Fatih Terim'den Konyaspor maçı açıklaması

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Konyaspor karşılaşmasının ardından açıklamalarda bulundu.

Karşılaşmayı Fatih Terim "Yaptığımız küçük bir değişiklik ilk yarı bizi pozitif oynattı, olağanüstü bir oyun oldu ilk yarı bizim adımıza. Pozisyonlar yakaladık, bayağı pozisyon bulduk. Bunların herhangi birini gole çevirmemiz gerekirdi, hepsi yüzde 100. 2-0 başka, 1-0 başka, başka bir oyun oynanacaktı. İlk yarı neticeyi almalıydık." dedi.

İkinci yarı hakkında konuşan Terim "2. yarıda çok da bu konuda bir şey söylememe rağmen herhalde 3 puanını kritik oluşu, birçok iyi oynadığımız maçı gereksiz kaybetmemiz bir koruma içgüdüsüne dönüştürdü. Bazı oyuncuları değiştirdiğimizde oyun biraz bize geçer gibi oldu ama esasında Konyaspor'daydı top. Bir pozisyon dışında iyi savunduk, bazen savunma da lazım. Burada 3 puan kritikti, bazen iyi oynamadığımızda puanı almasını bilmeliyiz. Daha iyi oyun seyrettirmek isterdik ama bunları da yaparız yakın gelecekte." ifadelerini kullandı.

Kadroda olmayan Sacha Boey hakkında da konuşan Terim "Sacha Boey'i Rusya'ya götüreceğiz. Marsilya'daki gibi bir sıkıntı yaşarsak daha kötü olur diye bir düşünce var, oynayabilecek seviyedeyse oynatmak istiyoruz. Taylan'ı da sarı karta ramak kaldığı için çıkardım, o da iyi oynuyordu. Boey en kötü Beşiktaş maçında oynar." açıklamasını yaptı.

"GUSTAVO BİRAZ HEYECANLIYDI"

Ön liberoda sorun olduğunu düşünmediğini söyleyen Fatih Terim, "Taylan ön libero olarak iyi oynuyor, zaman zaman Berkan'ı da oynatıyorum, orada sıkıntımız yok. Gustavo bugün biraz heyecanlıydı ve takım baskı altındaydı. Taylan'ı her an atılabilecekmiş gibi göründüğü için çıkardım, 2. sarı kart çok muhtemeldi, riske girmek istemedik. Taylan, 2. sarıya aday oynayabilecek durumda değil, bunu da biliyor." dedi.

Muslera'nın performansıyla ilgili görüşleri sorulan Fatih Terim, "Bu bir takım oyunu. Muslera'nın 2. yarıda kurtardığı top, olağanüstü bir toptu. Hepimiz eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz. Zaman zaman övgüler oluyor. Biz Muslera'yı her halükarda bağrımıza basıyoruz, sadece iyi günlerde değil, kötü günlerde de. Muslera, yavaş yavaş düzelecek inşallah. Milli takım dönüşleri de çok kolay olmuyor. 13 oyuncu vermişiz, dün akşam ancak toplanmışız. İspanya'dan özel uçakla geliyor, ona rağmen Cuma gecesi gelmiş, Cumartesi bir idmana çıkmış. Yedlin yine anca gelmiş. İkisine 1 gün izin verdim. Milli takım dönüşü uçuş mesafesi ve konsantre olarak kolay olmuyor." yanıtını verdi.

"ŞU ANDA 17. MAÇIMIZI OYNADIK"

Çok fazla maç oynadıklarını belirten tecrübeli antrenör, "17. maçı oynadık, şu anda normal sezonlarda ilk yarıya giriyorduk. Türkiye Ligi'nin ilk yarısı bitmişti. Daha ortasına anca geldik, belki de gelmedik. 17 maç oynamışız... Haziran ortasından başlamışız, bu zamana kadar, kolay bir şey değil. Her maç önemli. Moskova'ya lider gidiyoruz, lider kalmak isteriz, iyi bir takıma karşı oynayacağız. Marsilya'dan hemen dönüp Rize'ye gittik. Bunlar bilinen şeyler. Sağlık heyetimiz, atletik performans ekibimiz, gereken tedbirleri alıyoruz. Her oyuncudan alabileceğimizin en fazlasını almaya çalışıyoruz. Beşiktaş evinde oynamış, biz dışarıda oynamışız... Olsaydı iyiydi ama seyahatler olacak, ben bunları dikkate almıyorum. Bizim bu haftayı, Perşembe ve Pazar, çok iyi bitirmemiz gerek. İnanıyorum ki inşallah iyi bitireceğiz, oyuncularıma inanıyorum." mesajını verdi.

Bu oyunun Galatasaray'ın oyunu olmadığını söyleyen deneyimli hoca, "Biz rakip sahada oynamayı severiz. A takımdan başlayıp, en küçük takıma kadar böyle. İlk söylediğimiz cümleler şudur, Galatasaray kaleden başlar oynamaya, oyunun kontrolünün kendisinde olmasını ister ve rakip sahada oynar. Bu bizim için vazgeçilmez bir kuraldır. Bugün biraz yorgunluktan, biraz topla olan ilişkimizden olmadı ama olacaktır." şeklinde konuştu.

"MORUTAN KENDİNİ ATSA; PENALTI"

Topun oyunda kalma süresinin düşük olduğu yönünde serzenişte bulunan Fatih Terim, "Topun oyunda kalması konusunda hakemlerin yardımı olması lazım. Yıllardır söylüyorum, oynanmayan oyun süresi belki de bizde en fazla. Futbol direktörüyken, İstanbul'dan Zoom ile katıldığım bir hakem seminerinde tüm hakemlere aşağı yukarı 1 saat brifing vermiştim. Hatta maçı da göstererek... Kayıp süreleri kronometre tutarak, ne kadar oynandığıyla ilgili somut verilerle kendilerinin karşısına çıkmıştım. Oynamak isteyene yol vereceksiniz. Son dakikalar, arada bir ağır gitmeler, bunlar olacak, hepimizin yaptığı şeyler ama özde oynama isteği olur ise, orada yapılacak küçük kaçamakların önemi olmaz. Bu bir prensip, yapılması gereken şeymiş gibi dakika 5'ten başlar ve hakem müsaade ederse, oynadığınız süre düşer. Burada dikkat edilmesi gereken konu kalecinin ya da oyuncunun ağır alıp, kazanacağı süre değil. Esas dikkat edilmesi gereken şey, hakemle yaşanan diyaloglar, verilen frikiklerde kurulan baraj süreleri, itirazlarda iki tarafı çağırıp konuşma süreleri. Santrada bir faul oluyor, hakem geliyor ona konuşuyor, buna konuşuyor, 1 dakika 40 saniye. Frikik atılıyor, 3 dakikada baraj kuruluyor. Nereye gitti bu? Ya buna müsaade ediliyor ya da oyuncular, hakem dinlenmek için bunu yapıyor. Tutalım kronometreyi, boşa geçen süreler çok fazla. Herhalde dünyada en çok duran süre bizde. Atma huyumuz, kandırmaya yönelik huyumuz... Yayıncıdan rica ediyorum, en iyi oyuncuyu, en iyi hocayı, en iyi golü, en centilmeni seçiyoruz... Boşa kendini yere atanları da seçelim. Bunu yapmasan iyi olur gibi bir yaklaşımla yapalım. Her takımda var. Rakibin ayağına ayağını takıp, düşüp, faul isteyen oyuncularımız var. Çok ufak dokunduğunuzda 3 takla atanlar var. Hepimizin bunu tekrar konuşmamız lazım. Oyun dışındaki süre bizde çok fazla. Morutan kendini yere atsa penaltı mıydı? Yüzde 100. Atsaydın kendini mi demeliyim? Ben atmasını isterim ama ne biz teşvik etmeliyiz, ne de hakem bunlara teşvik etmeli. Belki profesyonelce düşmesi lazım herkesin VAR diye inlediği ortamda. Ama ben yarın ona hiçbir şey demeyeceğim." diye konuştu.