Sporx Mobil Uygulama
Sporx Logo
  Takımım   Puan Durumu   Haberler   Canlı Skorlar

Şenol Güneş: "Hamsi limonuyla top sektirirdik"

Abone Ol
R
Milyonların tercihi Sporx mobil uygulamasıyla bu içeriği çok daha hızlı ve internet paketinizden çok daha az kota harcayarak okuyabileceğinizi biliyor musunuz? Şimdi edinin >>> https://bit.ly/3DceQfN
Transfer
10

ŞENOL GÜNEŞ'TEN AÇIKLAMALAR

Trabzon’un dar, parke taşlarla döşeli yollarından bir çocuk aşağıya, denize doğru koşuyordu. Az sonra sahilde dalgaların getirdiği ‘ganimet’ balıkları yakalayacak, ufka bakıp hayallere dalacaktı. İleride ne olacağını bilmiyordu ama her ne olacaksa onda en iyisi olmaya kararlıydı! Sokağa atılan hamsi limonlarıyla top sektiren bu çocuk, bugün A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğü görevini yürüten Şenol Güneş’ti… Güneş, “Ufkum Kaçkar Dağları ile Yoroz Burnu arasıydı, hayallerim ufkumdan büyüktü. Her zorluktan ders çıkardım” diyor. Şenol Güneş, Hürriyet Gazetesi'nden Zeynep Bilgehan'a röportaj verdi. İşte o sözler...
ŞENOL GÜNEŞ'TEN AÇIKLAMALAR
9

"HAYALLERİM BÜYÜKTÜ"

Şenol Güneş, 1952 yılında kilim dokumacısı bir baba ile ev hanımı annenin beş çocuğundan biri olarak Trabzon’da eski, ahşap bir evde dünyaya geldi. Söze, “Bugün bakınca fakir görünen ama huzurlu, mutlu bir mahalle havası vardı benim çocukluğumda…” diye başlıyor Güneş… Çocukluk günlerine büyük bir özlem duyduğunu vurgulayarak anlatıyor: “Oyuncağımız olmadığından hobimiz top ve misket oynamaktı. Kendi aramızda mahalle arası maçlar oynanırdı. Ailece yakın kazalara pikniğe, denize girmeye giderdik. Hem de müsabaka yapardık. Hep beraber yaptığımız bu geziler bugünkü profesyonel deplasmandaki maçlar gibi olurdu! Sosyal durumumuz itibariyle şehir dışına çıkma şansımız olmadığından sahilde bir yanda Kaçkar Dağları’nı bir yanda Yoroz Burnu’nu görüyordum. Güneş Kaçkarlar’dan doğar, Yoroz’dan batardı. Benim ufkum da o kadardı… Ama hayallerim büyüktü. Radyoda başarı hikayelerini dinleyip her ne olacaksam onda en iyi olmanın hayallerini kuruyordum…”
\
8

TAKIM İSTEDİ, BABASI VERMEDİ

Peki hayalleri nelerdi? Güneş, “15 yaşımdan önce hiçbir yeri görmeyen bir kişi olarak hep uzakları düşünüyordum” diye yanıtlıyor. Mahalle arasında futbol takımları kuruyor, çeşitli yaş gruplarıyla maçlara katılıyordu. Güneş’in başarılı performansı amatör takımların ilgisini çekiyordu. Ancak babası futbol oynamasına karşıydı. Maddi durumları iyi olmadığından ayakkabıları eskitiyordu! Ortaokul son sınıftayken Erdoğdu Gençlik Takımı ‘lisanslı oyunculuk’ için Güneş’e talip oldu ama babası ‘Yaşı çok genç’ dedi, vermedi! Bir yıl sonra Güneş artık büyüklerin takımında turnuvalara katılmaya başlamıştı. Ağabeyi de takımda olunca küçük kardeşe forvetten geriye çekilip kalecilik yapma işi düştü… Erdoğdu Gençlik Takımı’ndan ikinci kez gelen teklife babası razı olunca 1967’de, 15 yaşında ilk defa ‘lisanslı futbolcu’ oldu. Genç Milli Takım karması maçlarına çağrıldı; ilk defa şehir dışına çıkarak Ankara ve Mersin’e gitti. Bu arada üzerine hayatı boyunca devam edeceği bir başka sorumluluk aldı; aileye bakmak… Katıldığı turnuvadan ilk kazandığı para 50 liraydı. Bu paranın yarısını babasına verdi. Geri kalanını tuttu çünkü çantaya ihtiyacı vardı; forma ve ayakkabılarını naylon torbayla taşıyordu…
TAKIM İSTEDİ, BABASI VERMEDİ
Sporx Anasayfasına Dön