Yazarlar Beşiktaş’ı değerlendirdi
YAZARLAR DEĞERLENDİRDİ
MÜCADELE GALİBİYET KADAR DEĞERLİ
ALİ GÜLTİKEN: Beşiktaş, galibiyetle bitirebilseydi elbette çok daha keyifli olurdu ama alınan sonuç beraberlik olsa da oynanan futbol ve sahadaki mücadele galibiyet kadar değerliydi. Solskjaer'den sürpriz bir hamle gördük. Sistemi değiştirerek oynama düşüncesi oyun olarak da sürpriz yaratmadı. Seçim olarak sürpriz yaratmış olsa da ortaya konularn futbol son derece tatmin ediciydi. Özellikle savunmanın dizilişiyle birlikte orta alanın oyun içerisinde aldığı pozisyon Beşiktaş'ı hem oyun içerisinde tuttu hem de oyuna ortak etti. Oluşan beklentilerle bazı futbolcuların baskı altına girdiği ve eleştirildiği dönemler olsa da Rashica attığı golle "Ben buradayım ve yoluma devam ediyorum" mesajını verdi. Deplasmanda gol bulmak kadar rakibinize gücünüzü hissettirmek de çok değerli. Beşiktaş, maçın son dakikalarına kadar rakibinin üzerine giderek bunu gösterdi. Rafa Silva'nın son dakikada yakaladığı pozisyon golle neticelense aslında Beşiktaş turu Lozan'da cebine koyup gelebilirdi. Ndidi, Abraham, Orkun ve Jurasek'in yeni transferler olarak birlikte oynamaları ve ortaya koydukları performanslar oldukça tatmin edici seviyedeydi. Futbolda "Zamana ihtiyacımız var" cümlesi, klasik bir cümledir ama doğrudur da. Fakat, bu zaman konusunun en önemli noktası süreç ilerlerken gelişmeleri de kaydedebilmektir. Beşiktaş, Lozan'da hem yeni oyuncularıyla hem de geçmişten gelen tartışılabilecek oyuncularıyla önemli bir noktaya geldiğini göstermiş oldu. Keşke galibiyet olabilseydi, alınan sonuçla birlikte ortaya konulan mücadele önümüzdeki hafta için olumlu yönde bir hedef gösterdi.
BİZİ BU HALE BEŞİKTAŞ GETİRDİ
"Bizi bu hale getirdi Beşiktaş"
Maç 1-1 oldu, 7 dakika uzadı. "Niye 7 dakika verdin" diyoruz. Bizi bu hale getirdiler. Normalde "7 değil 10 ver, Beşiktaş yener" dememiz lazım ama diyemiyoruz. 2-1 yenilebiliriz diye düşündüm. Bizi bu hale getirdi Beşiktaş Futbol Takımı. 1-1 kötü skor değil ama İspanya'da, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da oynamadı. İsviçre'de oynadın. Bir tane oyuncu söyleyin bana bu takımla ilgili.
"Ben korkuyorum"
7 dakika uzatma verildiğinde bize "Aman 2-1 olmasın" dedirtiyor bu futbol takımı Ole hoca önderliğinde... O kadar kötü kadro yok. Eksik var mı, var ama bu seviyede "Kanadım yok, iyi oynayamadım" kabul edilebilir değil. 1-1 döndük, skor çok iyi. Ben korkuyorum, St. Patrick's 2 tane attı Beşiktaş'a. Bu takım ne oynadığını biliyor. Beşiktaş'a 20 tane şu attı. Bana kimse bu takım "Astana'ya 5 tane attı" demesin. Para farkı var. Senin 2 oyuncun 50 milyon euro.
"Niye böyle oynadı, anlamıyorum. Maç sonu hocaya sorardım"
Normalde üçlü oynadığında Paulista'yı Rashica'nın arkasına koyarsın ki Rashica öne gittiğinde Paulista sağ bek gibi orayı kapatır dersin. Emirhan sol ayak, ters. Sağına çalım atıp attılar, içeri girdiler. Futboldan anlayan 100 kişi Emirhan'ı sağa koymaz. Niye böyle oynadı, anlamıyorum. Maç sonu hocaya sorardım.
"Toplantıya bile gerek yok"
Beşiktaş bu turu geçemezse Serdal Başkanım, yönetim kurulu, toplantıya bile gerek yok. Eğer maç sonu düdük çaldığında Lausanne turu geçerse "Hocam kendine iyi bak" deyin. Çünkü Beşiktaş'ın ayarında bir rakip değil. Bu kadar da değil.
İlk kez Ole hocanın geldiğinden beri oyuncuları eleştirdiğini görüyorum ve katılıyorum. Hoca sahanın içinde takımı ateşleyecek oyuncu eksikliği hissediyor. Ama bugün herhangi bir sorunun nedeni, birinin takımı ateşlememesi değil. Organizasyon sorunu var. Birbiriyle uyum sorunu var.

