Geri
İleri
Sporx'e ücretsiz abone ol, ilk bilen sen ol!
Kabze: "Sow harika transfer"
ÖZEL RÖPORTAJ: Ozan ŞİŞLİ
ozans@sporx.com
2007-08 sezonunun başında Galatasaray'dan ayrılarak Rusya'nın Rubin Kazan takımına transfer olan Hasan Kabze, Orduspor'a attığı imzayla Süper Lig'e geri döndü. Rubin Kazan'da iki lig şampiyonluğu yaşadıktan sonra Fransa'ya yelken açan ve orada da attığı gollerle takımı Montpellier'i Lig Kupası finaline taşıyan Hasan Kabze ile Türkiye'ye gelir gelmez keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik...
Galatasaray'dan ayrılırken cesur ve farklı bir kararla Rusya'ya transfer olmuştun. Şimdi de, kendisini her maçta onbirde oynamak zorunda hissetmeyen, uyumlu bir futbolcu olarak daha büyük bir takıma gidebilirdin ama sen yine cesur bir kararla büyümekte olan bir ekibi tercih ettin?
Rubin Kazan'a giderken aklından neler geçiyordu?
"Ben kararlarımı alırken hep sonrasını düşünerek hareket ediyorum. Gideceğim kulüplerin potansiyeline, yapabileceklerine inanıyor ve hedeflerim doğrultusunda karar veriyorum. Galatasaray'dan ayrılıp Rubin Kazan'a giderken Türkiye'de kimse Rubin Kazan'ı bilmiyordu. Rusya'yı tercih etmem sorgulanmıştı. Ama üst üste iki kez şampiyon olunca herkes tarafından bilinen bir takım oldu Rubin. Dolayısıyla ne kadar doğru bir karar aldığım görüldü.
Halkımız yurtdışına çıkan herkesin Real Madrid'e, Arda Turan gibi Atletico Madrid'e gitmesini istiyor. Futbolcu da tabii ki hep en şaşalı takımlara transfer olmak ister. Keşke herkes Real Madrid'e gitse... Ama yurt dışındaki her türlü tercihinizde çok büyük tecrübe kazanıyorsunuz ve sizi tatmin eden güzel şeyler yaşayabiliyorsunuz"
"TÜRKÇE TEZAHÜRATLARI ÖZLEDİM"
Rusya'dan sonra Fransa tercihinin nedeni neydi?
"Rubin Kazan'dan ayrılırken Rusya'dan başka teklifler de vardı ama ben Batı Avrupa'da oynama hedefimi gerçekleştirmek istiyordum. Yine herkes "Neden Montpellier?" dedi. Orada da takım uzun yıllar sonra ilk kez bir başarı elde etti, tarihinde ilk Lig Kupası finalini oynadı. Ben de final yolculuğunda iyi performans sergilediğim için çok mutlu oldum"
Türkiye'ye dönme kararı almanda ülkeyi özlemenin etkisi var mı?
"Kesinlikle. Türkiye'ye geldiğimde restoranda otururken yan masada Türkçe konuşulduğunu duyup kafamı çevirdim mesela! Yurt dışında heyecanlanıp hemen bakıyorsunuz ya Türkçe konuşanlara. O kadar alışmışım ki bunu Türkiye'de de yapıyorum. Bu tarzda özlemler oluyor. Kendi ülkenin seslerini özlüyorsun. Türkçe tezahüratları bile özledim.
Fransa'dan ayrılma kararı alınca Rusya'dan bir teklif geldi. Biraz daha beklesem başka ülkelerden de gelebilecek teklifler vardı. Ama ben öncelikle Türkiye'yi düşünüyordum. Zaten Süper Lig takviminin sıkışıklığı nedeniyle kısa sürede çok maç oynandığından hemen kararımı verdim"
"ÖNEMLİ OLAN İYİ AYRILMAK"
Monpellier'de bu sezon pek forma şansı bulamamanın nedeni neydi?
"Hocanın birdenbire beni ilk onbirde oynatmama gibi bir tercihi oldu. Bu konuda sıkıntımı kendisiyle paylaştığımda hep hakkımda olumlu şeyler söylüyordu ama bu ifadeler sahaya çıkardığı kadroya yansımıyordu. Hep "Senden çok memnunum" diyordu ama oynatmıyordu. Takım da başarılı olunca doğal olarak ne kadar çaba gösterirseniz gösterin karşılığını alamıyorsunuz. Ben de artık oturmak istemediğim için ayrılma kararı aldım.
Onun dışında kulüpte yaşadığım hiçbir olumsuzluk yoktu. Ne futbolcu arkadaşlarım ne de hocamla olumsuz bir şey yaşadım. Çok güzel duygularla ayrıldım. Başkan bana kapılarının her zaman açık olduğunu söyledi. Zaten benim için önemli olan bir takımdan ayrılırken insanlarla yaşadıklarınızdır. Galatasaray'dan da çok güzel bir şekilde ayrılmıştım."
Transfer öncesinde Hector Cuper'le görüştün mü?
"Hocayla görüşme fırsatım olmadı ama o beni izlemiş. Başkan yerli forvet olarak beni düşündüklerini söylemiş, Cuper de onay vermiş. Hector Cuper gibi bir isimle çalışacak olmaktan dolayı çok mutluyum."
"G.SARAY TARAFTARININ YAZDIKLARI GURURUMU OKŞUYOR"
2005-06 sezonundaki unutulmaz Beşiktaş maçında attığın gollerle bir anlamda şampiyonluğu getirdin. Dolayısıyla Galatasaray taraftarının gönlünde hep farklı bir yerin oldu...
"Galatasaray'da hep güzel şeyler yaşadım. O goller de bana nasip oldu. Allah'ın lütfu. Hiç unutulmayacak bir maç yaşamam, hep hatırlanacak olmak gurur verici. İnternette dolaşırken insanların hakkımda yazdıklarını okumak gururumu okşuyor. Ali Sami Yen'in o harika atmosferi de her zaman hafızamda."
"SOW SİSTEME TAM UYUYOR"
Fenerbahçe'nin Moussa Sow transferini nasıl değerlendiriyorsun?
"Lille geçen sezon çok iyi bir takımdı. Moussa Sow da çok çok üst düzeyde bir performans sergiledi. Güçlü, kuvvetli, atletik bir isim. Rahatlıkla tek forvet oynayabilecek özellikleri var. Fenerbahçe için harika bir transfer olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezon Niang'la oynadıktan sonra bu sezon Emenike takviyesini düşünmüşlerdi. Sow da oyun karakteri olarak bu iki isme benziyor. Yani sisteme uygun olduğunu söyleyebilirim.
Bu sezon geçen sezonki kadar etkili gözükmemesini Gervinho'nun takımdan ayrılışına bağlayabiliriz. İkisi arasında harika bir uyum vardı. Ama Fenerbahçe'de de Alex gibi, son haftalarda performansı çok iyi olan Caner gibi, Stoch gibi Sow'a gol pozisyonları hazırlayacak çok iyi oyuncular var. Dolayısıyla büyük fayda sağlayacaktır"
ozans@sporx.com
2007-08 sezonunun başında Galatasaray'dan ayrılarak Rusya'nın Rubin Kazan takımına transfer olan Hasan Kabze, Orduspor'a attığı imzayla Süper Lig'e geri döndü. Rubin Kazan'da iki lig şampiyonluğu yaşadıktan sonra Fransa'ya yelken açan ve orada da attığı gollerle takımı Montpellier'i Lig Kupası finaline taşıyan Hasan Kabze ile Türkiye'ye gelir gelmez keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik...
Galatasaray'dan ayrılırken cesur ve farklı bir kararla Rusya'ya transfer olmuştun. Şimdi de, kendisini her maçta onbirde oynamak zorunda hissetmeyen, uyumlu bir futbolcu olarak daha büyük bir takıma gidebilirdin ama sen yine cesur bir kararla büyümekte olan bir ekibi tercih ettin?
--Haber reklamdan sonra devam ediyor--
"Dört buçuk yıl kadar uzun bir süre yurtdışında kaldım. Kariyer ve tecrübe açısından çok olumlu şeyler yaşadım. Ama artık Montpellier'den ayrılmak ve kendimi gösterebileceğim bir yere gitmek istedim. Evet, büyük takımlar da olabilirdi, yine yurtdışında bir takıma da gidebilirdim. Ama Orduspor Başkanı Nedim Türkmen ile yaptığım görüşmede bana anlattıklarından, hedeflerinden çok hoşlandım. Tatmin edici bir ortam olacağını düşündüm ve bu teklifi kabul etmenin uygun olacağına karar verdim. Tekrar Süper Lig'de top oynayacağım için çok mutluyum, maçları iple çekiyorum. Güzel şeyler yaşayacağım diye düşünüyorum."Rubin Kazan'a giderken aklından neler geçiyordu?
"Ben kararlarımı alırken hep sonrasını düşünerek hareket ediyorum. Gideceğim kulüplerin potansiyeline, yapabileceklerine inanıyor ve hedeflerim doğrultusunda karar veriyorum. Galatasaray'dan ayrılıp Rubin Kazan'a giderken Türkiye'de kimse Rubin Kazan'ı bilmiyordu. Rusya'yı tercih etmem sorgulanmıştı. Ama üst üste iki kez şampiyon olunca herkes tarafından bilinen bir takım oldu Rubin. Dolayısıyla ne kadar doğru bir karar aldığım görüldü.
Halkımız yurtdışına çıkan herkesin Real Madrid'e, Arda Turan gibi Atletico Madrid'e gitmesini istiyor. Futbolcu da tabii ki hep en şaşalı takımlara transfer olmak ister. Keşke herkes Real Madrid'e gitse... Ama yurt dışındaki her türlü tercihinizde çok büyük tecrübe kazanıyorsunuz ve sizi tatmin eden güzel şeyler yaşayabiliyorsunuz"
"TÜRKÇE TEZAHÜRATLARI ÖZLEDİM"
Rusya'dan sonra Fransa tercihinin nedeni neydi?
"Rubin Kazan'dan ayrılırken Rusya'dan başka teklifler de vardı ama ben Batı Avrupa'da oynama hedefimi gerçekleştirmek istiyordum. Yine herkes "Neden Montpellier?" dedi. Orada da takım uzun yıllar sonra ilk kez bir başarı elde etti, tarihinde ilk Lig Kupası finalini oynadı. Ben de final yolculuğunda iyi performans sergilediğim için çok mutlu oldum"
Türkiye'ye dönme kararı almanda ülkeyi özlemenin etkisi var mı?
"Kesinlikle. Türkiye'ye geldiğimde restoranda otururken yan masada Türkçe konuşulduğunu duyup kafamı çevirdim mesela! Yurt dışında heyecanlanıp hemen bakıyorsunuz ya Türkçe konuşanlara. O kadar alışmışım ki bunu Türkiye'de de yapıyorum. Bu tarzda özlemler oluyor. Kendi ülkenin seslerini özlüyorsun. Türkçe tezahüratları bile özledim.
Fransa'dan ayrılma kararı alınca Rusya'dan bir teklif geldi. Biraz daha beklesem başka ülkelerden de gelebilecek teklifler vardı. Ama ben öncelikle Türkiye'yi düşünüyordum. Zaten Süper Lig takviminin sıkışıklığı nedeniyle kısa sürede çok maç oynandığından hemen kararımı verdim"
"ÖNEMLİ OLAN İYİ AYRILMAK"
Monpellier'de bu sezon pek forma şansı bulamamanın nedeni neydi?
"Hocanın birdenbire beni ilk onbirde oynatmama gibi bir tercihi oldu. Bu konuda sıkıntımı kendisiyle paylaştığımda hep hakkımda olumlu şeyler söylüyordu ama bu ifadeler sahaya çıkardığı kadroya yansımıyordu. Hep "Senden çok memnunum" diyordu ama oynatmıyordu. Takım da başarılı olunca doğal olarak ne kadar çaba gösterirseniz gösterin karşılığını alamıyorsunuz. Ben de artık oturmak istemediğim için ayrılma kararı aldım.
Onun dışında kulüpte yaşadığım hiçbir olumsuzluk yoktu. Ne futbolcu arkadaşlarım ne de hocamla olumsuz bir şey yaşadım. Çok güzel duygularla ayrıldım. Başkan bana kapılarının her zaman açık olduğunu söyledi. Zaten benim için önemli olan bir takımdan ayrılırken insanlarla yaşadıklarınızdır. Galatasaray'dan da çok güzel bir şekilde ayrılmıştım."
Transfer öncesinde Hector Cuper'le görüştün mü?
"Hocayla görüşme fırsatım olmadı ama o beni izlemiş. Başkan yerli forvet olarak beni düşündüklerini söylemiş, Cuper de onay vermiş. Hector Cuper gibi bir isimle çalışacak olmaktan dolayı çok mutluyum."
"G.SARAY TARAFTARININ YAZDIKLARI GURURUMU OKŞUYOR"
2005-06 sezonundaki unutulmaz Beşiktaş maçında attığın gollerle bir anlamda şampiyonluğu getirdin. Dolayısıyla Galatasaray taraftarının gönlünde hep farklı bir yerin oldu...
"Galatasaray'da hep güzel şeyler yaşadım. O goller de bana nasip oldu. Allah'ın lütfu. Hiç unutulmayacak bir maç yaşamam, hep hatırlanacak olmak gurur verici. İnternette dolaşırken insanların hakkımda yazdıklarını okumak gururumu okşuyor. Ali Sami Yen'in o harika atmosferi de her zaman hafızamda."
"SOW SİSTEME TAM UYUYOR"
Fenerbahçe'nin Moussa Sow transferini nasıl değerlendiriyorsun?
"Lille geçen sezon çok iyi bir takımdı. Moussa Sow da çok çok üst düzeyde bir performans sergiledi. Güçlü, kuvvetli, atletik bir isim. Rahatlıkla tek forvet oynayabilecek özellikleri var. Fenerbahçe için harika bir transfer olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezon Niang'la oynadıktan sonra bu sezon Emenike takviyesini düşünmüşlerdi. Sow da oyun karakteri olarak bu iki isme benziyor. Yani sisteme uygun olduğunu söyleyebilirim.
Bu sezon geçen sezonki kadar etkili gözükmemesini Gervinho'nun takımdan ayrılışına bağlayabiliriz. İkisi arasında harika bir uyum vardı. Ama Fenerbahçe'de de Alex gibi, son haftalarda performansı çok iyi olan Caner gibi, Stoch gibi Sow'a gol pozisyonları hazırlayacak çok iyi oyuncular var. Dolayısıyla büyük fayda sağlayacaktır"
Haber; Sporx.com
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.
Diğer Haberler
Diğer haberleri görmek için aşağıya kaydırın.