Kim demiş Çolak diye!

Hayır!... O çolak değil. Mükemmel bir solak!
Dün Küçük Emre olmasaydı Galatasaray zor kazanırdı.
Pardon!
Sadece Küçük Emre değil
Hakem Halis Özkahya da olmasaydı Galatasaray zor kazanırdı.
İBB'nin 41'de on kişi kalması Terim'in şansıydı.
Hakemin de ayıbı!

Webo, Semih'in ayağına basmadı. Tam tersine basacağını fark etti ayağını kaydırdı toprağa bastı. Kırmızı çok ağır karar. Daha da beteri Semih'in yerde kıvranması çok ayıp! Daha cin olmadan hoca çarpıyor.

Goygoycular iş başına
Şimdi 4-1'lik galibiyetten sonra goygoycular yine Galatasaray'ı yere göğe sığdıramayacak.
Oysa gören göz kılavuz istemez. Galatasaray hala iyi bir takım hüviyeti kazanamadı. Bölük pörçük oynuyor. Takımın kanatları yok. Orta saha çok yavaş çıkıyor. Ligin ikinci yarısı da başladı transfer yapılmayacağıda kesinleşti.
Shaqiri'den falan vazgeçtim. Çok iyi, muhteşem bir futbolcu ama mümkünü yok, çok pahalı. Amrabat da hikaye!... Bir tek Gökhan Töre bile gelse çok iyi olur. Takımın solu güç kazanır.
Bu haliyle Galatasaray işlemez!
Bir takımın en kötü şartı gerekli yerde gerekli adamın olmamasıdır.
Galatasaray'ın bugün; iki kanadı yok. Orta sahada top taşıyan adamı yok. Bekleri yok! Eboue Afrika'ya gittiğinde yanar Galatasaray.

Fatih öncesi takımda Galatasaray iyi bir kadroydu verim alınamıyordu. Her yerde adam vardı kalite düşüktü.
Bir de Galatasaray içten oyuluyordu. Muhalefet çok acımasızdı.
Bugün Terim'in şerrinden korkanlar yağ çekmede…
Takıma laf eden yok!
Süper Ligin bu halinde Galatasaray'ın liderliği başarı değildir.

Galatasaray hala ağır aksak
Emre'nin iki muhteşem golü Galatasaray'a üç puan getirdi. Siz bakmayın Baroş ve Selçuk'un gollerine. Emre kilidi iki kere açmasa son iki golün kıymeti harbiyesi olmazdı.

Terim'in maçtan sonra; 'her başlangıç böyledir, lig arası takımların konsantrasyonu bozulur' demesi zorlanmaya kılıf!
Bursa ne iş?
Sıvas ne iş?
Ankaragücü ne iş?
Onlar lig arası yapmadı mı?

Galatasaray bu maçı kazandı ama çok da zorlandı. İBB on kişi kalmasa iddia ediyorum bu Galatasaray'ı bir kez daha yenerdi.

Kazım verimsiz. İki adımdan gol kaçırıyor. Yerine başka adam olmadığı için Terim kontenjanından oynuyor. Beklenen Kazım bu değil. Böyle giderse olamayacak da… Çünkü patronun adamı.
Engin mükemmel oynadı ama tek başına… Topla çok oynuyor, bu da takım oyununu bozuyor. Elmander ve Baroş onun için silik kaldılar.

Sol kanat zaten yok!
Beğenilmeyen Hakan Balta ne oldu da tek adam oldu.
Terim değnek mi değdirdi.
Hakan aynı Hakan ne var ki el değişti.
Hakan'a da bir şey olsa savunma kayacak!

Savunmada Semih'ten başka ne değişti de takım düzeldi deniyor.
Bir Semih savunmayı toparlıyorsa diyecek bir şey yok!

Kulübeye bakıyorum elle tutulur bir isim yok. Yine geçen sene istenmeyen Ayhan var!
Bir de bitik Riera!

Kaç maçtır söylüyorum; Galatasaray son üç maçını form grafiği düşen takımlarla oynadı ve kazandı. İBB taş gibi bir takım. Kafa kafaya oynansaydı durum farklı olurdu.

Doğrular da var…
Galatasaray takımının fizik gücü ve kazanma azmi çok iyi. Doksan dakika iyi mücadele ettiler.
Engin büyük performans sergiledi. Çok koştu. Savunmaya da yardım etti. Maçın sonlarında bile güçlüydü. Şaşırmadım desem yalan olur. Bravo Engin. Ancak Engin çok egoist. Sanki bütün rakibi ipe dizecek.
Engin'in savunmaya yardımı da güzel ama devamlılığı yok. Rakibi kovalamadı mı gol işaret veriyor! Ayrıca riskli bir oyuncu karta dik gidiyor. Güvenemem. Ancak Doka'nın yaptığı da ayıp. Bereket Engin dolmuşa gelmedi. Yediği arkadan tekme sinir bozucuydu.

Selçuk da hala verimli değil. Çok koşuyor deniyor en çok koşan bu maçta en kötü olmasına rağmen Elmander. Çünkü göze batmayan gerekli koşuşlar yapıyor. Adam harika futbolcu ama dün kötüydü. Neden?
Takım oyunu yok da ondan. Elmander takım oyuncusu.

Selçuk yine de İBB karşısında çok gayretliydi. İyi işler yaptı. Attığı gol mükemmeldi. Maçın sonuna kadar diri kalması da fizik gücünü gösterir. Takım tümüyle diriydi.

Emre Çolak giderek güven kazanıyor, attığı goller bunun ispatı.
Kaleyi gördü mü çakıyor. Ve gooool!
Bu goller olmasa takımın işi zordu.
Oyunun hakimi Galatasaray olarak gözüktü ama İBB daha şütördü.

İBB iyi takım. Webo, Doka, Holman, Visca rüzgar gibiler. Savunmaları da başarılı. Orta sahada rakibi iyi hapsettiler. Eboue'nin atağa çıkmasını da önlediler. Takım içi iletişimleri de atağa kalkarekn çabuk oluşları da güzeldi.
Yenildiler ama talihsizdiler…

Galatasaray atağa kalkarken çok vakit kaybediyor.
Kanatları olmayınca ayağına topu alan içeri kayıyor oyun sıkışıyor.
İBB de hiç hata yapmadan oynuyor.
Hal böyle olunca Elmander ve Baroş'un çapraz koşuları da fayda etmedi çünkü İBB savunması çakılı ve rotasyona tabi olduğu için yerini kaybetmeden olduğu yerde dönüyor.
Engin ve Emre de bu kalabalığı açmaya yetmiyor.
Selçuk da Melo'nun yokluğunda geride kalınca Galatasaray'ın hücumları zayıfladığı gibi geri dönüşlerde de zayıflık yaşandı ve maç kısır oldu.
Emre uzaktan sallamasa dert boyu aşardı.
Dört gol sizi şaşırtmasın.
Çok pozisyon da vardı ama rakip eksildikten sonra...

Bir Melo ile kader çizilmez!
Bir Melo'nun yokluğu takımı savuruyorsa dikkat tehlike var!
Melo da o kadar aranan bir oyuncu değil. Uçurmayın.
Neler gördü Galatasaray…
Yapmayın!

Bakın Eboue de Afrika'ya gidecek…
Bir not daha;
Sabri yok takım az hata ile oynuyor.

Galatasaray'da Melo, Elmander, Ujfalusi, Baroş, Eboue oynamasa Terim yanar. Sezonda sakatlık var ceza var…
Bir Melo aranırsa yandı takım.
Galatasaray hala bir bütünü oluşturamadı. Hayla huyla kazanıyor.
Demedi demeyin.

7'de gol Emre'den
14'de Webo'dan…
Dakika 41 durum 1-1…
Hakem saçmalıyor.
Webo atılıyor.
Galatasaray o an maçı kazanıyor.

Gerisi 4-1 galibiyetin sevinci…
Ben de sevindim ama tatmin olmadım.

Galatasaray'ın İBB karşısında Emrevari gollerin dışında galip gelmesi mümkün değildi. Bir türlü rakip on sekize giremediler. Oynar gözüküp kendilerini yordular. Hakem 41'de Webo'yu yok yere atarak Galatasaray'ın galibiyetine zemin hazırladı. Pozisyonda sarı bile tartışılır. Semih ve Webo topa aynı anda yetişiyorlar Semih yerde kaymakta… Topa daha önce vuran Semih, Webo'nun ayağının altında kalıyor. Webo basmıyor. Açık ve net! Ayağını Semih'in bileğinden kaydırarak toprağa basıyor. Hakem Halis Özkahya'nın kırmızı kararı çok ağır! Pozisyon feci gibi ama asla kasıt yok. O dakikada durum birer golle berabere.

Maçın başında Galatasaray topa hakim ama etkisiz. Rakip on sekize hiç giremiyorlar. İBB savunması taş gibi. Emre'nin 7'de uzaktan nefis vuruşu olmasa gol zor gelecek. Bravo Emre bu vuruş kendine güveni olan adam işidir. Takımını rahatlattın.
Ancak Galatasaray yine etkisiz. Visca'dan yediği golde savunma ve Muslera hatalı. Visca çok düzgün vurdu ama çok da boş bırakıldı.
Emre ve Engin takımın en iyileriydi. Çok çalıştılar. İkinci yarı başında Emre yine on sekiz çaprazından  müthiş vurdu top rakibe değince Galatasaray yine öne geçti. On kişi oynayan İBB ataktan vaz geçmedi ama savunmada çok da açık verdiler Galatasaray atmakta gecikti. 72'de Baroş'la üçü de buldular.



Kanatsız Galatasaray
Dört gol var ama Galatasaray çok dağınık. Elmander takımın en kötüsü buna rağmen en çok koşanı. Rakibe basanı. Baroş da gole rağmen en kayıp oyuncusu.
Neden?
Galatasaray kanatları olmadığı için devamlı bireysel yetenekler kullanarak rakip savunmanın göbeğine giden bir takım. Elmander'le Baroş'un çapraz alan değiştirmeleri bir işe yaramıyor çünkü karşılarında topun hareketine kanmadan olduğu yerde oyunu kontrol eden bir takım var. Hiç savrulmadılar. İBB orta alanda da ilk toplara daha çabuk basınca Galatasaray durdu.
İBB on kişi kalınca film koptu!
Engin çok egoist oynadı. İlle de ben atacağım diye döke saça rakibin üzerine gittikçe her seferinde top kaybetti. Emre yalnız kaldı buna rağmen çok pozitif işler yaptı. Selçuk da Melo olmayınca daha çok savunmasına yardım için geride kalınca Galatasaray işlemedi. Yine de Selçuk güzel işler yaptı, çok şık bir de gol attı.
Galatasaray'da dikkat çeken şey fizik gücün yerinde olmasıydı. Sonuna kadar diri kaldılar.
Dört gollü üç puan güzel ama sert rakip karşısında Galatasaray son üç maçtaki başarısını tekrarlayamadı. Bu takıma kanat şart. Ama almayacaklar. Görünen o!...
İBB çok çabuk ve süratli oyunculara sahip. Voka, Visca, Holman ve çıkana kadar Webo ile Galatasaray kalesine çok daha fazla aktılar ve daha çok şut çektiler. Eksik kalışları sonucu etkiledi.