Raheem Sterling’in Londra’ya sıfırdan gelip, milli takıma yükselme hikayesi
16
''KIZIM LIVERPOOL TARAFTARI''
Daha yeni City ile 100 puan toplayıp Premier Lig şampiyonu olmuştum. Evde 6 yaşında bir kızım var ve bu başarım onun hiç umurunda değildi, bu da yetmezmiş gibi evin etrafında koşuşturup Salah tezahüratları ve Liverpool marşları söylüyordu. Kızım bir Liverpool taraftarıydı, buna inanabiliyor musunuz? Bu yönüyle kızım benim çocukken ki halime çok benziyor. Bende kızım gibi çocukken çok yaramazdım. Bunun yanında, ikimizde tanımadıkları ile hiç konuşmayan ve sadece güvendiği insanlar ile düşüncelerini paylaşan insanlarız. Bu galiba bütün ailemizde olan genetik bir özellik.
15
''HENÜZ 2 YAŞIMDA BABAM ÖLDÜRÜLDÜ''
Ben daha iki yaşındayken babam öldürülmüştü. Bu benim bütün hayatımı şekillendiren bir olay oldu. Bu ölümden sonra annem, beni ve kız kardeşimi Jamaika'da anneannemle bırakıp bize daha iyi bir hayat sunabilmek için İngiltere'de bir diploma programına katılmaya karar verdi. O yaşta annemin niye gittiğini anlayamamıştım, tek bildiğim gitmiş olmasıydı. Anneannem muhteşem bir kadındı ama o yaşta herkes annesini ister.
14
''O ANLARDA İYİ Kİ FUTBOL VARDI''
Bu dönemde iyi ki futbol vardı. Yağmur yağdığında arkadaşlarımla dışarı koşup çamur ve göletlerin arasında futbol oynarken hayatımın en keyifli vakitlerini geçirmiştim. Jamaika’daki hayatımı düşününce aklıma hep bu anılarım gelir. Yağmur yağdığında kimse evde oturmazdı, herkes dışarı çıkıp keyfini çıkarır. Burada yaşadığım zamandan diğer aklımda kalan şey anneannemden dondurma almak içi para dilenmemdi.