Yazarlardan Milli Takım değerlendirmesi
YAZARLARIN YORUMLARI
Spor yazarları, Türkiye'nin Ermenistan'ı 2-1 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi.
"İNTİHAR OLUR"
UĞUR MELERE/HÜRRİYET: Hırvatistan maçında 3’lü savunma ve 2 merkez oyuncu intihar olur. Türkiye, 90’ların ortasındaki Türkiye değil artık. Son çeyrek yüzyılda 6 büyük turnuvaya katıldık, iki yarı final, bir çeyrek final yaptık. Beşinci torbadan dörde, oradan ikiye, hatta bir ara birinci torbaya kadar tırmandık. Şu anda yine dördüncü torbadayız ama buraya ait değiliz. Zira futbolcu kadromuz, Avrupa’nın en kaliteli dokuzuncu kadrosu. Kuntz’un yönetimindeki Türkiye şu ana kadar neredeyse tüm ölüm-kalım maçlarında ölmeyi başardı! Elemelerdeki en kritik maçımızda içeride Norveç’ten çalışılmış bir duran top golü yedik. Play-offta Portekiz’e karşı (daha önce hiç denemediğimiz) üçlü savunmayla sahaya çıktık. Berkan’ı sol kanat bekte kullandık. Bu kritik maçları kazanamazsanız büyük turnuvalara gidemezsiniz. Gidemedik zaten.
"KUNTZ'A YAKIN MARKAJ YAPMALI"
GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH: Futbolun dışında bir 90 dakika yaşayacağımız, milli marşlar çalınmaya başladığında netleşti. Tribünlerin ıslıkları altında "Bizim Çocuklar" seslerini yükselterek, "korkma" diye başladılar. Ermeni oyuncular için de şartların zorlaştığı anlardı bunlar. "Ne olursa olsun, kazanın" diyen bir kamuoyu önünde, topa mı bakacaklardı, rakibe mi, kaybettiklerinde yaşadıklarını düşüneceklerine mi? Kuntz ikinci yarıda doğru hamleler yaptı. Hesapları tutmuyor zaten maç başlarken. 'Neden üçlü oynadın, neden dörtlüye döndün?' diye sorulacaktır. Bir şeyler söyler elbette ama böylesine sıkışık oynanacağı belli bir maçta, "yetenekli orta sahalar" yerine iki forveti seçmesi zaten belli bir ezberin ürünü. "Hiçbir şey yapmadı" dediğimiz Enes'in, ikinci golün pasında çabuk davranıp, akıllıca düşünmesi de maçın dönüm noktası oldu. Hırvatistan maçı öncesinde üç puanı cebe koyup, Bursa'ya keyifli dönmek de önemliydi. Şimdi bu maçta önce Kuntz'a doğru markaj yapmamız lazım. Görev, Hamit Altıntop'da...