Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Galatasaray'dan Hull City'ye: Onur Zayim
Teknik direktör Onur Zayim, alt yaş milli takımlardan Hull City Akademi'ye transfer hikayesini Sabah Spor'a anlattı. İşte Zayim'in o açıklamaları....
-Bir Türk teknik direktör, futbolun beşiği İngiltere'de altyapı koçluğuna getirildi. Bu süreç nasıl gelişti?
Bu sene sonunda TFF'de 10. senemi tamamlayacaktım. Teknik-idari, saha içi ve dışı çok fazla tecrübe kazandığımı düşünüyordum. Kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim düşüncesindeydim ve hep Avrupa isteği vardı. TFF'de beraber çalışma fırsatı bulduğum, Hull City Başkan Vekili olan Tan (Kesler) Bey'den U15-U16 Teknik Sorumlu pozisyonu için hoca aradıklarını, ilgilenmem halinde başvuru için CV atabileceğime dair bir mesaj aldım.
-Kulübün başkanının (Acun Ilıcalı) ve yöneticilerinin Türk olmasının görevi almanızda payı var mı?
Herkes gibi CV'mi ilettim. 1.5 hafta sonra Zoom üzerinden benimle görüşme talep ettiklerine dair mail aldım. Görüşme tam 1 saat 15 dakika sürdü. Akademi menajeri Richard Naylor ve akademi sorumlusu Matt Hare, belli senaryolar ortaya atıp bunun üzerinden fikrimi aldılar. Bir sonraki mailde antrenman konu başlığını, istedikleri basamaklamayı, yaş grubunu (U18), antrenman süremi ve oyuncu sayımı gönderdiler. İngiltere'ye geldim. "Saha bu tarafta, 45 dakika sonra oyuncular gelecek, sahayı hazırlamak için 30 dakikan var, iyi şanslar" dediler. Bir mikrofon taktılar, antrenman kayda alındı. İşi neden istediğimi sordular. Birçok aday vardı. 2 hafta sonra aradılar ve çalışmak istediklerini söylediler.
-Türkiye'de işler nasıl oluyor?
Genellikle bilinen insanlar üzerinden yürüyor. G.Saray altyapısında oynarken PAF Takım hocam Abdullah Avcı'ydı. Milli Takım'ın başına geçtiği dönemde o zamanki analizcisi İbrahim hoca vasıtasıyla beni aradı. İngilizce iktisat mezunuyum. Yüksek lisans programımın son senesiydi. Hoca gelecekle ilgili planlarımı sordu. O dönem A Milli Takım Menajeri olan Mustafa Eröğüt ile tanıştım ve desteğiyle TFF'de stajyer olarak başladım. Çok çalışarak herkesin aklında yer ettim.
U17'LERİ TAKİP EDİN
-Bunlara dikkat edin, ileride çok iyi yerlere gelecekler diyeceğiniz isimler var mı?
2006 doğumlular ile U15 yaş grubundan U17 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçları sonuna kadar çalıştım ve elit tura gitmeye hak kazandık. 3 maçta toplam 87 gol girişimi gibi iddialı bir istatistiğe sahip olan bu takım takip edilsin. İsim isim saymayacağım çünkü hepsi çok değerli. Sadece takip edin.
-İngiltere'ye gideli kısa bir süre oldu ama Türkiye ile bir kıyaslama yaptığınızda neler anlatırsınız?
Geleli daha bir hafta oldu. Çok detaylı bir kıyaslama doğru olmaz. Şu an için oyuncuları, akademi antrenörlerini, personeli ve çalışma sistemlerini tanımaya çalışıyorum. Türkiye'de milli takımlar tecrübem oldu ama ilk kulüp deneyimimi yaşıyorum. Bir haftalık süreçteki ilk gözlemim; sistemliler ve çok çalışıyorlar. Mesai saatleri içinde konuşulan tek konu futbol ve gelişim. Her idman sonu tüm detaylar değerlendiriliyor. Kendi adıma, dolu dolu geçen mesai saatlerim var diyebilirim.
GENÇLER YABANCILAR İLE MÜCADELE ETMELİ
-Ülke futbolu sürekli olarak yabancı sayısını tartışıyor. Sizin yabancıya bakış açınız nedir?
Bu soruya kısa bir temenni ile cevap vermek isterim. Altyapıdan yetişen oyuncularımızın yurt dışından gelen kaliteli isimler ile rekabet ettiği ve aynı zamanda bu rekabetin onlara bir şeyler kattığı bir sistem olsun isterim. Zorunda kaldığı için değil, hak ettiği için oynamalılar.
Türkiye'deki gençler son dönemde kendilerini gösterirken Avrupa'nın yolunu tutanlar da oldu.
-17 yaşındaki Arda Güler sadece Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin futbolcusu konumuna geldi. Bu gençler nasıl çoğalır?
Gençlerimizin son dönemlerde Avrupa'ya gitmeleri gurur verici ve bence olması gereken bu. Alt yaş milli takımlarında ufak yaşlarda her ülkeyi yenebilen, gidilen turnuvalarda parmakla gösterilen oyunculara sahipken yaş büyüdükçe işlerin değişmesi bizler için hep tartışma konusu olmuştur. Sonuç değil oyuncu gelişimi baz alındığı, ligi kaçıncı bitirdiğin değil kaç oyuncuyu profesyonel seviyeye getirdiğin konuşulduğunda durum farklılaşacaktır. Futbolcuların da çok çalışması gerek. Bu gelişim için şart.
KATKIM VARSA NE MUTLU BANA
-Milli Takım hocası olarak hangi genç yıldızların üzerinde emeğiniz var?
Teknik direktörlük kariyerime, U18'de başladım. Bugün adını herkesin bildiği Rıdvan Yılmaz, Ersin Destanoğlu ve Muhammed Gümüşkaya oynuyordu. U19 Milli Takımı ile Elit Tur'a yükseldik. U21 (Ümit) teknik direktörlüğüne Tolunay Kafkas gelince ekibinde yardımcı antrenör oldum. Altay Bayındır, Güven Yalçın, Berkan Kutlu, Halil Dervişoğlu, Berat Özdemir, Berkay Özcan, Bünyamin Balci vardı. U19 ile Elit Tura gitmem istendi. Bu grupta Emin Bayram, Serdar Saatçı, Ahmetcan Kaplan, Bertuğ Elmaz, Ömer Faruk Beyaz yer alıyordu. U21 Milli Takımı'nda (Yunus Akgün, Kartal Kayra Yılmaz, Barış Alper Yılmaz, Cenk Özkacar, Eren Elmalı, Umut Güneş, Kerem Atakan Kesgin) çalıştım. U17'lerle ilgilendim. Her yaş grubunda çalıştığım her oyuncu benim için çok değerlidir. Gelişimlerinde en ufak katkım olduysa ne mutlu bana.
-Bir Türk teknik direktör, futbolun beşiği İngiltere'de altyapı koçluğuna getirildi. Bu süreç nasıl gelişti?
Bu sene sonunda TFF'de 10. senemi tamamlayacaktım. Teknik-idari, saha içi ve dışı çok fazla tecrübe kazandığımı düşünüyordum. Kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim düşüncesindeydim ve hep Avrupa isteği vardı. TFF'de beraber çalışma fırsatı bulduğum, Hull City Başkan Vekili olan Tan (Kesler) Bey'den U15-U16 Teknik Sorumlu pozisyonu için hoca aradıklarını, ilgilenmem halinde başvuru için CV atabileceğime dair bir mesaj aldım.
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
ZOOM ÜZERİNDEN GÖRÜŞME, SAHA İÇİNDE KAMERALI TAKİP-Kulübün başkanının (Acun Ilıcalı) ve yöneticilerinin Türk olmasının görevi almanızda payı var mı?
Herkes gibi CV'mi ilettim. 1.5 hafta sonra Zoom üzerinden benimle görüşme talep ettiklerine dair mail aldım. Görüşme tam 1 saat 15 dakika sürdü. Akademi menajeri Richard Naylor ve akademi sorumlusu Matt Hare, belli senaryolar ortaya atıp bunun üzerinden fikrimi aldılar. Bir sonraki mailde antrenman konu başlığını, istedikleri basamaklamayı, yaş grubunu (U18), antrenman süremi ve oyuncu sayımı gönderdiler. İngiltere'ye geldim. "Saha bu tarafta, 45 dakika sonra oyuncular gelecek, sahayı hazırlamak için 30 dakikan var, iyi şanslar" dediler. Bir mikrofon taktılar, antrenman kayda alındı. İşi neden istediğimi sordular. Birçok aday vardı. 2 hafta sonra aradılar ve çalışmak istediklerini söylediler.
-Türkiye'de işler nasıl oluyor?
Genellikle bilinen insanlar üzerinden yürüyor. G.Saray altyapısında oynarken PAF Takım hocam Abdullah Avcı'ydı. Milli Takım'ın başına geçtiği dönemde o zamanki analizcisi İbrahim hoca vasıtasıyla beni aradı. İngilizce iktisat mezunuyum. Yüksek lisans programımın son senesiydi. Hoca gelecekle ilgili planlarımı sordu. O dönem A Milli Takım Menajeri olan Mustafa Eröğüt ile tanıştım ve desteğiyle TFF'de stajyer olarak başladım. Çok çalışarak herkesin aklında yer ettim.
U17'LERİ TAKİP EDİN
-Bunlara dikkat edin, ileride çok iyi yerlere gelecekler diyeceğiniz isimler var mı?
2006 doğumlular ile U15 yaş grubundan U17 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçları sonuna kadar çalıştım ve elit tura gitmeye hak kazandık. 3 maçta toplam 87 gol girişimi gibi iddialı bir istatistiğe sahip olan bu takım takip edilsin. İsim isim saymayacağım çünkü hepsi çok değerli. Sadece takip edin.
-İngiltere'ye gideli kısa bir süre oldu ama Türkiye ile bir kıyaslama yaptığınızda neler anlatırsınız?
Geleli daha bir hafta oldu. Çok detaylı bir kıyaslama doğru olmaz. Şu an için oyuncuları, akademi antrenörlerini, personeli ve çalışma sistemlerini tanımaya çalışıyorum. Türkiye'de milli takımlar tecrübem oldu ama ilk kulüp deneyimimi yaşıyorum. Bir haftalık süreçteki ilk gözlemim; sistemliler ve çok çalışıyorlar. Mesai saatleri içinde konuşulan tek konu futbol ve gelişim. Her idman sonu tüm detaylar değerlendiriliyor. Kendi adıma, dolu dolu geçen mesai saatlerim var diyebilirim.
GENÇLER YABANCILAR İLE MÜCADELE ETMELİ
-Ülke futbolu sürekli olarak yabancı sayısını tartışıyor. Sizin yabancıya bakış açınız nedir?
Bu soruya kısa bir temenni ile cevap vermek isterim. Altyapıdan yetişen oyuncularımızın yurt dışından gelen kaliteli isimler ile rekabet ettiği ve aynı zamanda bu rekabetin onlara bir şeyler kattığı bir sistem olsun isterim. Zorunda kaldığı için değil, hak ettiği için oynamalılar.
Türkiye'deki gençler son dönemde kendilerini gösterirken Avrupa'nın yolunu tutanlar da oldu.
-17 yaşındaki Arda Güler sadece Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin futbolcusu konumuna geldi. Bu gençler nasıl çoğalır?
Gençlerimizin son dönemlerde Avrupa'ya gitmeleri gurur verici ve bence olması gereken bu. Alt yaş milli takımlarında ufak yaşlarda her ülkeyi yenebilen, gidilen turnuvalarda parmakla gösterilen oyunculara sahipken yaş büyüdükçe işlerin değişmesi bizler için hep tartışma konusu olmuştur. Sonuç değil oyuncu gelişimi baz alındığı, ligi kaçıncı bitirdiğin değil kaç oyuncuyu profesyonel seviyeye getirdiğin konuşulduğunda durum farklılaşacaktır. Futbolcuların da çok çalışması gerek. Bu gelişim için şart.
KATKIM VARSA NE MUTLU BANA
-Milli Takım hocası olarak hangi genç yıldızların üzerinde emeğiniz var?
Teknik direktörlük kariyerime, U18'de başladım. Bugün adını herkesin bildiği Rıdvan Yılmaz, Ersin Destanoğlu ve Muhammed Gümüşkaya oynuyordu. U19 Milli Takımı ile Elit Tur'a yükseldik. U21 (Ümit) teknik direktörlüğüne Tolunay Kafkas gelince ekibinde yardımcı antrenör oldum. Altay Bayındır, Güven Yalçın, Berkan Kutlu, Halil Dervişoğlu, Berat Özdemir, Berkay Özcan, Bünyamin Balci vardı. U19 ile Elit Tura gitmem istendi. Bu grupta Emin Bayram, Serdar Saatçı, Ahmetcan Kaplan, Bertuğ Elmaz, Ömer Faruk Beyaz yer alıyordu. U21 Milli Takımı'nda (Yunus Akgün, Kartal Kayra Yılmaz, Barış Alper Yılmaz, Cenk Özkacar, Eren Elmalı, Umut Güneş, Kerem Atakan Kesgin) çalıştım. U17'lerle ilgilendim. Her yaş grubunda çalıştığım her oyuncu benim için çok değerlidir. Gelişimlerinde en ufak katkım olduysa ne mutlu bana.
Haber; Sabah, Fotoğraf; Imago
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.