirinin yüzde 25-30 üzerinde borçlanması, genel kurul onayına tabii olacak. Aksi taktirde doğacak zararlar yönetim kurulu ve başkandan tahsil edilecek. Bu süreçte inşallah Kulüpler Yasası da çıkar. Ama Trabzon olarak kuralımızı koymalıyız."
''AKYAZI'DA KORNER ATTIRMAYACAKSIN''
"Hayalimdeki Trabzon, sonuna kadar mücadele eden bir takım. Yenildiğin zaman dahi tribünü tatmin etmişsen, soyunma odasına giren oyuncunun canı yanmışsa, görevini yapmışsın demektir. Gerekiyorsa Akyazı'da rakibine kim olursa olsun korner attırmayacasın! Eskiden orta sahayı geçirtmezdik. Şimdi en azından ceza sahasına sokma! Bazı sporcular kendisini paraya endeksliyor. Messi'nin, Ronaldo'nun paraya mı ihtiyacı var? Hala mücadele ediyorlar, çok çalışıyorlar. Trabzonspor topçusu da çok çalışacak.''
''UEFA'YI İKNA ETMELİYİZ''
"Halen Trabzonspor'un yıl sonuna kadar transfer yasağı var. UEFA'yı ikna etmek lafla olmaz. Çok iyi bir mali plan hazırlamak ve bunu sunmak zorundayız. Bu arada takımı yarış içinde tutup, marka değerini de düşürmememiz gerekiyor. Sınırlı kalan gelirleriniz artmıyorsa, giderleri ciddi şekilde kısmanız gerekebilir.''
İşte Ağaoğlu'nun bordo-mavili kulüp için ortaya koyduğu yol haritasının satırbaşları:
" Trabzonspor iki sebepten sıkıntı yaşıyor. Birincisi ekonomik. Borç yükü bilançolara yansıyan rakamlara göre gelirin 8 katına ulaşmış durumda. ikincisi de bir daha aynı hatalar düşmemek için, bu noktaya nasıl geldiğimizin analizinin çok iyi yapılması lazım. Trabzonspor bu dönemde kendi kaynaklarından ve dinamiklerinden faydalanmadı. Geçmişte bir takım programlar uygulamaya koydu ama devamı gelmedi. Bu neydi, bizim her zaman güvendiğimiz Trabzonspor'un futbolcu altyapısı. 100'ün üstünde amatör kulüp, Trabzon dahil 7 profesyonel kulüp. Altyapıda sayıları yüzlerle ifade edilen genç futbolcu. Trabzonspor bu felsefesine geri dönmeli."
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
''AYAK YORGANDAN ÇIKAR!''
"Eğer İstanbul'un üç büyük takımının rotasını takip ederseniz, bu ayak yorganın da yatağın da dışına çıkar. Şampiyonluk hedefine sadece İstanbul takımlarının izlediği yöntemlerle ulaşılmaz. Hedefe farklı yollardan da ulaşabilirsiniz. Çevre, vitrin ve sosyal yaşam olarak düşündüğünüz zaman yıldız futbolcuların tercih edeceği şehir İstanbul. Üç büyüklerin rotasında ilerlememiz mümkün değil. Sen yüzde 20 fazlasını da versen, İstanbul'dan oyuncu alman zaten zor. Ben politikanın 70'lerdeki gibi olması gerektiğini söylemiyorum ama Trabzonspor'un transfer ettiği isimler felsefemizi benimseyen, gerçek bir Trabzonsporlu gibi sonuna kadar mücadele eden futbolcular olmalı."
''ARTIK İSİM SATIN ALMAK YOK''
"İsim satın almak yerine yerli veya yabancı futbolcu yetiştirip satan bir kulüp olmalıyız. Bu Yusuf'u, Abdülkadir'i hemen satıp borçları ödeyeceğiz demek değil. Biz önce Trabzonspor markasını layık olduğu yere taşıyacağız. O zaman elimizdeki futbolcuların da değeri yükselir. Efendim falan gelecek, şu yıldızları getirecek veya filan gelecek kasaya para koyacak. Yöneticinin cebi kulübün kasası değildir, kulübün kasası da yöneticinin cebi değildir. Bir kulüp yöneticisinin cebine bakıyorsa, o kulüp bitmiştir."
''FUTBOL MADENİNİN ÜSTÜNDEYİZ''
Trabzonspor'un en büyük avantajlarından birisi futbolcu hammadde kaynağı. Ben Türkiye'nin futbol coğrafyasının üzerinde oturuyorum. Düşünün ki yüksek kalorili bir kömür madeniniz var ama onu çıkarmak yerine düşük kalorili kömürü yüksek parayla ithal ediyorsunuz. Altyapı bu noktada çok önemli. Yeniden organize edilecek. Ekipleri kafamızda kurduk, bunu yapacağız. Geçmişte bir şekilde küstürülenler varsa onları da kazanmak zorundayız. Biz önce bir kömürü çıkaralım bakalım ne kadar eksiğimiz kalacak. Eğer altyapıdaki oyuncu dönüp bakınca A takımda kendi altyapısından örnekler yerine ederi değerinin yarısı etmeyen yabancılar görürse, o oyuncuyu motive edemezsiniz. Hedef yok çünkü..
''TEK BAŞIMA KARAR VERMEM''
"Trabzonspor'da kurumsal bir yapı oluşturacağız. CEO ve İdari Menajer olarak görev yapacak kişiler olacak. Ben başkan olarak teknik konularda tek başıma bir tasarrufum olmaz. Biz işin başına bir kişiyi getireceğiz, o raporları hazırlayıp yönetim kuruluna sunacak hep birlikte karar alacağız. Çünkü artık hiçbir konuda hata yapma lüksümüz yok! Ya biz de yanıp gideceğiz, ya da söndüreceğiz ama yanmadık yerimiz kalmayacak. Sancılı bir süreç bizi bekliyor. Bu işe kim girse mutlaka yıpranır."
''GÜÇLÜ ADAM AĞLAMAZ''
Fenerbahçe ile yaşanan hukuk mücadelesinde süreç neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacak. Fakat bu yönetimin işidir. Bu konuda profesyonel kadroyu ve camiayı konunun dışında tutmak lazım. Bir şeyin mücadelesini veriyorsunuz ama asıl hedefinizden ve amacınızdan uzaklaşıyorsunuz. Son 6 yılda geldiğimiz nokta hoş bir nokta değil. Siz önce sahada güçlü olacaksınız. Trabzonspor haksızlıktan hak istemez. Halkın sempatisini kazanırsan kimse senin hakkını yiyemez. Güçlü adam ağlamaz!'
''TRABZONLU EZİK HİSSETTİ''
"Bizim insanımız çok sabırsız. Ben de öyleyim. Trabzon camiası başarıyı sever, hemen ister hatta mümkünse o başarıyı bugün değil dün ister! İstanbul takımlarının büyük transferler yaptığı dönemlerde taraftarımız kendisini ezik hissetti mesela. 'Bize niye Drogba gibi oyuncu gelmiyor?' dediler. Sana Drogba gelmez, gelse gelse Drogba'nın adı gelir, performansı gelmez. Trabzonspor bu süreçte malesef sadece bazı şöhretli futbolcuların adını satın almak zorunda kaldı. Bunlar doğru değildi. Bugün o takımda o felsefe içinde oynayabilecek yerli veya yabancı futbolcu bulmak mümkün."
''BİZ KARLA BIRAKTIK''
Benim asbaşkan olduğum yönetimde de sıkıntılı tablo vardı. 40 milyon dolar borçla aldık. Biz ayrıldığımızda 10 milyon dolara düşmüştü. Hatta ilerleyen süreçte Baş- kan Özkan Sümer 7,5 milyon dolara kadar düşürdü. 10 miyon dolara satılan Fatih Tekke'yi de düşersen artı bütçeyle bırakıldı. Ondan sonra borç katlanarak devam etti. Bu düşünce yapısını zorluklara rağmen uygulama cesaretini gösterirseniz, bu borcun da altından kalkılır. Belki 3-5 sene sürecek bu borçların sıfırlanması ama bu borcun içinden çıkarsınız. Özkan Sümer 5 kuruş paramızın olmadığı o günlerde gitti, Brezilya'dan 1 milyon 200 bin dolar maliyetle 5 futbolcu aldı. Bunların üç tanesi verimli bir şekilde oynadı, ikisi başka kulüplere gittiler. Fakat elimizde bir Marco Aurelio kaldı. O Aurelio, milli takımda forma giyen ilk yabancı oyuncu oldu. Bu büyük bir başarıdır. Bu yöntem her zaman işler. Talisca'nın, Porto kulübüne maliyeti ne? Bu Brezilya olur, Afrika olur. Felsefeyi ve programı bir kere oturttuktan sonra maksimum gayreti göstereceğiz. Üç yıl sabır diyoruz, sonrasında ligi domine eden bir takım ortaya çıkaracağız."
''BORCA SINIR GELECEK''
"Benim geçmişle hesaplaşmak gibi bir düşüncem yok. Biz önümüze bakacağız. Ancak tüzükte ciddi bir değişiklik düşünüyorum. Kulübün yıllık gelirinin yüzde 25-30 üzerinde borçlanması, genel kurul onayına tabii olacak. Aksi taktirde doğacak zararlar yönetim kurulu ve başkandan tahsil edilecek. Bu süreçte inşallah Kulüpler Yasası da çıkar. Ama Trabzon olarak kuralımızı koymalıyız."
''AKYAZI'DA KORNER ATTIRMAYACAKSIN''
"Hayalimdeki Trabzon, sonuna kadar mücadele eden bir takım. Yenildiğin zaman dahi tribünü tatmin etmişsen, soyunma odasına giren oyuncunun canı yanmışsa, görevini yapmışsın demektir. Gerekiyorsa Akyazı'da rakibine kim olursa olsun korner attırmayacasın! Eskiden orta sahayı geçirtmezdik. Şimdi en azından ceza sahasına sokma! Bazı sporcular kendisini paraya endeksliyor. Messi'nin, Ronaldo'nun paraya mı ihtiyacı var? Hala mücadele ediyorlar, çok çalışıyorlar. Trabzonspor topçusu da çok çalışacak.''
''UEFA'YI İKNA ETMELİYİZ''
"Halen Trabzonspor'un yıl sonuna kadar transfer yasağı var. UEFA'yı ikna etmek lafla olmaz. Çok iyi bir mali plan hazırlamak ve bunu sunmak zorundayız. Bu arada takımı yarış içinde tutup, marka değerini de düşürmememiz gerekiyor. Sınırlı kalan gelirleriniz artmıyorsa, giderleri ciddi şekilde kısmanız gerekebilir.''
Haber; Haberturk
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.